Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ‘MEDCEZİR’ dizisine bayılıyorum. Eğer cuma akşamı dizinin yayınlandığı saatte evdeysem kesinlikle izliyorum. Çünkü kadrosunda çok genç var. Çünkü çok güzel kadın ve yakışıklı erkek var. Çünkü hepsi çok şık giyiniyor. Takıları ve ayakkabılarıyla dizideki herkes pek bir tarz. Ama tabii bu olaydan birçok anne ve baba da şikâyetçi. Çocuklarının “Mira’nın elbisesi, Yaman’ın gömleği” durumuna yetişemediklerinden dert yanıyorlar. Hatta geçenlerde bir anne “Kesemizde delik oluştu. Sürekli alışveriş durumundayız. Kızıma yetişemiyorum” dedi. Aynı durum erkeklerde de var. Şimdi herkeste bir tarz olma yarışı var. Hatta geçen akşam bu işlerle hiç ilgilenmeyen bir arkadaşım bana “Ooo Esin pek bir tarz olmuşsun” dedi. Size bir şey söyleyeyim mi? Bunları söyleyen özellikle erkekler. ‘Medcezir’i erkekler de acayip izliyor. Özellikle erkeklerden duyuyorum “Mira’nın bir elbisesi vardı, harika! O elbiseyi sevgilime alacağım” sözlerini. E tabii bu iyi bir şey. Hem de pek güzel bir şey.

        ÖNCEDEN ŞİKÂYET ETMİŞTİM AMA...

        TARZ konusu açılmışken geçtiğimiz senelerde insanların artık gece kulübüne giderken ya da dışarıya çıkarken hiç dikkat etmediğinden, çok dikkatsiz giyindiklerinden bahsetmiştim. Hatta memleketin en önemli lokallerinden Günay Restaurant’a giderken eskiden pek şık giyindiklerini ama şimdilerde pek kötü hatta evde oturur gibi giyinip gittiklerini yazmıştım. Tarz yarışmaları ya da diziler pek bir etkili olmuş olacak ki 1 aydır dikkat ediyorum insanlar pek bir şık. Özenli ve dikkatliler. Günay’da eski rüzgârlar esmeye başlamış. Kadınlar şıklık yarışında, erkekler genellikle takım elbise giymeyi tercih ediyor. Bu, gerçekten iyi bir şey. Hem insanın kendine saygısıdır hem de gideceği yerdeki sanatçıya ve insanlara... Güzel gelişmeler bunlar. Malum karanlık olan günlerde küçük detaylar bile sevindiriyor insanı.

        OLUP BİTEN

        - Cumartesi günü mixologist Öztürk Koca’nın workshop’una katıldım. Levent Avantgarde Otel’de yapılan workshop’ta 6 kokteyl yapmayı öğrendim. Öztürk, workshop’lara devam ediyor. Yeni yıl yaklaşırken aklınızda olsun.

        - Leyla yıllar sonra Cihangir’e döndüğü ilk zamanlar biraz boştu. Cumartesi günü fark ettim ki insan kalabalığı kapılara kadar taşmış. Serra Yılmaz’ın da Deniz Türkali ile ortak olması pek güzel olmuş. Güzel mekân, kıymet bilmek gerek. Özellikle 2 başarılı kadın el atıyorsa tadından yenmez.

        Keşke yeniden ŞOV YAPSALAR

        BU cumartesi gecesi de Sibel Can’ı izlemeye gittim Günay Restaurant’a. Yıllardır aynı şeyi yazıyorum ama kim ne derse desin Sibel Can’ın sahnedeki işvesi, cilvesi, nazı kimsede yoktur. O işveyi cilveyi o kadar güzel yapar ki gözlerinizi ayıramazsınız. Sibel Can’ı ne zaman izlesem “Azıcık bir şeyler öğrensem” derim. Yine öyle işveli, cilveliydi ki her hareketi, her saçına dokunuşu, her eteğini yandan kaldırışı... Bir başka endam-ı arz ediyor. Öyle böyle değil! Kendisi de bunun farkında. “Bana şu işveyi cilveyi o öğretti” dediği Nükhet Duru’yu sahneye davet edince olanlar oldu. Bir dönem bu ikili çok sık bir arada görünürdü. Televizyonda, yılbaşı geceleri, sahnelerde harika şov yaparlardı. Artık yoklar, keşke olsalar. Gerçekten bu 2 kadının sahne üzerinde yaptıkları dans, işve, cilve, seyirciye dokunuş pek kimsede yoktur. Özellikle yeni nesil sanatçılara ders niteliğinde bile bir şov yapabilirler. Birilerinin en yakın zamandaikiliyi kandıracağını düşünüyorum.

        Diğer Yazılar