Bugünler

Eğlence mekânı da olsa, lüks bir restoran da olsa, kuaför, market de olsa herkes Türkiye-Rusya ilişkilerini konuşuyor. Çoluk çocuk herkesin konusu bu. Sokakta herkes politikacı. Ben tam sokakta eğlence merkezlerinde konuşulan Rus-Türkiye ilişkilerini masaya yatıracaktım ki Diyarbakır’dan acı haber geldi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, çatışma esnasında hayatını kaybetti. Tam da çatışma istemedikleri konuşmasının ardından. Elçi ile şehit olan 2 polisin yakınlarına Allah sabır versin. Allah hepimizi korusun. Bu ülke barışı, huzuru, kardeşliği hak ediyor. Güzel ülkemizin her köşesinde güzel günler yaşamayı hak ediyoruz. Kimsenin ölmediği, huzurlu, güzel günlere uyanmak dileğiyle.

HADİSE’DEN YEMEK KİTABİ

Son zamanlarda kitap çıkarmak moda oldu biliyorsunuz. Hadise de kitap mevzuuna el atmaya hazırlanıyor. Ama nasıl?..

Öyle oturup kendi hayatını yazmayacak, anılarını hiç yazmayacak. Hatta müzik dünyasında olan biteni de hiç yazmayacak. Hadise, annesinin meşhur yemeklerini yazacak. Yani annesinin aile içinde yaptığı özel yemeklerin tariflerinin olacağı ve anılarının anlatıldığı güzel bir yemek kitabı.

Hadise’nin ailesindeki tüm kadınlar çalışıyor, çabalıyor, üretiyor. Abla Hülya Açıkgöz, Hadise’nin işlerini yürütüyor, aynı zamanda kliplerinin yönetmenliğini de yapıyor.

Kardeş Derya Açıkgöz, Hadise’nin “styling” inden sorumlu. Anne Gülnihal Açıkgöz’ün de yakında raflarda bir kitabı olacak. Daha ne olsun, bravo bu kadınlara. Çalışıyorlar, üretiyorlar.

KADINLAR HER ZAMAN SAHİP ÇIKIYOR

Yıllar önce konu evliliklerden, aldatmalardan açıldığında annem, “Baban beni çok aldattı” dedi. Ben, “Neden boşanmadın?” dediğimde, “Ne yapayım kızım, sizler vardınız. Beş çocukla ne yapacaktım? Sizler için affettim, katlandım” dedi. Yani annemin 1970’lerde yaşadığı olayı 2016’da yaşayan Seçkin Piriler de aynen, “Çocuklarım var. 2 çocuğum var. Çocuklarımı düşünmek zorundayım” diyor.

Nefise Karatay, iki haftalık bebeğiyle aldatılmayı sineye çekiyor. Yani çocuklarını, bebeklerini yine kadın düşünüyor. Adam bir başka kadının elinden tutmuş sokaklarda dolaşıyor, öpüşüyor, “Aman gören olur, eşimin kulağına gider, biri beni çeker” demiyor. Dikkat etmeden dolaşıyor.

Aklım almıyor, beynim duruyor. Annemi anlayabiliyorum da bu kadınları anlamıyorum. Anlayan varsa biri bana anlatsın. Başka çare yokmuş gibi hareket ettikleri için bu kadınlara kızıyorum. Okumuş, kültürlü, bilgili, ünlü, meşhur kadınlar bir de bunlar.

Ve tabii Kaan’ın elinden tutan, öpüşen o diğer kadına da çok kızıyorum. Çünkü, “Bir başka kadına bunu yaşatmamalıyım. Biri bir gün bana da yaşatır” demediği için.

Kadınlar keşke bu duruma düşmese, daha dikkatli ve titiz olsalar. Sonra da sürekli kadınların bu memlekette itilip kakılmasını, şiddet görmesini, tecavüze uğramasını konuşuyoruz. “Bir türlü düzelmiyor” diyoruz. Nasıl düzelsin? Kadın kadına sahip çıkmazsa nasıl düzelsin?

