Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye, obezitenin tehlikeli olduğu ülkeler gruplandırmasında, ‘tehlikeli ama farkındalığı yüksek’ sınıfında. Bu farkındalık market harcamalarına da yansımış. Örneğin düşük şeker odaklı diyet öne çıkarken beslenme düzeyi değişikliğinde de aşama kat edilmiş. Sağlık endişesi artınca, probiyotik yoğurt, kefir ve çiğ kuruyemiş gibi ürünlerin tüketiminde de artış olmuş

        Türkiye nüfusunun yarısı obezite tehlikesiyle karşı karşıya. Nielsen’in ‘2017 Yılı Hızlı Tüketim Ürünleri Perakendesi ve Alışverişçi Trendleri’ raporuna göre gelişmeye devam eden ülkelerde obezite seviyesi endişe yaratıyor. Türkiye, obezitede Yunanistan, Meksika, Slovenya, Slovakya, Sırbistan, Hırvatistan ve Birleşik Krallık ile aynı dilimde. Bu dilim, “Obezite mevcut, azaltmaya çalışıyor ama hâlâ tehlikede” şeklinde tanımlanıyor.

        Öte yandan Türk halkı gıda harcamalarında sağlıklı olduğuna inandığı ürünleri kısa zamanda benimsiyor ve market sepetinde yer açıyor. Organik ürünlerde özellikle küçük çocuğu olan ailelerin duyarlılığı yüksek. Kendisi için standart ürün alırken, çocuğuna yedireceği ürünleri organik kategorisinden seçenler de az değil. Nielsen’in bire bir veri aldığı zincir marketlerdeki harekete göre Ocak-Ağustos 2016/ Ocak-Ağustos 2017 döneminde organik gıdada ciro artışı yüzde 20.4 olurken hacim artışı yüzde 9.4, fiyat artışı yüzde 10.1 olarak gerçekleşmiş. Organik ürünlerde en çok büyüyen kategoriler de sırasıyla işlenmiş et, bisküvi-kek, sıvı yağ, çay, bakliyat ve yumurta olmuş. Özellikle ilk iki kategori şöyle yorumlanabilir aslında. Tüketici, keyif aldığı ancak sağlıksız olduğunu düşündüğü ürünleri tüketirken, “Hiç olmazsa organik olanını alayım” diyerek vicdanını rahatlatmış.

        "Ananas, avokado, muz portakal ve elmanın cirodaki ağırlığı arttı. Kavun, pırasa kiraz ve soğanın ağırlığı ise düştü."

        PROMOSYONA DUYARLILIK

        Gıda enflasyonu bir süredir Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden. Nielsen araştırmasında tüketicilerin fiyat artışlarına gösterdiği tepkiler de ölçülmüş. Geçtiğimiz yıl promosyona duyarlılık yüzde 58 iken bu yıl yüzde 84’e çıkmış. Öte yandan yine geçtiğimiz yıl “Sadece ihtiyacım olan ürünleri alıyorum” diyen tüketicilerin oranı yüzde 62 iken bu yıl oran yüzde 51’e düşmüş. Onun yerine tüketici düşük fiyat için büyük paket tercih etme oranını yüzde 29’dan yüzde 34’e çıkarmış. “Yani aslında tasarruf etme ve kemer sıkma da bir yere kadar” demiş, daha ucuza satın almanın yollarını aramış. Bu eğilim, geçen yıl “Ucuz marka almaya başladım” diyen yüzde 11’lik oranın bu yıl yüzde 20’ye çıkmasından da anlaşılıyor.

        DONDURULMUŞ GIDA BÜYÜYOR ŞEKERLİ İÇECEK PAY KAYBEDİYOR

        Ocak-Ağustos 2016/Ocak- Ağustos 2017 dönemindeki kategorilere göre büyüme bileşenleri de Türk halkının yaşam biçimindeki değişikliklere dair ipuçları içeriyor. Bu dönemde Türkiye’de dondurulmuş gıda tüketimi miktar bazında yüzde 23 oranında büyürken fiyat değişimi yüzde 2’de kaldı. Yüksek hızda büyüyenler kategorisinin ilk sırasında olan dondurulmuş gıdayı yüzde 19 miktar, yüzde 4 fiyat artışıyla cilt bakım ürünleri izledi. Keyif peyniri olarak nitelendirilen kategori aynı dönemde yüzde 15, beyaz peynir yüzde 14 büyüdü. Paketli ekmek de yüzde 13 ile yüksek hızda büyüyen ürünler sıralamasında yer aldı. Düşük hızda büyüyen ya da daralan ürünlerin ilk sırasında yüzde 6 küçülme ile şekerli gazlı içecekler yer aldı. Onu yüzde 5 küçülme ile bebek maması, yüzde 3 küçülme ile diş macunu, yine yüzde 3 küçülme ile toz tatlılar izledi. Deterjan, margarin ve meyve suyu da küçülen ürünler kategorisinde yer aldı.

        BÜYÜKLERİN CİRODAKİ PAYI HIZLA KÜÇÜLÜYOR

        Ocak-Ağustos 2017 döneminde toplam hızlı tüketim ürünleri (HTÜ) pazarında ciro büyümelerine bakıldığında 2 bin 500 metrekare üstü hipermarketlerin payının yüzde 3 küçüldüğü görülüyor. Bu formatın toplam HTÜ pazarındaki payı da yüzde 3.5’ten 3’e düşmüş. 1000- 2500 metrekare aralığındaki süpermarketlerin payı yüzde 5.7’den 5.6’ya düşerken 400- 1000 metrekare aralığındaki zincirlerin ağırlığı da yüzde 8.8’den 8.5’e düşmüş. 400 metrekare ve altındaki marketler ve tabii çoğunlukla indirim marketleri paylarını 22.2’den 24.5’e çıkarmış. Son yıllarda sayıları hızla artan ve agresif indirimlerle müşteri trafiği yaratan parfümerilerin ciro büyümesi de yüzde 30 olmuş. Ciro ağırlığı da yüzde 1.1’den 1.2’ye çıkmış. Format değerlendirmesinde bakkal, orta market, kuruyemişçi, büfe, benzin istasyonu ve eczaneyi kapsayan ‘Diğer’ kategori ise yüzde 14’lük bir büyüme göstermiş.

        TEMİZLİK ÜRÜNLERİNDE KÜÇÜK GRAMAJA DÖNÜŞ TRENDİ BAŞLADI

        Türkiye’de toplam pazarda büyük gramajların ciro payı yüzde 58. Bu, enflasyonist dönemden hepimize yerleşmiş bir alışkanlık. “Büyük alalım, birkaç ay kullanalım, fiyat artışlarından da etkilenmemiş oluruz” diye düşünüyoruz. Ancak artık bazı ürünlerde tüketiciler küçük gramaja yönelmeye başladı. Bu hem tek kişilik ailelerin sayısındaki artışa hem de birim maliyetlerdeki değişime bağlı. Nielsen verilerine göre tüketici sabun, duş jeli, bebek bezi, gazlı içecekler, deterjan, diş macunu, margarin, çay ve çikolata kaplamalı ürünlerde tercihini küçük ambalajlardan yana kullanmış. Enerji içeceği, bebek mendili, cips, ayran, krem peynir, maden suyu, sakız ve dondurmada ise daha büyük gramajlı paketlere yönelmiş.

        Diğer Yazılar