Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, Marka Konferansı’ndaki sunumuna Gary Jules’in Mad World (Deli Dünya) adlı şarkısının eşlik ettiği bir video gösterisiyle başladı. Görüntüler, bir yandan gökdelenlerle, zenginliklerle çevrili dünyanın, bir yandan da yoksullukla, yokluklarla nasıl boğuştuğunu insanın yüzüne çarpıyordu. Kederli ve umutsuzlukla dolu günlerde bambaşka şeylerden bahsetmek mümkün değil. Konuşacağınız şey ne olursa olsun, konuya hiçbir şey olmamış gibi girmek mümkün değil.

        Zaten de Ümit Boyner, “Dünyayı dert edinenin dünya kadar derdi olurmuş. Biz bu toplumdaki birçok sorunu dert ediniyoruz” diye bitirdi konuşmasını. Sonra da dedi ki “Gün artık daha fazla şey söyleme değil, daha fazla farkındalıkla harekete geçme günü.”

        Yürekli Danışmanlık tarafından bu yıl 17’nci kez düzenlenen Marka Konferansı’nda kolektif travmalar, dış politika ve gelecek senaryoları da gündemdeydi. Ümit Boyner de konuşmasını sosyal girişimcilik konusuna ayırdı. Boyner, “Saatte 200 kilometre hızla gidiyorken, pencerenin dışında duranlara bakmaya cesaretimiz yok. Durursak gidemeyiz diye korkuyoruz. Oysa arabayı bir durdursak, o gerçekliği göreceğiz. Eşitsizlik ve gelir dağılımındaki bozukluğa paralel, inanılmaz hızlı bir teknolojik gelişme var. Ama bu gelişmeye hiç ulaşamayanlar da var. Lüks demokratikleşti, kolay ulaşılabilir oldu derken çocuk işçilere bir çare bulamadık. Hızlı bir şehirleşme var ama bunun yanında çölleşen bir dünyayla karşı karşıyayız. Terör ve şiddet yüzünden dünyanın her yerinde yaşanan yoğun bir göç gerçeği var” diyerek hayatın iki farklı yüzüne dikkat çekti. “Böyle dönemlerde meydan popülist politikacılara kalıyor, ırkçılık yükseliyor” diyen Ümit Boyner, “Böyle zamanlarda bize ilham vermesi gereken sosyal girişimciler var” dedi. Ve Boyner Holding bünyesinde gerçekleştirilen sosyal girişimcilik örneklerini anlattı:

        “Biz Boyner Grubu olarak birçok sosyal sorumluluk projesine imza attık. Mağazalarımızda stok fazlası ürünleri ‘Askıda İyilik’ adıyla düşük fiyatlara satışa sunduk. Bu yolla 6 ayda 23 bin paket 65 bin insana ulaştırıldı. Bu düşünceyle ‘Buluşum’ adlı online platformu oluşturduk. Burada seçici kurul sosyal fayda yarattığına inanılan şirketlerin fonlanmasını sağlıyor. Boyner Grubu şirketleri bazen tamamını bazen de bir bölümünü fonluyor. ‘Ben ne yapabilirim ki’ diye düşünmeyin, çünkü çok sayıda yaratıcı fikir var. Bunlar desteklenebilir. Gün artık daha fazla söz söyleme değil hep beraber daha fazla farkındalıkla harekete geçme günü.”

        ‘FARKLILIK İÇİN DUYGULARA DA DOKUNUYORUZ’

        Yıldız Holding, Pladis Global Pazarlama Başkanı Lale Saral Develioğlu da konferansta, “Rasyonel faydalarla fark yaratmak eskiden daha kolaydı. Biz yeni pazarlara giderken oradaki müşterilerin farklı duygularına dokunarak fark yaratabilir miyiz diye bakıyoruz. İyi fikir bulmak o kadar da kolay değil. İnovasyon ve renovasyon şirketler için artık zorunluluk. Teknolojinin ne sunduğu değil insanların teknolojiyle ne yaptığı önemli” dedi.

        ‘ŞİRKETLERİN CIVILDAMA ZAMANIDIR’

        Günün ilgi çeken konuşmacılarından biri de araştırma şirketi Konda’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır’dı. Ağırdır’a göre bugünkü ortamda top, şirketlerin ayağına geldi. Peki şirketler ne yapmalı? Bu sorunun cevabını da şöyle özetledi: “Yeni dünyanın denge arayışının kostümlü provası Suriye’dir. ABD ile Rusya arasında yeni siyasi denge nasıl oluşacak? Çin ile diğer ülkeler arasındaki ekonomik denge nasıl kurulacak? Şirketlerin şimdi toplumla ilişki kurmasının zamanı. Susma değil cıvıldama zamanı. Plan ve bütçelerle bu karmaşıklık yönetilemez, senaryolarla yönetilebilir.”

        Diğer Yazılar