Premiere Vision'da ilk 4 arasına girdik
İlk kez 2001 yılında fuara kabul edilen Türk firmaları, artık iddialarını o kadar artırdı ki Paris Premiere Vision için bu yıl THY en büyük uçaklarını sefere koydu. Hatta ek seferler gündeme geldi. Türkiye bu yıl fuarda 142 firma ile temsil ediliyor
Uzun yıllar ekonomi gazeteciliği yapmış herkes en azından bir kez Premiere Vision ve Türk tekstilcisinin hayal kırıklıkları üzerine yazı yazmıştır. Türk tekstilcilerinin, fuara alınmayıp yakın otellerde alternatif fuarlar düzenlediği yılların üzerinden epeyce zaman geçti. İlk kez 2001 yılında fuara kabul edilen Türk firmaları, izleyen yıllarda katılımı ve iddiasını o kadar artırdı ki şimdilerde ne zaman bir başarıdan söz edilse, peşinden geçmişteki hayal kırıklıklarının da kulakları çınlatılıyor.
Nitekim bu yıl da öyle oldu. Paris’te düzenlenen Premiere Vision için THY’nin en büyük uçakları tahsis edildi, hatta ek seferler kondu. Daha Türkiye’den çıkarken hissedilen bu iddia fuar alanındaki stantlarda başını kaşıyamayan Türk firmalarını gördüğümüzde daha da ete kemiğe büründü.
Premiere Vision, tekstil ve konfeksiyon dünyasına ait trendlerin sergilendiği en önemli fuar. 57 ülkeden 1924 firma katılıyor ve geçtiğimiz yıl yaklaşık 63 bin ziyaretçi almış. Türkiye, başta Yünsa, Altınyıldız, Akın Tekstil gibi hem ihracatta hem de iç pazarda öncü kumaş üreticilerinin yer aldığı fuarda bu yıl 18 yeni katılımcı daha eklenerek 142 firma ile temsil edildi. Bu da Türkiye’yi katılımcı ülkeler arasında 4’üncülüğe yükseltti. Birinci sırada 732 firmayla İtalya, peşinde 252 firmayla Fransa ve 144 firmayla İngiltere var. İspanya, Portekiz, Japonya ve Almanya Türkiye’nin gerisinde.
Bu yıl gündemde sektördeki yeniliklerden daha çok dünyada yaşanan siyasi ve ekonomik çalkantılar var. Rusya var, Suriye var, kurlar var. Tüm bu gelişmeler yüzünden alınan yeni kararlar var. Bir günle sınırlı fuar turumuzda olabildiğince çok stant gezip, Türk firmalarıyla görüşmek istedik ve bunun için gerçekten çabalamamız gerekti. Çünkü hepsi, potansiyel müşterilerle görüşme halindeydi, Yünsa’dan Bora Birgin, Akın Tekstil’den Esat Haksal, Altınyıldız’dan Yavuz Sökün, Derya Gülen, Söktaş’tan Muharrem Kayhan ile görüşebildim. Bu yılın önemli konularından biri Türkiye’nin önemli pazarlarından biri olan Rusya’dan neredeyse hiç satın almacının olmamasıydı. Ama kimse umutsuz, kimse karamsar değildi. Her kriz yeni bir fırsat, kapanan her kapı yeni bir pazar demekti, şimdilerde yüklenilen ABD pazarı gibi.
TÜRKİYE'DE İKİNCİ YIL
Premiere Vision bu yıl 21-23 Ekim tarihlerinde İstanbul’da ikinci kez düzenlenecek. 14 ülkeden 163 firmanın katıldığı fuarda ziyaretçi sayısı 7 bini aşmıştı.
NE KADAR ETİKSİN?
Dünyanın kaynakları sınırlı. Artık ekonomik büyümede de yaratıcılıkta da kurallar bu gerçek baz alınarak oluşturuluyor. İşte bu Premiere Vision’daki en önemli değişikliklerden biri bu, ‘Smart Creation’ yani ‘Akıllı Yaratacılık’ girişimi. Bugüne kadar fuar katılımcılarının, ne kadar yeşil oldukları, çevre için neler yaptıkları, zararlı kimyasal kullanıp kullanmadıkları, atık yönetimi, geri dönüşüm, karbon ayak izi gibi konularda ne yaptıkları bu denli ciddi sorgulanmıyordu.
Bu yıl fuarın Başkanı Philippe Pasquet bir basın toplantısıyla, bu konuda bir anket çalışmasına başlayacaklarını, bugün olmasa da gelecekte katılımcılar için ne kadar çevreci olduklarının fuara katılmakta bir şart haline geleceğini söyledi.
