'YAVAŞLAYINCA hastalanıyorum'

AYAKÜSTÜ konuğum Ayşe Kucuroğlu. 5 çocuğu var. Çocuklarının hepsine ve gün boyu gerçekleşen birçok davete yetişiyor. Birçoğuna ben yetişemiyorken o nasıl yetişiyor hâlâ şaşkınım. Ve her daim şık ve bakımlı. Bu sohbeti size özel HTDokun’la da izleyebilirsiniz.

■ Kaç kilosun?

53 kiloyum.

■ Altıncı bebek geliyor mu?

Şu an yok.

■ 5 çocuğa nasıl yetişiyorsun?

Biraz alıştım. Evde sakin geçirdiğim zamanlarda yavaşlayınca hastalanıyorum. Bu hıza beni onlar alıştırdı.

■ Sabah ilk hangisi uyanıyor?

İlk Selma uyanıyor, en küçük ve diğerlerini uyandırıyor.

■ Bu sabah ne yedi çocuklar kahvaltıda?

Her gün yumurta yemekten çok sıkıldılar. Bugün 5 ve 4 numara klasik yumurtalı ekmek yedi. Diğerleri de omlet ve hindi fümeli tost yediler.

‘NASIL YETİŞTİĞİMİ SORUYORLAR’

■ Kadınlar seni gördüğü zamansana en çok ne soruyor?

En çok “Nasıl yetişiyorsun?” diye soruyorlar. Instagram’a bakınca başlarının döndüğünü söylüyorlar.

■ Ben de soracağım, nasıl yetişiyorsun?

Çift telefon ve aralarda eve uğrayıp organize etmekle...

■ Sabahları mesela her şeye yetişmek için kaçta uyanıyorsun?

6.00’da uyanıyorum.

■ Kaçta yatman gerekiyor?

23.00 gibi yatakta olmam gerekiyor. Gün içinde her şeye yetişmem için ve tabii eşime de yetişmem için dikkatli ve düzenli yaşamam şart.

Kadına ŞİDDET

SARUHAN Hünel’in Edda Sönmez ile şiddet sonrasında yaptığı mesajlaşma kayıtları tüyleri ürpertiyor. Gerçekten olacak iş değil! Kadına şiddet konularını çok kez yazıyorum, çiziyorum. Bunun hiçbir affedilecek durumu yok, olmamalı da. Bir adam kadın dövmekten “Belim ağrıdı, bana da zarar verdin” tadında bir mesaj yazıyorsa vah halimize!

Okullarda saygı, sevgi DERSİ ŞART

TÜRKİYE-Yunanistan milli maçında Yunanistan milli marşı ıslıklandığı sırada utandım. Yaşayan insana saygı yok ki ölüme olsun bu ülkede. Yazık çok yazık! Okullarda bence kimya, fizik, matematik derslerini bir kenara bırakıp saygı, sevgi, görgü dersleri verilmeli. Hatta onu da geçtim tüm Türkiye olarak bu dersleri fazlasıyla almalıyız. Çünkü artık ne ölüye, ne diriye, ne bayrağa, ne de milli değerlere saygımız kalmış. İnanın ben o ıslık çalanların arasında olsaydım yerin dibine girerdim ki izlerken girdim.

‘3 ay sonraya yer var’

YENİ açılan mekânların stratejisi çok komik. Karaköy Mitte hâlâ kendini arayan birçok kişiye “3 ay sonraya yer var” diyor. Ben de “Yok artık” diyorum. “Olacak iş değil, hatta mümkün değil” diyorum. En son Cüneyt Özdemir aramış, ona da aynısını söylemişler. Eda diye bir arkadaşım “1 aydır kovalıyorum, Allah aşkına Esin bugün gidelim” dediği gün gitmiş, mekânın boş olduğunu görünce saçma stratejileri üzerine konuşmuştuk. Bu kalıcı bir zarar, çünkü insanlar 1 ay bekleyip gidiyor ve sonra “Bu muymuş. Abartıldığı kadar yok” diyor. Diyenler çok fazla, yani bir giden bir daha gitmeye gerek yok kıvamına geliyor. “Yer yok” stratejisi cidden büyük zarar veriyor, haberleri yok. Hâlâ da devam ediyorlar ki bence çok yanlış.

Müşteriye sormadan MASAYA GETİRMEK

PAZAR akşamı 2 kişi Nişantaşı Develi’ye gittik. Masaya oturduk tulum peyniri, yağ, çiğköfte ve turşu geldi. Zannettik ki bu mekânın ikramı, yemek öncesi müşteriyi hazırlamak için gelen ikram. Ama hepsi hesaba dahil edilmiş. Ekmek, su, tulum ve yağ kuver olarak kişi başı 7 TL, turşu 12 TL, çiğköfte 15 TL yazılmış. 1- Sormadan masaya bunlar getirilmez. O an masadaki kişi izin verseydi itiraz edecektim ama izin vermediği için itiraz etmedim. Bir gün biri çıkar itiraz eder, sıkıntı yaşanır. 2- Bir yağ bir tulum peyniri ikram etmek Develi’yi batırmaz ki ikramları da olmalı zaten. 3- İçinde 3 turşunun olduğu küçücük bir tabağa 12 TL yazmak çok saçma. Az biraz sunumları gözden geçirmekte yarar var.