Rektör İnan'ın bağışçı arayışı: Bir deniz yıldızı da siz atın
İstanbul’daki kolejlerde okusalar her biri yüzde 100 bursla Koç Üniversitesi’ne girebilecek gençler için planlanan “Anadolu Bursiyerleri” programıyla Türkiye’nin dört bir yanından 290 genç, bağışçı şirketlerle buluşturuldu.
Bundan 6 yıl önce Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın odasına babasıyla birlikte giren görme engelli genç, “Hocam ben üniversitenizde hukuk okumak istiyorum. Yüzde 50 burslu da girebiliyorum, ama o yüzde 50’yi ödeyecek gücüm de yok” dedi. Kars Anadolu Lisesi mezunu genç 2 milyon kişi arasında Türkiye 5 binincisi olmuştu. Prof. İnan, “Bu çocuk Robert Kolej ya da Koç Lisesi’nde okusaydı, bizde tam burslu okuyacak puanı alırdı” diye düşündü. Sırf bu imkânlara sahip olmadığı için çok istediği bir üniversitede okuyamayacak olmasına gönlü razı gelmedi. “Sen” dedi, “Tercihlerinin arasına sanki yüzde 50 okuyacakmış gibi hukuk yaz. Ben okula geldiğinde sana o yüzde 50’yi ödetmeyeceğim.”
Yıllar önce Karslı Mustafa ile başlayan uygulama, bugün “Anadolu Bursiyerleri” adıyla bir programa dönüştü. Rektör Prof. Dr. Umran İnan’ın her birini tek tek ziyaret ederek programı anlattığı ve bağış yapmaya davet ettiği firmalar 5 yıl boyunca gençleri okutmayı taahhüt ediyor. Öğrenci başına firmalardan ortalama 60 bin lira alınıyor. Bu, bir öğrencinin maliyetinin üçte ikisine denk geliyor. Geri kalanını da üniversite karşılıyor.
Önceki gün Prof. Umran İnan ve programdan faydalanan 5 genç ile bir araya gelip öğle yemeği yedik. Gençler kendilerini, okula ilk geldikleri günü, annelerini, kardeşlerini, memleketlerini, hayallerini anlattılar. Biz hepimiz, ağzımız bir karış açık dinledik. Hem onlar için sevindik, hem de tıpkı seçici kurulun “Keşke bir bursumuz daha olsaydı, keşke şu Mardinli çocuğu da alabilseydik, keşke Artvinli Zeynep de gelebilseydi” diye tek tek dertlendiği gibi, seçimin dışında kalanlar için üzüldük.
Sistem şöyle işliyor: Koç Üniversitesi ekibi tüm Türkiye’ye duyuruyu yaptıktan sonra gençler yazılı olarak başvurup anne-babalarının gelirlerini belgeliyorlar. Kendilerini anlatıyor, referanslarını veriyorlar. Geçen yıl bu şekilde 2 bin 600 genç başvurmuş. Üniversitenin elinde şirketlerden gelen 57 burs varmış. Gençler arasından seçilen 120’si kampusta iki gün kalmış. Onlara da denmiş ki “Siz sanki yüzde 100 paralı okuyacakmışsınız gibi tercihlerinizi yapın.” Sonra da 57 genç tercih edilmiş.
BAĞIŞÇI-GENÇ BULUŞMASI
Bağış yapan şirketlerin de tercihleri olabiliyor. Örneğin, “Ben Siirtliyim. Oradan bir genç olsun” diyen var, “Mutlaka kız öğrenci olsun” diyen var, “Ben Konya’da fabrika kuruyorum, oralı bir genç olsun” diyen de. Bu talepler, gençlerin durumlarıyla eşleştirildikten sonra bağışçılarla gençler Prof. Dr. Umran İnan’ın evindeki bir yemekte buluşturuluyor. O ilişki uzun yıllar bir aile sıcaklığında sürüyor.
SIRADA ANADOLU’DAKİ TİCARET VE SANAYİ ODALARINA ZİYARET VAR
2011 yılında 14 öğrenci 6 bağışçı ile başlayan programdan bugüne kadar 290 öğrenci yararlanmış. Gençler için sağlanan kaynak toplam 75 milyon liraya ulaşmış.
Bağışçı 150 firmanın ikisi ABD’den, 14’ü de Koç şirketlerinden. Ancak Ekim 2018’de 25’inci yılın kutlanacak olması nedeniyle Prof. İnan o tarihe kadar 200 gence daha burs vermeyi aklına koymuş. Bu yıl bağışçı şirket görüşmelerine ek olarak Anadolu’daki ticaret ve sanayi odaları da ziyaret edilerek küçük şirketlerin de bir araya gelerek gençleri okutması hedefleniyor. Prof. İnan, bire bir yaptığı görüşmelerde şirket sahiplerine programı anlatıyor. Bazen karar verme süreci sadece 5 dakikada tamamlanıyor. Bazı şirketler birden fazla genci desteklemek istiyor.
