Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DÜN, HT Magazin’de ‘Asmalımescit kaçamağı’ haberini görünce aklıma önce Seçkin Piriler geldi. Ardından da Nefise Karatay. Seçkin Piriler daha yeni anne oldu. İkinci çocuğunu aylar önce kucağına aldı. Eşi Kaan başka kadının ellerinden tutuyor.

        Nefise Karatay da yazın bebeğini daha yeni kucağına aldığında, eşi cicişlerle yakalandı. Ve yine dimdik duran Nefise Karatay oldu. Yazık gerçekten çok yazık. Yazık bu kadınlara. Kadınlar ailelerini büyütebilmek, güçlendirmek için hayatlarından ödün veriyor, erkekler oralı bile değil. Kendi hayatlarını bir güzel yaşamaya devam ediyorlar.

        Dün gazetede Kaan ve esmer hanımın görüntülerini görünce acayip üzüldüm. Belki Seçkin ve Kaan arasında her şey bitmiştir. Belki boşanma kararı alınmıştır ama yine de bunu açıklamadan böyle haller hem o elini tuttuğu kadın için kötü hem de evindeki kadın için. Gerçekten üzülecek bir durum. Ama Türkiye’de eminim şu an bir sürü insan “Ne var canım? Erkek yapar” diyordur. Biz bu noktada olduğumuz sürece bu haller hiçbir zaman düzelmeyecek. En çok üzülen hep evdeki kadın olacak.

        BÜLENT ERSOY’UN TAVRI

        YILDIRIM Mayruk defilesine katılan Bülent Ersoy’un açıklamalarına dikkat ettiniz mi? “Kürk giydiğim için hayvanseverlerden korkmuyorum” ve “Putin’e çok kızıyorum” dedi. Olduğu gibi, direkt, cesurca...

        Yani şunu demek istiyorum yeni nesilden birine bunları sorsanız asla yanıt veremez. Ama geçmiş nesilde bir yürek var. Hem siyasete yorum yapıyor hem özgürce istediklerini söylüyor hem de istediğini giyip sokağa çıkıyor. Olduğu gibi yaşıyor.

        Maalesef yeni nesil Instagram’da eleştirilerden korktuğu için Instagram’a girmekten çekiniyor. Artık gerisini siz düşünün. Geldiğimiz nokta bu. Kimse düşüncelerini olduğu gibi söyleyemiyor, ifade edemiyor. Hep kısıtlı, hep gizli.

        CEM YILMAZ FİLMLERİ

        CEM Yılmaz filmi daha gösterime girmeden, fragman yayınlandığı an insanların “Yine mi aynı?” dedikleri detaylar:

        1-Çocuk gibi konuşması.

        2-Aynı oyuncularla devam etmesi.

        3-Karakterin aynı olması. Reklamlardaki Cem Yılmaz ile aynı karakterleri andırması.

        4-Saç modeli, gözlerini açarak konuşması.

        5-Bir çizgi film izlenecekmiş izlenimi vermesi.

        Sonuç olarak Cem Yılmaz filmlerini izleyen hatta ondan tam da olması gerektiği gibi bir film bekleyen çok ciddi bir kitle var. Bunlar özellikle Cem Yılmaz’ı, Yılmaz Erdoğan’ın ‘Vizontele’si ve ‘Organize İşler’deki rollerine benzer rollerde görmek istiyor. Konuşurken insanlar hep bu karakterleri örnek verip “İşte bu tarz karakterlerde bir film yapsa” diyorlar. Ama Cem Yılmaz kendi dünyasındaki filmleri yapınca olmuyor. Yani istenen gişe oluşmuyor. Belki Cem’in istediği gişe bu kadardır. Böyle olmasa kendi dünyasından çıkıp daha ticari işler yapar diye düşünüyorum.

        BUGÜN CUMARTESİ, NE Mİ YAPALIM?

        MALUM artık Twitter’da anket var. Ben de zaman zaman anket yapıyorum. Geçen gün “Bugün cumartesi ne yapacaksınız?” diye sordum. Yüzde 83 “Evde televizyon izleyeceğim” derken, yüzde 17 de “Sokağa çıkacağım” dedi. Tabii bunu genele vurmuyorum. Küçük bir topluluk olduğunu düşünüyorum ve işte o yüzde 17 için güzel alternatifler sunuyorum. Tabii yüzde 83 için de televizyonda harika seçenekler var. Artık evinizde patlatın mısırınızı, uzatın ayaklarınızı, keyfinizi sürün.

        Ben bugün sokaklarda olacağım. Sizler de sokağa çıkıp eğlenmek istiyorsanız Karaköy’deki yeni mekânları keşfedebilirsiniz. Nişantaşı’nda akşam yemeği yiyip Asmalımescit, Pera ve Harbiye’deki mekânlarda sabaha kadar dans edebilirsiniz. Seçenek bol, yeter ki sokağa çıkmaya karar verin.

        Diğer Yazılar