Barış'ı Gupse ile tanıdık
YİNE aynı muhabbet. “Allah çirkin şansı versin”den mi başlasam, “Gupse’nin (Özay) Barış’ın (Arduç) sevgilisi olduğuna inanamıyorum”dan mı? ‘Kiralık Aşk’ dizisinin olduğu gün başlıyor bu tarz twit’ler, sözlüklerde hakaretler. Aslında hiç ciddiye almamak gerek ama yazık bunları yapanlar, söyleyenler hep kadın.
Gupse’nin donanımını, bilgisini konuşmaya gerek yok. Onu da geçtim ‘Kiralık Aşk’tan önce Barış’a kimse bu kadar ölüp bitmiyordu. Kendisini Gupse ‘Deliha’ filminde oynattı. Orada da kimse kusura bakmasın ama Gupse’den bahsettik. Ondan gözlerimizi ayıramadık. Hem oynadı hem yazdı diye. Gupse’nin alçakgönüllülükle “Barış senin nereni seviyor?” diye yazanlara “Yüreğimi” diye yanıt vermesi ayrı bir kibarlık. İnsan gerçekten üzülüyor, yazık.
Herkesin derdi bu aslında
BU arada Cihangir’de birçok mekân “Eleman bulamıyoruz, geliyorlar, 2 gün çalışıp gidiyorlar” diye dert yanıyor. Bu iş hem okuyup arada çalışabilecek keyifli bir iş. Mis gibi kahve kokusu eşliğinde neden bu kadar keyifsiz çalışıyorsunuz ya da kaçıyorsunuz anlamak mümkün değil gençler.
SEVİM TEYZE DİZİ İZLİYOR
HAZIR mahalleden bahsetmişken Cihangir’in çöplerinden bahsetmeden olmaz. Cihangir’de kedilerin karnı doyuyor doymasına ama bizler de maşallah komşularımızın ne yediğini, ne içtiğini her saniye biliyoruz. Çünkü bizim buralarda hâlâ sokağın önüne çöp bırakıyorlar.
Defalarca yazdım. Kapı kapı dolaştım. Yan komşum nöbet tuttu. Ama yok iflah olmuyor. Kapının önüne çöp atan hatta camdan çöp atan Sevim Teyze’nin kapısını çalıp “Neden camdan atıyorsun, neden kapının önüne koyuyorsun? 2 adım yürüsen spor da olur” dedim. “Dizi izliyorum, şu an seninle uğraşamam” diye kapıyı yüzüme kapattı.
Defalarca duvarlara yazılar kondurduk, muhtara gittik. Belediyeye mail, twit attık ses seda yok. Çözüm de yok. Kimse sesimizi duymuyor. İnsanımız ise çöplü mahallede yaşamaya bayılıyor.
Biraz daha güler yüzlü olunabilir
CİHANGİR’DE adım başı bir kahveci dükkânı. Hepsi çok güzel, hepsi birbirinden keyifli. Mahallenin en yenisi de Bergüzar Korel’in Not Just Coffee’si. Pazartesi günü bizim gazetede “Hayvansever ikili” diye bir haber vardı. Sık sık gidiyorum dükkâna. Kahve içiyorum. Gayet huzurlu bir yer. Sokak hayvanları da unutulmuyor. Ama Cihangir’de onların karnı hep doyuyor maşallah. Her köşe başında bir kap var. Ve onlarla ilgilenen insanlar... Buralarda bizler çok hassasız bu konuda. Güzel bakılıyor. Ama ya insanlarla kim ilgilenecek?
Bergüzar Korel’in dükkânında tek eksik çalışanların güler yüzü. Pazar günü kahve içmeye gittik. Sağolsun arkadaşlar o kadar gergin ve mutsuzdu ki anlamak mümkün değil. Sanırım cumartesi gecesinden kalmışlar. Bir güler yüzü çok gördüler bize. Allah’tan Bergüzar Korel’in arkadaşı, Bergüzar’ın köpeği Casper’la geldi de biraz neşe geldi dükkâna.
Bergüzar Korel ve Halit Ergenç çok güler yüzlü ve mütevazı. Ergenç, koskoca Kanuni Sultan Süleyman’ı canlandırmış. Türkiye adama kilitlenmiş, adamı seviyor, bayılıyor. Onda sıfır ego, yeri geliyor kahve dağıtıyor ama dükkândaki elemanların yüzünden düşen bin parça. Oysa ki ne keyifli. Mis gibi kahve kokusuyla güne başlayıp devam ediyorsunuz.
ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
RAFET El Roman’ın ya hayatına giren kadınlarda bir sorun var ya da kendisinde. Ben kendisini bildim bileli neredeyse şarkılarından çok hayatına giren kadınlarla ve kızlarıyla haber oluyor. Oysa ki ne güzel şarkıları vardır. İyi müzisyendir. Şimdi de gelin, görümce kavga etmiş.
