Sinem ve Serenay aynı dizide olmalı
SİNEM Kobal’ı özlemişim. Hatta Timuçin Esen’i de özlemişim. Daha doğrusu kadrosu şahane olan Gönül İşleri’ne bayıldım. Tam pazar neşesi. Keyifli, diyalogları yerinde, hüznü var ama neşesi de bol. Kaliteli bir dizi. Umarım her kaliteli iş gibi yok olup gitmez. Malum memleket biraz kalite sevmiyor.
Keşke Bennu Yıldırımlar ile Timuçin Esen’in daha çok sahnesi olsa. Harika ikili olmuşlar. Bu arada Selma Ergeç de bence tamamdır. Oyunculuk adına çok yol kat etmiş. Çünkü Hatice Sultan’ı unutturdu. Yeni karakterine hemen adapte olduk bile. Oyunculuk böyle bir şey işte. Yani anlayacağınız kadro şahane.
Fakat benim Sinem Kobal’lı sahnelerde hep Serenay Sarıkaya geldi aklıma. Çok benziyorlar. Hatta kardeş gibiler. Önümüzdeki yıllarda bence bir yapımcı ikiliyi aynı dizide ya da bir sinema filminde oynatmalı. Çok güzel iş çıkar benden söylemesi. İkisinin de kimyası ve enerjisi çok iyi.
AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ?
DEMİR adam Demir Demirkan çıktı “Ben ilişkiyi bitirdim” dedi. Ben de bu olayı cesurca buldum. Çünkü malum sektörde insanlar bu durumuda asla açık vermez. Mutlaka birlikte bir açıklama yapar ve “Ayrıldık” derler. O yüzden de “Bravo ya. Demek ortada bir durum var kendisi ayrıldığını açıklıyor” demiştim. Ama meğer bu durumdan Sertab Erener’in hiç haberi yokmuş. O da basın açıklaması yapıldıktan sonra gazetelerden öğrenmiş. Ne olursa olsun 18 koca yıl. Kolay değil. Ünlü olsun olmasın o bir kadın ve bunu bu şekilde öğrenmek de gerçekten kötü bir durum. Duyduğuma göre Demir Demirkan durumu Sertab Erener’e açıklamış. Âşık olduğunu da açıklamış. Ama Sertab Erener “Biraz ara verelim” demiş. Ama Demir Demirkan ara değil keskin bir şekilde bitirmiş meğer. Aşk yani. Şimdi birçok kişi de “Âşık olmuş adam ama ne yapsın?” mı diyor. E yani aşk her şeyi affeder mi? Dile kolay 18 yıl birlikte geçmiş. Hiçbir günün hatırı bile yok mu derim ben de. Tabii benim gibi yorum yapacak olanlar genellikle kadınlar olacaktır. Son yıllarda gazete sayfaları, eşimizin dostumuzun durumu, akrabalardan gelen haberler falan filan derken boşanmalar, ayrılmalar hızla çoğaldı. Artık birlikte yaşam zorlaşıyor. Benim 54 senedir birlikte olan annem ve babamdan da her an bir hamle bekliyorum. Şaşırmayacağım. O derece yani.
Not: Sosyal medyada yazılıyor çiziliyor takılmıyorum ama bazı gazetelerin hatta köşe yazarlarının bile Sertab Erener’i Sertap Erener yazmasına hiçbir anlam veremiyorum. Yahu kadının adı Sertab.
Sanki
- Artık daha fazla korna çalınıyor memlekette. Lütfen birileri bu duruma el atsın. Korna çalmak yasak olsun. Hatta cezası da çok yüksek olsun.
- Daha fazla yüksek sesle konuşur oldu herkes. Çünkü ben rahatlıkla alt komşumun ya da üst komşumun neden bahsettiğini duyuyorum.
- Bebekler de daha çok ağlamaya başladı. Bizim memlekette yeni doğan bebekler sürekli ağlar sabahlara kadar. Bu durumun geçmesi gerekirken daha da şiddetlendi. Alt komşumun yeni doğan bebeği sürekli ağlıyor. Hiç durmadan.
- Daha fazla küfür eden, hatta kavga eden insanlar var etrafta. Eskiden bu kadar kavgaya şahit olmuyordum. Şimdi her saniye patlamaya hazır gibi insanlar.
- Daha çok trafik var artık. Her saniye, her gün. Eskiden “Şu saatte trafik olmaz” denirdi. Bu laf artık tarih olmuştur. Trafik her an her dakika var. Ve sürekli korna çalıyor insanlar.
- Korna korna korna. Kusura bakmayın ben bu korna işine çok takıyorum. Siz hiç rahatsız olmuyor musunuz? Yurtdışında da birçok yerde trafik oluyor ama hiç korna sesi duyulmuyor.
- Sanki herkes Victoria’s Secret meleği olacak. Bu telaş bu hırs nedir. Sürekli yeme içme kalori hesabı.
- Herkes şöhret. Geçen Nişantaşı’nda bir mekânda oturuyorum, yan masamdaki çocuk, arkadaşına “Benim de 500 takipçim var Twitter’da, dur ben şu mekânı rezil edeyim de görsünler” dediğine şahit oldum. Şaka gibi ama gerçek.
