Carrefoursa'nın hiperleri yeni konsepte geçiyor: 'Yaşam alanı oluyoruz'

Şubat 2016’da CarrefourSA’nın başına geçen Hakan Ergin “Hipermarketlerin 90’lardaki rolü artık müşteriye yetmiyor” dedi ve kolları sıvadı. Hipermarketler artık alışveriş alanı olmaktan ibaret olmayacak. Kuaförü restoranı kafesi, çocuk oyun alanlarıyla müşterilerin alışveriş sepeti almadan bile vakit geçirebileceği alanlara dönüşecek.

Gıda perakendeciliğinin en deneyimli isimlerinden Hakan Ergin’i neredeyse 20 yıldır tanırım. Sektör nereye gidiyor, müşteri nasıl değişiyor, bakkalların durumu ne, hatta esnaf lokantaları ne durumda, hepsinden haberi olur. Sokak gezer, semt pazarı gezer, iyi pirincin, bulgurun peşinden gider.

Hakan Ergin, Şubat 2016’dan itibaren CarrefourSA CEO’luğu görevine getirildi. Geçtiğimiz yıl Kiler’i bünyesine katan CarrefourSA, uzun yıllardır çizdiği zikzaklı görünümden kurtulmak için bazı yeniliklere gidiyor. Bunlardan en önemlisi hipermarketleri alışveriş mekânı olmak yanında yaşam alanına da çevirmek. Hakan Ergin bunu, “Hipermarketlerin rolu değişiyor, 90’larda verdiği mesaj artık bugün geçerli değil” diye özetledi. Peki yeni rol ne olacak? Onu da şöyle anlattı:

“Özellikle yeme içme alanımızı yeniliyoruz. Vedat Başaran ile anlaştık. Yemek kısmını, reçetelerimizi, hepsini gözden geçiriyoruz. Ev dışında yemek sektörü çok hızlı büyüyor. Balık özellikle çok rağbet görüyor. Kuaförümüz var, çocuklar için oyun alanı var. Gurme marketlerde örneğin Starbucks ile anlaştık, bir fırın ile anlaştık. Amacımız hipermarket alanının yüzde 10’unun yemek alanlarından oluşması. Ayrıca tüm hipermarketlerimizin kahvaltıya yoğunlaşmasını istiyoruz. Sabahları insanlar ekonomik bir şeyler atıştırmak istiyorlar. Gelip burada o ihtiyaçlarını gidersinler.

‘HIZLI BÜYÜDÜK’

Hakan Ergin, 2014-2015 döneminde mağaza sayısı yaklaşık üç misli artan CarrefourSA’nın şu anda bu büyümeyi hazmetme ve mağazaları rehabilite etme döneminde olduğunu söyledi. “9 aylık duruma bakarsanız ciro büyümemiz yüzde 20’lerdedir, bu haliyle Türkiye’nin en hızlı büyüyen zincirlerinden birisiyiz. Yeni mağaza açtığınız zaman eski mağazalardan da pay alıyorsunuz tabii. Onun için bizim önceliğimiz organik büyüme. Bizim kilitlendiğimiz konu mağaza başına ciro artışı şu anda. Hiper, süper, mini ve gurme, dört formatımız var. Bu formatların iki tanesi şu anda aynı mağaza bazında, geçen yıla göre baktığımızda çift haneli büyüme gösteriyor. Bir diğeri de iyi ama hipermarketlerimizi yenilememiz gerekiyor. Merter mağazamız iki hafta önce yenilendi, 2011’de açılmıştı. Eskimemişti ama ürün grupları gözden geçirildi, bu mağaza şimdi 2016 model. Ama bazı mağazalarımız 90’lardan beri yenilenmedi onları elden geçirmeyi düşünüyoruz. İçerenköy mağazamız örneğin baştan sona yenilenecek. Mini ve gurme çift haneli büyüyor, süpermarketler de girecek öyle bir döneme.

Merter CarrefourSA'da buluştuğumuz Hakan Ergin ile simit, peynir, zeytin ve çayla kahvaltı yaptık. Sohbet uzadı, mağaza içindeki suşi reyonuna uğradık. Biraz daha kalsak kuaföre de uğrayıp öyle çıkacaktım.

