Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ■ MEMLEKETİN en şöhretlisi bile “Madonna’yla tanışmak istiyorum”, “Beyonce’ye hayranım”, “Rihanna için ölüp bitiyorum” derken, Meryem Uzerli çıktı ve yine tüm dengeleri bozdu. “En büyük hayalim Tarkan’la tanışmak” dedi. Vay be! Bir Türk oyuncu, üstelik meşhur bir Türk oyuncu yine bir Türk starla tanışmak istediğini söyledi. Allah’a bin şükür. Birileri o kadar normal ki, belki normal olmayanlara küçük de olsa örnek olur bu hareketler. Helal olsun sana Meryem. İnsanının kendi insanını yüceltmesi budur işte. Meryemciğim o kadar haklısın ki, eğer Tarkan’ı tanımıyor olsaydım ben de tanışmak için can atardım. Üstelik adamı her gün görsem bıkmam. Ve ilk fırsatta tanışmalısın. İkinizin enerjisi müthiş olur. Benden söylemesi.

        ■ Memlekette özellikle genç, güzel, yakışıklı ve bekâr olanlar gizli saklı aşk yaşamaya bayılıyor. Havaalanından gizli saklı çıkmalar. Ayrı ayrı çıkmalar. Bir mekâna gidip arka kapılardan kaçmalar. Gazetecilere küfür etmeler. Kızmalar, bağırmalar, el hareketleri göstermeler. Haliyle İdil Fırat ve Engin Öztürk el ele gazetecilere gülümseyince bir sersemledik. 5 dakikalık sersemlikten sonrası “Oh be! Ne güzel işte. Kaçmıyorlar, el ele çıkmışlar. Harika bir aşk yaşadıkları belli. Göğüslerini gere gere yürüyorlar ve gerçekten çok mutlu görünüyorlar” diyorsunuz. Bravo diyorum. Hatta kendilerini ayakta alkışlıyorum. Tabii ya. Neden ve kimden kaçacaksınız zaten anlamıyorum ki. Ne güzel yakışmışsınız, ne güzel gülümsüyorsunuz. Her şeyden önce gençsiniz. Anını yaşayın ilişkinizin. Gizlenmeye ne gerek var? Her gizlilik bir külfettir hanımlar, beyler.

        ■ Malum son günlerde memlekette alışık olduğumuzun dışında güzel şeyler de yaşanmaya başladı. Kasımpaşa- Çaykur Rizespor maçından sonra tarihi bir olay yaşandı ve hakem Deniz Çoban “Her iki takıma zarar verdim, özür dilerim, hata benim” dedi. Memlekette özür dileyenlere, hatasını kabul edenlere alışık olmadığımız için şaştık kaldık. Öyle donakaldık. Önce ne diyeceğimizi bilemedik, sonra “Bunun altından kesin bir şey çıkar” dedik. Kurcaladık, soruşturduk. Güven kalmamış güven. Hocam kusuruma bakma biz pek alışkınız değiliz de böyle hata kabul edenlere. Zaten o an senin karşında olan herkes bir küçüldü, bir şaşırdı. Hatta haline üzüldü birçok kişi. Özürden, haksızlığı kabul etmekten o kadar korkuluyor, gerisini sen düşün artık.

        Kıvanç tabii ki bitmez

        PAZAR günü “Kıvanç bu senin son şansın. Bu diziyi kesin yapmalısın” diye bir yazı yazdım. Tamamen yanlış anlaşılmışım. Kıvanç Tatlıtuğ 70 yaşında bile iyi bir şey yapsa nefesimiz kesilir. Tabii ki bitmez. Çünkü çalışıyor, kendini yetiştiriyor. Hatırlayın ‘Ezel’ dizisinde Sekiz karakteriyle çıktı ortaya, hâlâ herkesin aklında. Kaç yıldır da “Sekiz karakterinde bir dizi yapın Kıvanç’a” diye diye dilimde tüy bitiyor.

        Ben “Bu senin son şansın, bir şeyler yapmalısın” derken şunu kastettim: Maalesef Türkiye öyle çabuk öğüten bir yer haline geldi ki... Üstelik 1-2 senedir acayip bir genç nesil geliyor. 95’liler kapıda. Fırsat kolluyorlar en iyi diziler için. Tabii çalışanlar kalacak. Kendini tekrar edenlere güle güle. Ama “Kıvanç’ın da tam zirveye çıktığı noktada bu kadar uzak kalması doğru değil sektörün akışına göre” anlamında ifade ettim. O yüzden Kıvanç kendini fazla özletmeden bir şeyler yapmalı. Sonuç olarak ‘Stajyer’ filminde 70 yaşındaki Robert De Niro’nun muhteşem oyununu izlediğiniz zaman “İşte oyuncu” diyorsunuz. O kadar ciddi rollerin babası bir stajyer olarak karşınıza çıkıyor ve öyle güzel oynuyor ki mest oluyorsunuz.

        Merkür dur GERİLEME!

        MALUM Merkür’le başımız dertte. Yaz bitti, kışa ‘merhaba’ diyoruz. Son günlerde herkesin ağzından çıkanlar iyice garipleşti:

        ■ Of üzerimde bir sıkıntı var.

        ■ Acayip ödemim var, nefes alamıyorum.

        ■ Yemiyorum, içmiyorum, durduğum yerde kilo alıyorum.

        ■ Sanırım ciddi sorunlarım var. Acayip mutsuzum.

        ■ Kış geldi çile başladı. İstanbul trafiği felaket.

        ■ Okulların açıldığı gün hiç trafik yoktu tuhafıma gitti.

        ■ Evden dışarıya çıkmak istemiyorum

        Diğer Yazılar