Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir yapı market, ‘Can dostlarımıza sahip çıkıyoruz, ilanlarınızı yayınlayalım milyonlarca kişiye ulaşsın’ diye kampanya başlatıyor, bir başka market kasalara sokaktaki hayvanlar için ‘dostluk maması’ koyarak 1 liraya satışa çıkarıyor. Köpek ve sahiplerinin birlikte katıldığı yarışmalar düzenleniyor...

        Bütün bunlar 10 yıl önce olsa, gülüp geçer, anlayamazdık. Ama giderek artan bir şekilde, özellikle de büyük şehirlerde herkes evinde kedi ya da köpek besliyor. Pet pazarı hızla büyüyor. Üstelik geçmişte A+ sosyoekonomik grubuna ait bir merakken, şimdi daha geniş bir kitleye yayılıyor. Pazardaki gelişmeyi konuşmak için Tropikal Pet CEO’su İzzet Saban ile bir araya geldik. Tropikal Pet, Türkiye’nin ilk kedi-köpek maması üreticisi. 2001 yılında ilk üretime başladıklarında sektör tamamen ithal ürünlere bağlıydı, dolayısıyla da fiyatlar bugüne göre çok daha yüksekti. Tropikal, Türkiye’de fabrika kurduktan sonra 2010 yılında yüzde 60 hissesi ABD merkezli The Riverside Company yatırım fonu tarafından satın alındı. Bu satıştan sonra da üç yılda 2 kattan fazla büyüdü. Ardından da ihracat başladı.

        Saban, pazarı anlatırken, “Son 6 yılda tonaj olarak yüzde 9-12, ciro bazında yüzde 7-9 oranında büyüyerek 100 milyon Euro’luk büyüklüğe ulaştı. Türkiye’de kedi-köpek sahipliğinde bölgesel dağılım yüzde 55 ile Marmara, yüzde 25 ile Ege, yüzde 15 ile İç Anadolu Bölgesi iken Akdeniz Bölgesi bu ilgide çok geriden geliyor” dedi.

        Tropikal’in ardından Türkiye’de iki şirket daha üretim tesisi kurmuş. Yüzde 5-6’ya ulaşan internetten satışla da tüketici, fiyat karşılaştırma imkânına kavuşmuş ve rekabet artmış. Sektörle ilgili gFK’nın yeni bir araştırması da ilginç şeyler söylüyor.

        Şöyle ki:

        Kedi-köpek besleyenler Pet Parent, Pet Friend ve Pet Trainers olarak üç gruba ayrılıyor. İlk grup tam anlamıyla ebeveyn gibi hareket ediyor ve büyük bir tutkuyla hayvanını sahipleniyor. Bu grupta premium mama kullanım oranı daha yüksek. Mamanın hem besleyici hem de lezzetli olmasını istiyor.

        Pet Friends olarak adlandırılan grup, hayvanları için yapabildiğinin en iyisini yapmaya çalışıyor, mama tercihinde öncelik sağlıklı olması. Pet Trainer’ler ise hayvanlarıyla olan ilişkilerinde daha profesyonel. Zarar vermeyen herhangi bir mamayı satın alabiliyor.

        İlginç bir başka bulgu daha var. Türkler hep evcil hayvanlarının yemek tercihlerinden bahsederken “Benimki balıklı, tavuklu sevmiyor, kırmızı et tercih ediyor” derken örneğin Akdeniz ülkelerindeki tüketiciler tam tersini, evcil hayvanlarının balıklı mama sevdiğini söylüyor. İzzet Saban’ın söylediğine göre bunun, hayvanlardan çok, sahiplerinin damak zevkiyle ilgisi var. Kırmızı et tutkunu Türkler, çok sevdikleri evcil hayvanlarını da kendi zevklerine göre büyütüyor.

        Yeni trend 'humanization'

        İzzet Saban, dünyada giderek yaygınlaşan bir trendi anlatıyor:

        Türkçe’ye ‘insanlaştırma’ olarak çevrilen ‘humanization’. Kedi-köpek sahipleri, onları kendilerinden ayrı tutmuyor. Köpeği güzel görsün diye karoten takviyesi yapıyor, antioksidan katkılı mama veriyor, folik asitle destekliyor ya da yağ yakıcı madde desteği veriyor. Kendi sağlığı için gösterdiği duyarlılığı kediköpeğine de gösteriyor. Bu da mama firmalarının arzını etkiliyor.

        Örneğin kalça problemi yaşayan Golden cinsi köpek için kalsiyum katkılı mamalar, yaşlanan kedi-köpekler için yağ yakan mamalar piyasaya sunuluyor. İzzet Saban

        Diğer Yazılar