Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        EVET, Nuh Köklü’nün son sözlerinde söylediği gibi: Keşke bu memlekette yaşanan birçok şey bir rüya olsa. Özgecan Aslan’ın acısı daha hafiflememişken, Nuh Köklü’nün sadece kartopu oynuyor diye öldürüldüğü bir ülkede nasıl yaşadığımızı düşünürken, Çengelköy’den bir adamın karısını parçalara ayırarak çöpe attığı haberi ile öylece kalakaldık. Yetmedi, şiddetten konuştuğumuz günlerde Meclis’te şiddetin tavan yapması geldi. Ülke tımarhaneye döndü. Sinir uçlarımızı galiba hissetmiyoruz. Ya da bunları yaşaya yaşaya alışıyoruz. Sonra da kendimizle “balık hafıza olduk” diye dalga geçiyoruz. Çünkü biz daha acıyı sindirememişken başka bir acı gelip dayanıyor kapımıza. O yüzden de yeni bir acıyla boğuşmaya çalışırken eskiyi unutuyoruz. Değişik insanlar olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin.

        Teşekkürler

        “SİMSİYAH, özgecaniçin” diye özel bir reklama imza atan Filli Boya yetkililerini ve bu fikrin yaratıcısı bir kadın olan Gözde Akpınar’ı kutluyorum. Sessiz çığlıklarına hâlâ devam ediyorlar. Bu çığlıklar hiç bitmese.

        Dişi köpek kuyruk sallamazsa

        GEÇEN gün bu köşede “Değişikliğe nereden başlamalı” diye birkaç madde sıralamıştım. Okuyuculardan Alp Bey, uzun bir yazı kaleme almış. Benim yazdığım her maddeyi kendince değerlendirmiş. En çok şu bölüme takıldım. Yani asıl takılmamız gereken yer ve en önemlisi de bu yorumu zaten. Bakınız Alp Bey diyor ki: “Cinsel organını bir kadın gördüğü zaman avuçlayan o kadar çok erkek görüyorum ki demişsiniz. Bunların az olduğunu söylemek mümkün değil, istisnadan daha fazlalar muhakkak. Burada önemli olan şu: Sıradan giyimli, işinde gücünde bir kadın gördüklerinde mi bu eylemi gerçekleştiriyorlar, yoksa cömertçe fiziğini halka arz eden teşhirci kadınları gördüklerinde mi? Hani hoşuna gitmeyeceğini biliyorum ama kaba bir tabir var, ‘dişi köpek kuyruk sallamazsa’ diye, biraz öyle değil mi bunun sebebi?”

        Okumuşu, okumamışı. Kültürlüsü, kültürsüzü. Eğer bir erkek böyle bir cümle kuruyorsa geçmişler olsun. Bu zihniyet değişmediği sürece sonuç bu. Biz kadınlara Allah sabırlar versin. Pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz. Mahkemelerde bile kadının kıyafetinin rengi, makyajlı olup olmaması, çok fazla telefonla konuşması gibi durumlar ceza indirimine sebep olurken biz hâlâ bu memlekette hakkımızı aramaya çalışıyoruz. Gerçekten bir kadın olarak kendimize acıyorum. Çok yazık. Bu memlekette yaşayan her kadına yazık.

        İFŞA EDİNCE SUÇLUSUN

        Yasemin Allen “Tacize uğradım suçlu çıktım” diye anlattı işte. Birçok kadın sırf bu yüzden susuyor. Çünkü taciz ettiğini kabul etmeyen erkek bir de üste çıkıyor. Ha bir de kadını öyle yerin dibine sokuyor ki, işte bu yüzden herkes susuyor. “Kadın kırmızı elbise giydiyse vah haline. Ahh ahh bir de kırmızı ruj sürdüyse hiç şansı yok. A çok ayıp bir de file çorap mı giymiş. Yok yok sürekli elinde telefonu da vardı. Aranıyor canım bu aranıyor” sözleri havada uçuşuyor. Hanımlar direnin. Biz göremeyeceğiz belki ama gelecek nesil rahat etsin.

        Bizim buralarda ‘kar’

        - Ölebilirsiniz demek.

        - Çile demek.

        - Okul tatili demek.

        - Yolda kalmak demek.

        - Eve gidememek demek.

        - Eve gidebilirseniz eve hapsolmak demek.

        ŞEBNEM ÇAPA’NIN İSYANI

        MEMLEKETTE öyle şeyler oluyor ki yitirdiğimiz değerlerimizi bile hak ettikleri şekilde uğurlayamıyoruz. Bu yaşanan kaos dolu günlerde Fikret Şeneş’i kaybettik. Usta söz yazarının özellikle Ajda Pekkan’a katkısı büyüktür. Bu yüzdendir ki, Şebnem Çapa’nın çıkışı ve “Buraya gelmeye yüzü yok. Sayın validemi hastayken ne ziyaret etti ne de arayıp sordu. Siyah gözlüklerini takıp şovunu yapıp gitti. Ajda’yı Ajda yapan kayınvalidemdir” demesi dikkatimi çekti. Çünkü asla böyle sivri çıkışlar yapmayacak bir hanım Şebnem Çapa. O yüzdendir ki, söylediği cümle dikkatimi çekti ve ciddiye aldım. Yaşayan değerlere yaşarken saygı göstermek en önemlisi.

        Diğer Yazılar