'TOPLAM 550 ÜRÜNDE FİYAT KIRDIK’

Perakendenin her alanında olduğu gibi gıda perakendeciliğinde de rekabet büyük, kâr marjları düşük. Hakan Ergin, bununla ilgili aldıkları pozisyonu da şöyle anlattı: “Piyasadaki rekabete uyum sağlamak için bu yıl yaklaşık 550 ürünün fiyatını kırdık. Dönemlik kampanya değil sabit bir fiyat ayarlaması yaptık. Bunu özellikle süt ürünlerinde yaptık. Süt ürünleri Türkiye’de indirim mağazalarının çıkış yaptığı kategoridir. Türk tüketicisi için süt, yoğurt ve peynir çok önemli, bu kategorilerde fiyat rekabetini artırmamız gerekiyor. Kendi markalarımıza da ağırlık vereceğiz diğer sektörden kuruluşlarla da fiyat rekabetimizi artıracağız. Özellikle 2017’den itibaret hedefimiz bu. İndirimden sonra müşterideki etkisini ölçtük, fiyat imajımız yüzde 6 iyileşti. Müşteri yüzde yarımlık farkı bile hissediyor. 40 bin üründe birazcık fiyat artırsan müşteri bunu iki hafta içinde hisseder, aynı şekilde düşürünce de hisseder.”

‘SÜPER VE MİNİLERDE ÜRÜN ÇEŞİDİNİN ÜÇTE BİRİNİ ATTIK, CİRO ÇİFT HANELİ ARTTI'

38’i hiper, 401’i süper, 207’si mini, 26’sı gurme olmak üzere 672 mağazası olan CarrefourSA için Hakan Ergin, “Her formatımızın kendisini savunma biçimi farklı. Süperler sokak, hiperler şehir savaşçısıdır” diyor. Bu dört formatın da kendi kimliği olmak bir yana en büyük sorumluluğu da ‘Türkiye’deki en iyi fiyatı sunmak’ olarak özetliyor. Yeni dönemdeki en ilginç değişiklik de bol çeşit sunmak yerine daha net ve sade raflar oluşturmak. “Bol çeşit her zaman müşteri için olumlu bir şey değil” diyen Hakan Ergin “Gıdada gereksiz ürün kalabalığı müşterinin kafasını karıştırıyor, yanlış ürün almaktan korkup marketten çıkıp gidiyor” diye ekledi.

Ergin bu nedenle özellikle süper ve mini formatında ürün gamının üçte birini çıkarmış. Böylece raflar daha sade ve net olmuş, gereksiz stoktan da kurtulunmuş. Bütün bunlar sonucunda bu mağazaların cirosu çift haneli artmaya başlamış. Hakan Ergin, “Hipermarketlerde evet 40 bin çeşit ürün var ama eskiden örneğin minilerde 5 bin çeşit vardı, şimdi 3 bine indirdik. Bunu tüm formatlarımız için yapacağız” dedi.

CİRO %23 ARTTI KÂRLILIK 2017 YILINDA

2016’nın 9 aylık döneminde 3 milyar 386 milyon lira ciro yapan CarrefourSA, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre % 23 büyüdü. Hakan Ergin, “2017’den itibaren kârlılıktan bahsediyor olacağız” diye konuştu.

İTALYA BU KONSEPTE TALİP OLDU

Burası Merter CarrefourSA’daki baharat ve yöresel ürünler reyonu. Sanki Kapalıçarşı’ya gitmişsiniz gibi bir hava yaratıyor mağazada. CarrefourSA CEO’su Hakan Ergin, bu alanın çok beğenildiğini ve İtalya Carrefour’un bunu kendi ülkesine taşımak istediğini söyledi. “Belki CarrefourSA bir süre sonra mağaza içi konseptleri ihraç etmeye başlayacak” dedi. CarrefourSA aynı şekilde ekmek reyonunda da yenilenmeye gitmiş. Özel taleplere göre ekmek pişiriliyor, sadece bu fırın bile ayrı bir trafik yaratıyormuş.

‘HAFTASONU BALIK YEMEYE GELİYORLAR'

Merter mağazasının yemek reyonu balık ağırlıklı. Hamsili pilav 9.90 fiyatla satılıyor. Somon ızgara, balık-ekmek, çeşit bol. Yemekler, ekmekler, hatta et parçalama bile marketin içinde yapılıyor. Bunlar da maliyeti düşürerek fiyat rekabeti sağlıyor. Üstelik fiyatlar orta sınıf bir ailenin de ulaşabileceği düzeyde. Hakan Ergin şimdi iç çamaşırı reyonu için de yeni bir düzenlemeye gitmiş. Gelen ürünlerden numune alınıyor ve azoboyar testine gönderiliyor. İç çamaşırı vücutla direkt temas ettiği için bunun üzerinde çok duruluyor. Testi geçemeyen marka mağazaya giremiyor.