Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        25-35 YAŞ GRUBU’NUN YÜZDE 15’I AİLESİYLE YAŞIYOR

        Geçtiğimiz haftanın ilginç haberlerinden biriydi: ABD’nin New York şehrinde yaşayan Christina ve Mike Rotondo çifti, 30 yaşındaki oğulları Michael’e evin kirasına katkıda bulunmadığı ve ev işlerine yardımcı olmadığı gerekçesiyle, evi terk etmesi için beş kez ihtar gönderdi. Ancak Michael, evi terk etmeyi reddetti.

        Bu, Türkiye olmak üzere bütün dünyanın sorunu. Gençlerin anne babayla uzun süre birlikte yaşama eğilimi artıyor. Bu konuda tüm dünya gençleri birbiriyle benzerlik gösteriyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre 25-35 yaş grubu gençlerin yüzde 15’i anne babalarıyla yaşıyor. Oysa Sessiz Nesil’de (1925- 1945 doğumlular) bu oran sadece yüzde 8 idi.

        Meslektaşım Fatoş Karahasan, okuyan herkesi şaşkınlığa düşürecek verilerle dolu bir kitap yazdı. ‘Açılın Gençler Geliyor’u, tam da o yaşlarda bir oğlum olduğu için ilgiyle okudum. 2018 Türkiye Gençliği Araştırması’nı yürüten Sia Insight bulgularına ek olarak Karahasan, pek çok yabancı veriyi derlemiş. Özetle şunları söylüyor kitap:

        “Next Generation araştırması gündelik hayatın tümünü yakın çevresiyle sosyalleşerek geçiren gençlerin evlerindeki rahat ortamı kültürel faaliyetlere tercih ettiğini ortaya koyuyor.”

        ÖDÜL BEKLİYORLAR

        “Gençler üretime değil tüketime yönelmiş bir biçimde yaşıyorlar.” “Batılı Z nesli hayatı kendisine göre biçimlendirmeye kararlı. Türkiye’de de girişimci olmak isteyen gençler var ancak hâlâ büyük çoğunluğu geleneksel mesleklere sahip olmayı istiyor.”

        “Aşırı yüklü bir programla yetiştirilen etkinlikten etkinliğe koşan Y kuşağı çocuklarının hafta içinde yoğun çalışan anne babaları da vicdan azabıyla çocukların hafta sonunda yaptıkları tüm etkinliklere katıldılar. Onları övdüler ve cesaretlendirdiler. Bu yüzden iş hayatında da sık sık geri bildirim ve onaya ihtiyaç duyan bir nesil yetişti.”

        Kitap, daha birçok veriyi sıraladıktan sonra şu soruyu sorarak bitiyor:

        “Ailelerinin kozasında, bir anlamda büyümeyi kabul etmeyen, içinde yaşadığı toplumun sorunlarına uzak duran, yabancı dil bilmeyen, kültürel aktivitelerle pek ilgilenmeyen, her gün 3 saat televizyon izleyerek, ailesiyle kendi ailesi, okulu, akrabaları ve komşuları hakkında sohbet ederek, interneti muhabbet etmek, film izlemek ve müzik dinlemek için kullanan gençlerimiz kendilerine şu soruyu sormalılar: Kuzey Amerika, Çin, Hindistan ve Avrupa’da milyarlarca genç var. Biz onlarla nasıl rekabet edeceğiz?”

        25-35 yaş grubu gençlerin%15’ianne babasıyla yaşıyor.

        1925-1945 doğumluları kapsayan Sessiz Nesil’de bu oran%8’di.

        Y NESLİ: 1980-1995 yılları arasında doğanlar

        Z NESLİ: 1995 yılı sonrası doğanlar

        Batılı gençlerin%77’sitoplum yararına faaliyette bulunmuş.

        Türkiye’de bu oran sadece% 2civarında.

        BEN ÇIKMAYAYIM, ONLAR GETİRSİN

        Hayatlarının her aşamasında ailelerinin maddi ve manevi desteğine bel bağlayan gençlerin yarısından fazlası ailesinin imkânlarından yararlanamayacağı bir durum olsa ya da ailesiyle bağı kopsa, maddi açıdan bir gün bile idare edemeyeceğini ifade ederken, zorunlu ihtiyaçlarını da yine evden çıkmadan gidermeyi seçiyor.

        Bunun için Migros’un sanal market ve eve teslim şirketi Getir’in verilerine baktım. Migros 2017 yılında yüzde 20 büyürken sanal market yüzde 40 büyümüş. Bu yıl üç yaşını tamamlayan ve 7/24 evlere servis hizmeti veren Getir’i de ağırlıklı olarak 18-35 yaş grubu kullanıyor. Getir’in kurucusu Nazım Salur, “Gençler bir şey almak için dışarı çıkmayı sevmiyor. Orta yaşlılar ise zamansızlık nedeniyle kullanıyor. Bizim sepet büyüklüğümüz bir marketin yüzde 50 üzerinde” diyor.

        Diğer Yazılar