Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        PERŞEMBE günü Türkbükü Sahne hakkında bir yazı yazdım. Yine ortalık ayağa kalktı. Çünkü memlekette hiç kimse eleştiriyi sevmiyor. Herkes yalandan bir pohpohlama peşinde. Örnek vereyim. Bir mekân, bir beach, bir gece kulübü hiç fark etmez herkes güzel yazılar istiyor, sosyal medyaya “İşte geldik harikaydı, süperdi” gibi fotoğraf istiyor. Ama eğer biri çıkar, gerçek duygularını söyler, “Kral çıplak” derse kimsenin hoşuma gitmiyor. Ama olmaz ki. Eleştirinin niyeti önemli. Bakın ben bir ay önce Yalıkavak Sait Balıkçısı hakkında bir yazı yazdım. Sağ olsun Sait Bey benim yazımı almış okumuş, ekibini yanına almış, dükkânın karşısına geçmiş ve “Evet çok doğru söylüyor” diyerek mekândaki tüm ışıkları bir gecede değiştirmiş. Bir de şimdi görün dükkânı. Fıstık gibi olmuş. Türkbükü Sahne de harika. Ama sadece sahnesi, sesi, ışığı harika. Onun dışında eksikler var. Ben onları yazdım. Çünkü Bayram ve Vahit Bey’e çok saygı duyuyorum. Kimsenin yapmadığını yapıp bu işe ciddi yatırım yapıyorlar, bir de sanatçıların ciddi kaprislerini çekiyorlar. Ama öyle böyle kapris değil. Onların çektiğini başka yatırımcı çekmez. Neden, çünkü bu işe emek veriyorlar sekiz senedir. Bu yüzden kendilerini alkışlıyorum. Ama yaptığım eleştirileri ciddiye alıp şöyle bir bakmalarını istiyorum. Kırılarak, küserek hiçbir şey güzelleşmez. Eğer tüm eksikler toparlanırsa önümüzdeki seneden sonra Bodrum Sahne kendinden öyle bir söz ettirir ki herkes şaşar kalır. Sanatçılar çıkmak için sıraya girer. Hoş şimdi bile sıraya girmeleri gerekiyor. O kadar az konser yeri varken bu kaprisi hâlâ anlamış değilim. Perşembe günü yazdım, yine yazıyorum. Sanatçılar kendi işlerine saygı duymuyorlar. Tabii bir de “O ne kadar alıyor”, “Ondan az para almam”, “O bu kadar para alıyormuş, ben bunu istiyorum” kafasından kurtulmadıkça geçmişler olsun.

        İNSANLAR VAHŞİLEŞİYOR

        EMRAH’IN evine saldıranların fotoğraflarını gördünüz mü? Kadının elinde bıçak, erkeğin elinde sopa. Habere göre evde erkek yok. Emrah o sırada İstanbul’da. Evde sadece kadınlar ve çocuk var. Üç kadın ve bir erkek bahçeye izinsiz çiçek dikildiği için saldırıyorlar. Ellerinde sopa, bıçak. Zaten çiçek, ağaç, yeşillik ile olan kavgamız bitmeyecek gibi. Kimsenin güzelliğe tahammülü kalmadı. Hoş kavganın nedeni de önemli değil. Önemli olan insanların saldırgan ruhlarının ortaya çıkması. Artık kimse konuşma yoluna gitmiyor. Kapıyor eline sopayı, baltayı, bıçağı, taşı... Allah ne verdiyse. Oysa ki, sakin bir dille konuşabilseler ya da yetkilileri çağırabilseler böyle çirkin görüntüler olmayacak. Haklı bile olsa insan bu görüntülerden sonra haksızlığın dibine vurur. Ben eğer bu ailenin bir ferdi olsaydım ya da o elinde bıçak olan kadının yerinde olsaydım yerin dibine girerdim bu görüntülerden sonra.

        BAŞKASININ PARASIYLA İLGİLENMEK

        BU bizim ülkemize mahsus bir şey sanırım. Ne kadar para kazandığımı yıllardır ne annem ne babam ne de ablalarım bilir. Ailemden insanların ne kadar maaş aldıklarını da bilmiyorum. İş arkadaşlarımın ne kadar maaş aldıklarını bilmiyorum, hiç de ilgilenmedim. Bunların ayıp olduğu dönemlerde büyüdüm ben. Para konuşmanın, din konuşmanın ayıp olduğu dönemlerde. Hâlâ karşımdaki insana “Sen ne kadar para alıyorsun” diye soramam. Ama maşallah son yıllarda para ve din ile yatıp kalkıyoruz.

        SOSYAL MEDYADA DUA OKUMAK

        PARA demişken, din demişken sosyal medyada dua etmek neyin kafası biri bana anlatabilir mi? Yapmayın hanımlar, beyler yapmayın. Gerçekten çok komik oluyorsunuz. İnsanın kendi içinde ettiği duayı Twitter’a yazması, Instagram’a yazması size saçma gelmiyor mu? Akıl sağlığınızdan şüphe etmiyor musunuz bunu yaptıktan sonra. Gerçekten öyle günlerden geçiyoruz ki, Allah hepimizin yardımcısı olsun. Söylenecek söz bile yok bunun üzerine.

        Diğer Yazılar