Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HÂKİME Hanım Bergüzar Korel, “Karadayı” dizisiyle oyunculuğunu perçinledi. Adından söz ettirdi. Geçen sene katıldığı davetlerdeki şıklığıyla da hayli dikkat çekti. Duyduğuma göre Bergüzar’ın peşinde dünyaca ünlü yapımcılar varmış. Hatta öyle ki, yabancı bir dizinin deneme çekimleri için yurtdışına davet edilmiş. Şahsen ben duyunca pek gururlandım. Ne kadar güzel, pek bir hoş. İnşallah deneme çekimleri başarılı geçer. İnşallah yurtdışında dünyaca ünlü bir dizide rol alır.

        Nebahat Çehre ile uçakta sohbet

        GEÇENLERDE Bodrum dönüşünde Nebahat Çehre ile karşılaştım. Tek başına yolculuk yapıyordu. Uçakta yan yana denk geldik. Uzun uzun sohbet ettik. Sinema, dizi, rejim, güzellik, estetik... O kısa yolculukta her şeyi konuştuk anlayacağınız. Ama öncelikle şunu söylemem gerekirse Nebahat Çehre’nin yerinde başka bir ünlü olsa kibir ve egodan yanına yaklaşılmaz. Ama inanılmaz mütevazı ve sıfır ego. Ekonomi uçuyor, kendi bavulunu kendi taşıyor. Kapıda bekletmeye utandığı için şoför kullanmadığını söylüyor. Hiç özel şoförü olmamış. Dizide oynadığı zaman ekibin arabasını kullanıyor. Nebahat Çehre ile uçak seyahatinden satır araları.

        - Geçen yıllarda çekilen bikinili hallerimden utandım. Hatta “Fıstık gibi kızlar var, beni neden çekiyorsunuz?” dedim. Artık kimse çekmesin beni. Çok ayıp oluyor.

        - Herkes kümeleşmiş. Yönetmenler, yapımcılar hep aynı oyuncularla çalışıyorlar. Başka kimseye şans vermiyorlar. Bu çok acımasızca ve sektöre zarar veriyor.

        - Bana hiç sinema filmi teklifi gelmiyor. Oysa film yapmak istiyorum. Ben sinema kökenliyim.

        - “Diziyi bırakıyorum” dedim, beni yanlış anladılar. “İyi bir senaryo gelmezse asla dizi yapmayacağım” demek istedim.

        - 55 kilonun üzerine çıkmamaya özen gösteriyorum. Bazen 56-57 oluyorum, bir hafta dikkat ediyorum hemen geçiyor. O hafta genellikle ton balıklı salata yiyorum. Ama normalde acayip yemek yemeyi seven biriyim.

        - Makyajımı her zaman kendim yapıyorum. Yeşilçam bize çok şey öğretti. Kendi işimizi çözmeyi öğrendik. Muhteşem Yüzyıl’da bile hep kendi makyajımı kendim yapıyordum. İnsanlar şaşırıyor.

        - Şoförüm yok. Kapıda birini bekletmeyi hiç sevmiyorum. Çok ayıp geliyor bana.

        - Yeni oyuncuları beğeniyorum. Güzel isimler var, ama dizi sektörü çok acımasız. Eğer reyting alamazsan fatura sana kesiliyor.

        - Çocuk yapmayı hiç istemedim. Her kadın anne olmak zorunda değil ama eğer erkek kardeşlerim “İstiyoruz” deselerdi onlar için yapardım.

        Kenan çok âşık

        SONUNDA Kenan İmirzalıoğlu ile Sinem Kobal ele ele, göz göze, dudak dudağa yakalandı. Şükür memleket olarak çok rahatladık. Geçen hafta Bodrum’da, çifti çok iyi tanıyan ve görüşen bir arkadaşımla ikisinin hakkında konuşmuştuk. Sinem’in yakın arkadaşı, bana “Kenan inanılmaz âşık. Esin görmen lazım, gözünü ayırmıyor. Ama Sinem de onu çok seviyor ve çok mutlular” demişti. Ben hep söylüyorum. Her zaman da söyledim. Sinem Kobal hak ediyor. Bence ikisi de birbirine acayip yakışıyor. Çok da güzel görünüyorlar. E daha ne olsun?

        Krizde olan Mikonos’tan bildiriyorum

        - BU küçük adada bakkal, market dahil her yerde, “Bu hafta kredi kartı geçmiyor” deniyor. Hatta yüksek paraların aktığı ünlü beach Nammos’ta bile, “Kredi kartı kullanmayalım, nakit verin indirim yapalım” diye ısrar ediyorlar. “Üstelik fatura vermeyeyim” diye de diretiyorlar.

        - Adada dünyanın her yerinden turist var. Kriz kimsenin umurunda değil. Herkes eğleniyor. Ama tabii krizde olduklarını bildikleri için turistler ciddi indirim istiyor.

        - Her sene Türk turistin akın ettiği Mikonos’ta şu sıralar Türk kafile çok fazla değil. Ama yok da diyemeyiz. Türk turistlerin çoğunluğu Super Paradise ve Nammos’u tercih ediyor.

        - Nammos’un mönüsünde 120 bin Euro’ya şampanya var. Yani 30 litrelik şampanya açtırıp hava atabilirsiniz. Ki Nammos’un yetkilileri, yaz süresince çoğu müşterilerinin açtırdığını söylüyor.

        - Geçen hafta da yazmıştım, “Dünyanın akın ettiği Nammos Beach seneye Türkiye’de olacak, Bodrum Mandarin’de açılacak” diye. Ancak Nammos yetkilileri hâlâ şüpheli. Çünkü bize, “Sizce gelmeli miyiz? Hâlâ gelip gelmemeyi düşünüyoruz” diye sordular. Ki Mandarin yetkilileri, Nammos’un kesin geleceğini belirtiyor. Son beş yıldır, “Bu sene ha geldi ha gelecek” dediğimiz Nammos seneye de hayal anlaşılan.

        - Ve önceki gün de yazmıştım. Krizde olan Yunanistan adalarında tatil yapmak isteyen turiste vize vermiyorlar. İstanbul Kosmos’a pasaportunu bırakan birçok tatilcinin ödediği uçak ve otel parası da iptal edilmiş oldu. Çünkü birçok kişinin vizesi çıkmadı.

        Hadi bizi eleştiriyorsunuz da...

        TÜRK insanı sosyal medya çıktı çıkalı daha da tuhaflaştı. Herkes herkesi eleştiriyor. Kızıyor, küfrediyor, hakaret ediyor. Hatırlarsanız geçen sene, “Türk kadınları, Jeniffer Lopez’e ayar verdi” diye yazmıştım. Jennifer Lopez’in poposunu gösterdiği bir videonun altına Türkçe, “Sen nasıl annesin. Hiç utanman yok mu” tarzında eleştirilerde bulunmuşlardı.

        Ben de Mikonos sahillerinde Demet Akalın’ın şarkısıyla eğlenen yabancı insanları koydum Instagram’a önceki gün. Aman aman, ne edep kaldı, ne terbiye. Gençliğin nereye doğru gittiğine kadar her şey sorgulandı. Yahu gençlik nereye gidiyor? İnsanlar sadece dans ediyor. Hanımlar, beyler, bari yabancıları rahat bırakın, istedikleri gibi dans edip gülsünler, eğlensinler. Hayır gülen, eğlenen bir Türk vatandaşı gördüğünüzde de tahammül edemiyorsunuz. Bari onlara karışmayın.

        Diğer Yazılar