Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Alt tarafı çamaşır yıkamak değil, her ülkenin kendine özgü alışkanlıkları var. Ama gelecek, suyu ve elektriği kullanırken cimri olan ürünlerin devri, bu artık tartışmasız bir gerçek. Alman beyaz eşya devi BSH’nin (Bosch Siemens Hausgerate), Berlin'in batısındaki Spandau semtinde yaklaşık 50 milyon Euro yatırımla kurulan Çamaşır Ürün Grubu Teknoloji Merkezi'ni gezerken bir yandan da ülke alışkanlıklarını konuşuyoruz. Merkez 2011 yılında faaliyete geçmiş ve ilk kez kapılarını bir gazeteci grubuna açıyor. 700 çalışanın 340'ı Ar-Ge bölümünde mühendis, yaklaşık 1000 çamaşır yıkama ve kurutma makinesi test ediliyor. Teknoloji merkezini gezerken hepimizi aynı bölüm heyecanlandırıyor. Burası bir Sanal Gerçeklik Odası. Bu odada ayrılan bir alana bilgisayardan yansıtılan üç boyutlu verilerle herhangi bir ürünün prototipi çiziliyor. Hepimiz 3D gözlüklerimizi takıp, bir çamaşır makinesinin parçalarını o prototip üzerinde söküp takıyoruz. Şirket bu yolla ürün son halini alıncaya kadar fiziki prototip yapma maliyetinden kurtulmuş oluyor. Doğal kaynakların her geçen gün hızla azalmasının getirdiği çevre duyarlılığı, çamaşır ürün grubunda da su kullanımında cimri olan ürünler geliştirilmesini sağlamış. Bu cephede ilginç gelişmeler var: 1988 yılında 1 kilo pamuklu ürünün 60 derece sıcaklıkta yıkanması için 0.20 kilovat enerji, 9.8 litre su harcanıyorken 2013'te elektrik tüketimi yüzde 63 düşüşle 0.07 kilovat'a, su tüketimi yüzde 31 düşüşle 6.75 litreye gerilemiş.

        TÜRKİYE'DE DURUM

        Türkiye’de durum ne peki? 2011’de toplam 228 milyar kws enerji üretimi gerçekleşen ülkemizde bu toplamın yüzde 12’si büyük ev aletleri tarafından tüketilmiş. Her gün 24 saat çalışan buzdolapları enerji tüketimi en yüksek beyaz eşya grubunu oluşturuyor. Halen evlerde kullanılan 24 milyon buzdolabından yaklaşık 15 milyonunun enerji verimliliği düşük modeller olduğu tahmin ediliyor. Bu ürünlerin A+ veya A++ modellerle değiştirilmesi, sırasıyla Keban veya Atatürk barajlarının toplam üretimi kadar enerji tasarrufu sağlayabiliyor.

        Peki ya çamaşır makinesi tercihleri? İşte Berlin’de öğrendiğimiz ilginç detaylar:

        İspanya’da balkonda çamaşır makinesi görmek mümkün.

        Çin'de gümüş renkli makine çok satıyor çünkü gümüş bir statü sembolü. Evler küçük olduğu için yatak odasına ya da oturma odasına da koyabiliyorlar ve bu nedenle sessizlik önemli.

        ABD'de büyük ve hızlı makine tercih ediliyor, tıpkı otomobilde olduğu gibi.

        Hindistan'da fareler içine girip ölmesin diye makinelerin altında özel koruma var.

        Türkiye'de hız ve ön yıkama önemli. Perde ve yorgan yıkamak için özel programlar talep ediliyor. Türk tüketicisi bebek çamaşırlarını yetişkin giysileriyle bir arada yıkamıyor.

        'OĞLUM TOP PEŞİNDE KOŞ' DEVRİ

        Uluslararası tüketim ürünleri devi P&G, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) ile işbirliği yaparak “Olimpik Anneler” projesini başlattı. Projenin hedefi, anneleri bilinçlendirerek çocukları spora teşvik etmek. Zira P&G ve TMOK'un 2012'de Türkiye çapında yaptırdıkları araştırmaya göre ailelerin yüzde 75'i çocuklarının profesyonel sporcu olmasını istiyor. Ancak bunun için teşvik ve desteğe ihtiyaç var. İşte bu noktada P&G ve TMOK devreye girecek. Kampanyanın ülke çapına yayılması için olimpik sporcu anneleri, çocuklarına spor yaptıran anneler ve fikir önderlerinden oluşan 'Olimpik Anneler Kurulu' oluşturulacak. Bundan sonraki adımda ise çocuklarına spor yaptırmak isteyen ama nerede, hangi spora yönlendireceği konusunda yardıma ihtiyacı olan annelere ücretsiz danışmanlık hizmeti verilecek.

        Diğer Yazılar