'Gıda israfını önlemek için sizden de destek bekliyoruz'
Bir yanda 805 milyon aç, diğer yanda 1.5 milyar obez. Artan nüfus ve azalan kaynaklar. Ve her yıl israf edilen 1.3 milyon ton gıda. Tüm dünyada yoksulluğa bağlı nedenlerle her gün hayatını kaybeden 22 bin çocuk. Ve ilk kez yetersiz beslenen çocuk sayısını geçen obez çocuk sayısı. Gıda israfı tüm dünyanın sorunu. Türkiye’de de tahmini rakamlara göre yeme-içme sektöründe yıllık 325 bin ton gıda atığı ortaya çıkıyor.
İşte şimdi bütün dünya, sivil toplum örgütleri ve uluslararası gıda devlerinin de içinde olduğu oluşumlarla bu soruna çözüm arıyor. 1997 yılında çevreyi korumak için bir grup öncü lider tarafından sunulan Kyoto Protokolü’nden esinlenen Milano Protokolü, 3-4 Aralık tarihlerinde İtalya’nın Milano kentinde 6’ncısı düzenlenen BCFN YES Forumu’nda son halini aldı. Toplam 1200 kişinin katıldığı forumu çeşitli ülkelerden 60’ın üzerinde gazeteci izledi.
Milano Protokolü, ilk kez 2013 yılında Barilla Gıda ve Beslenme Merkezi (BCFN) tarafından hazırlanarak tartışmaya açılmış, dünyanın geleceği için açık bir taahhüt.
Protokolün üç makro hedefi var: Farkındalık artırıcı kampanyalar ve tarım başta olmak üzere tüm gıda zincirini içine alan uzun vadeli anlaşmalarla dünyada 2010 yılında 1.3 milyar dolara ulaşan atık gıda oranının yüzde 50 oranında azaltılması.
Gıda ürünlerinden üretilen biyo yakıtlara yönelik kısıtlamalar ile tarımsal reformların oluşturulması ve finansal spekülasyonlara karşı mücadele edilmesi. Ve çocukluktan itibaren gıda eğitimi konusuna dikkat çekilmesi, sağlıklı yaşamın teşvik edildiği gıda eğitimine yönelik örneklerin takip edilerek obeziteyle mücadele.
DÜNYAYI BESLEMEK YAŞAM İÇİN ENERJİ
İşte bu protokol, ana teması “Dünyayı beslemek ve yaşam için enerji” olan ve 2015’te Milano’da düzenlenecek Expo 2015’te tüm katılımcı ülke ve devletlerin imzasına sunularak bağlayıcı bir taahhüt olarak hayata geçirilecek. Protokol, bugüne dek ilgili pek çok STK tarafından imzalandı. AB Komisyonu’nun da gündemine alınacak protokole desteğini son olarak İtalya hükümeti adına Başbakan Renzi açıkladı. Milano’da düzenlenen toplantıyı, organizasyonun ev sahibi Barilla’nın Yönetim Kurulu Başkanı Guido Barilla ile birlikte izledik. Barilla, İtalyan hükümetinin, dışişleri bakanlıkları aracılığıyla tüm ülkelerden bu protokole destek vermesini isteyeceğini söyledi. “Türkiye’nin de hükümet ve özel sektör kuruluşlarını içine alan geniş bir katılımla protokole desteğini bekliyoruz” dedi.
Makarnayı anlatan yeni bir kampanya geliyor
Türkiye pazarına 1994 yılında Filiz Makarna’nın sahibi Doğuş Grubu ile ortaklık yaparak giren Barilla, Doğuş Grubu’nun gıdadan çekilmesiyle 2004 yılında kendi ismiyle Barilla Gıda’yı kurdu. 2010 yılında da Barilla Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölge Yönetimi İstanbul’a kaydırıldı. Barilla Türkiye Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Güneş Karababa, makarnanın algısının doğru anlaşılması için de çalışmalar planlıyor. Karababa, durum buğdayının glisemik endeksinin yeşil sebzelere yakın olduğunu vurguluyor. Türkiye’de kişi başına makarna tüketiminin 6.5 kilo olduğunu söyleyen Karababa, İtalya’da bu miktarın 25 kilograma ulaştığını anlatarak Makarna Sanayicileri Derneği bünyesinde önümüzdeki dönemde makarnayla ilgili yeni bir kampanya başlatacaklarını söyledi. Türkiye’de makarna tüketimini özellikle 18 yaş altı nüfus artırıyor.
ÇOK HAŞLANIRSA ŞEKERİ YÜKSELTİR
Bu arada Karababa’nın verdiği önemli bir bilgiyi de sağlıklı beslenmeye duyarlı herkes için paylaşmakta yarar var. Çok haşlanırsa, dirençli nişasta makarnanın içinden açığa çıkıyor, daha kolay sindirilerek kan şekerini yükseltiyor. Oysa pişirme talimatına uygun haşlanmış makarnada bu etki olmuyor. Bu nedenle makarnanın diri tüketilmesi gerekiyor.
