Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BU konunun daha fazla üstünde durmaya gerek bile yok ama yıllardır bu mesleği yapan biri olarak sadece şu detaya dikkatinizi çekip daha sonra da sizleri bu konuyla sıkmak istemiyorum. Şahan Gökbakar aslında “Magazin denen pislik çukuru” diyerek tüm sektörü kapsayan bir not yazdı Instagram hesabına. Ama nedense daha sonra “Yok aslında ben işini iyi yapanlara, benim film zamanı röportajlarımı yapanlara söylemiyorum” dedi. Yani ‘İvedik’ özel hayatıyla ilgili hiçbir haber istemediğini, sadece filmi gösterime gireceği zaman istediği muhabirlerle röportaj yapmak istediğini belirtiyor. Yani işin özü Bay İvedik, “Verdiğimiz kadarına razı olun, bunu da kafanıza sokun” diyor.

        Magazin eklerinin tümünü hedef alan, hakaret içerikli sözlerine Magazin Gazetecileri Derneği de tepki gösterdi biliyorsunuz. Derneğimiz böyle zamanlarda bir mesleki dayanışma bekledi. Aslında olması gereken buydu ama her zamanki gibi olmadı. Ben yıllardır görmedim, bundan sonra da göreceğimi hiç ama hiç zannetmiyorum. Emekli olurum, köşeme çekilirim hâlâ aynı durum devam eder. Maalesef meslekte dayanışma yok, o yüzdendir ki Şahan Gökbakar haklı. Biz kendimize saygı duymuyoruz ki Şahan bizim mesleğe saygı duysun. O da haklı olarak bu açıktan fazlasıyla yararlanıyor ve isteklerini sıralıyor. Hatta bu mesleği ikiye bölüyor; “Siz PR’cılar”, siz “Kötü haber yapanlar” diyerek. Bu lafları üstüne almayan magazin basınının bir kısmı, “Şahan beni kastetmemiştir. Ben onun istediği PR’cı gazeteciyim, sadece ‘Recep İvedik’lerin vizyonu öncesi, promosyon döneminde haber ve röportajlarını yayınlarım. Özel hayatına, sevgililerine, komşularına, davalarına hiç girmem. Gişe rekortmenimizi üzecek haberler yapmam” diye düşünmüş olacak ki duymamış gibi yapıyor.

        Varsın yapsın. Bu yaşanan olayın o kadar çok örneği var ki... Saymakla bitmez. Ne ilk ne de son. Ama Bay İvedik biz senin o istemediğin kategorideyiz. Yani magazini ikiye bölmeyen, gerçek magazin yapan bir ekibiz.

        MAHSUN DA NEFRET EDER ANCAK

        MAHSUN Kırmızıgül de hiç özel hayatıyla gündeme gelmek istemez. Özel hayatıyla ilgili haberler çıktığı zaman telefon eder, sıkıntısını dile getirir, böyle haberlerde olmak istemediğini belirtir. Yani aslında en yapması gereken şeyi yapar. Haberler çıktığı zaman böyle sosyal medyada hakaret içerikli yazılar yazmaz. Onun yaptığı çok centilmence bir şey var yıllardır. Filmi çıktığı zaman “Gelin siz PR’cılar röportaj yapacağız” demez. Kırmızıgül magazin basınında özel haberleriyle yer almak istemiyor ama filmi çıktığı zaman da kendisi özel röportajlar verip “Benim istediğim kadarıyla yetineceksiniz” demiyor. Dese o da yapılır.

        Ben de yaklaşık 10 yıldır kendisinden röportaj istiyorum. Sırf ben değil ki herkes istiyor. Mahsun, özel hayatının çıkmasını istemediği için ona “Yok ben seninle röportaj yapmam” demiyor hiç kimse. Ama adam nasıl davranması gerektiğini biliyor ve magazini ikiye ayırmıyor. Tamamen olmak istemiyor. Sadece filmi çıktığı zaman galalarında yer alıp sorulara yanıt veriyor. İsteyen haberini yapar, istemeyen yapmaz. Kimseyi ötekileştirmiyor. En son konuştuğumuzda Mahsun’a “Ne zaman bozacaksın röportaj perhizini?” diye sordum. O da “İyi böyle” dedi. İşte buyurun. Benim bu insanlara sonsuz saygım var. Üstelik Mahsun Kırmızıgül bir dönem bazıları gibi magazine bol malzeme verip sonradan “İstemiyorum” diyenlerden de değil. Anlayacağınız söylenecek çok şey var. Ama maalesef magazin etiğini, saygısını birçok kişi unutuyor ve es geçiyor.

        MAGAZİN

        - “Film yaptım gelsinler”

        - “Reklam çektim gelsinler”

        - “Kitap yazdım gelsinler”

        - “Dizide oynadım gelsinler”

        - “Albüm yaptım gelsinler” tadında bir bölüm değildir.

        TABİİ Kİ

        - Hakaret etmek, küfretmek, küçümsemek, “Seni ben ünlü yaptım, benim sayemde ünlü oldun” demek de değildir.

        - Ancak her iki tarafın da bu çarkın yürümesi ve kurallarına uygun olması gerektiği yanlar vardır. Magazin ve paparazzilik ayrılır. Ancak dünyanın her yerinde haber olunabilecek bir konu magazin için tartışma konusudur. Öyle ki etik kurallar çerçevesinde...

        BU ARADA

        - “Onu ben ünlü yaptım.”

        - “Benim sayemde ünlü oldu.”

        - “O öyledir, bu böyledir, şu şöyledir.”

        - “Ben magazinden çok iyi anlarım.”

        - “Bunların hepsini ben şöhret yaptım” diyen bir magazinci varsa ondan da uzak durunuz. Bu iş iki tarafın sabrı, anlayışı, özverisiyle yürür. Her iki tarafın da birbirine ihtiyaç duyduğu alanlar vardır. “Ben şimdi ünlü oldum, tanınıyorum, sana ihtiyacım yok” demek geçmişini inkâr etmektir.

        Diğer Yazılar