Öyle ki Kıvılcım’ın, Duman grubunun bir konseri öncesi Kaan’ın eşi Seçkin ile kuliste tanıştığı, sohbet ettiği bile konuşuluyor. Vah ki ne vah! Zaten bu ayın 4’ünde Kıvılcım Twitter hesabında, aşkı Kaan’a “Kimseye aşkım demedim ben, senden daha aşkım” diye seslenmiş. Kaan’ın “Kimseyi sevmedim ben senden daha güzel” şarkısını değiştirerek. Bir kadın, iki çocuk, yani evlilik çoktan unutulmuş aslında. Durumlar böyle, biz de konuşaduralım.

ÇAPKINLIK TAKSİMETRESİ

Geçen akşam da Erdem Kınay yakalandı çapkınlık yaparken. Daha yeni baba olmuştu. İşte Erdem Kınay ve yanındaki esmer hanım, eğlence sonrasında mekândan çıkıp taksiye biniyorlar. Ve gazetecilerle takip başlıyor.

Erdem, Pera’dan taksiye biniyor, arkasında gazeteciler. Onları atlatmaya çalıştığı için taksiciye “Bas” diyor sanırım, zira çok hızlı gidiyormuş. Bana onu takip eden arkadaşlar anlatıyor. Taksi kendini kaybetmek için önce Gaziosmanpaşa tarafına yol alıyor. Oradan TEM’e çıkıyorlar. TEM’den Seyrantepe tarafına, ardından da Ayazağa’ya bağlanıyorlar.

Yol bir türlü bitmiyor ve sonunda Maslak’ta bir yere ulaşıyorlar. Baktılar ki gazeteciler bırakmayacak, bir siteye giriş yapıyorlar. Sonra taksici çıkıyor, takipteki gazeteciler taksimetreyi soruyorlar. 200 TL tutmuş efendim. Yani Pera’dan direkt Maslak’taki bu siteye gitse tutacağı paranın beş altı katı. “Çapkınlık taksimetresi” anlayacağınız çok komik. Ben çok güldüm, size de pazar neşesi olarak yazdım.

BU HABER İKİ AY ÖNCE GELDİ

Cuma günü HTDokun ile de izlediğiniz Duman grubunun solisti Kaan Tangöze ile Kıvılcım Ural’ın aşk yaşadığı haberini aslında Habertürk servisi iki aydır biliyordu. Bülent İpek ile defalarca konuştuk, tartıştık. Yıllardır bu işi yapan insanlar olarak bu konuda çok hassas ve dikkatli davrandığımızı özellikle bilmenizi isterim.

Nuri Altuntaş’ın yaptığı haber, bir gazetecilik başarısıdır ki tebrik ediyorum. Üstelik haberin bir de HTDokun görüntüleri var ki o daha da şahane. Bu gerçekten çok önemli bir detay ve habercilik örneğidir. HTDokun ile daha çok önemli görüntüler izleyeceksiniz, “Takipte kalın” derim.

Bu arada magazin yapmak gerçekten zor iştir. Zahmet ister, bilgi ister. Öyle “Aman canım, magazin işte konuşalım, yazalım gitsin” olmaz. Tamam son yıllarda önüne gelen magazin konuşuyor ama olmaz. O yüzden siz Bülent İpek yönetimindeki Habertürk Magazin Servisi’ni takip etmeye devam edin efendim. Bu ekip, işinin ehli ustaların olduğu başarılı bir ekiptir

YARIN

“Bir magazin yazarının katılmadığı davet, izlemediği konser olmamalı” diyorum ama ben daha hiç Altın Portakal Festivali’ne gitmediğimi fark ettim. İşte bu akşam Altın Portakal’ın açılış törenine katılmak için bir günlüğüne Antalya’da olacağım. Hatta siz de geceden detayları yarın HTDokun ile köşemden hem okuyabilir hem izleyebilirsiniz. Görüşmek üzere.