Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sor her soruyu gitsin

        MAGAZİN yapıyoruz ya, tamam hadi her türlü soruyu soralım. Her türlü didiklemeyi yapalım. Çünkü buna hakkımız var. Özel hayatın içine itinayla girelim. Ne olacak canım. Zaten işimiz bu. Hem sanatçı milleti de bayılıyor böyle didiklenmeye. Hepsi “İstemiyorum” diyor ama bayılıyor. Öyle değil mi?

        Değil efendim. Öyle değil. Tabii ki bayılanlar var. Özellikle haber olmak için “Bana bunu sor” diye röportaj öncesi tembihleyenler bile var ama hepsi aynı değil. Aynı olsa da, üzerinden yıllar geçmiş bir konuyla ilgili, eğer taraflar evli ve çoluk-çocuğa karışmışsa bazı sorular sorulmaz. Ancak onlar konuyu açarsa sorulur.

        En son Demet Şener’e Demet Akalın soruluyor. Üzerinden 15 yıl geçmiş. Ya dile kolay 15 yıl. Son yıllarda konu hiç açılmamış. Birbirlerine giderli bir şey söylememişler. Karşılaşmamışlar, pişti olmamışlar. Hayır bu etkenler olsa anlayacağım sorunun mantığını. Ama ortada hiçbir şey yokken bu soru soruluyor.

        Bu mesleği yıllardır yapıyorum. İyi ki de yapıyorum. Gurur duyuyorum bu mesleği yaptığım için. Birçok kişi “Magazinci” diye geçiştirir ama ben muhabir olarak başladım. Şimdi de işin başka bir muhabirlik aşamasındayım. Hâlâ öğreniyorum, büyüyorum. Tekrar ediyorum; iyi ki de yapıyorum. Ama işi böyle saygısızca yapan muhabir, gazeteci arkadaşlarımı asla tasvip etmiyorum. Onları yok sayıyorum. Bizim mesleğe zarar verdiklerini düşünüyorum.

        İnsanlar eski defterleri kendileri açarlarsa tabii ki soru sorulur. Çocukları olmuş, torunları olmuş fark etmez. Hayır bir mekânda karşılaşırlar onu da anlarım. “Konuşuyor musunuz? Küs müsünüz? Konuşmayacak mısınız?” gibi sorular sorulur. Ama ortada bir şey yokken bu tarz anlamsız sorular bu mesleğe zarar veriyor bence.

        Eğer “Biz magazinciyiz, didikleriz” diyorsanız, oturalım bir bir “Kim kiminleydi, kiminle ne yaptı, kim kiminle kavga etti de ayrıldı?” krokisi yapalım. Bence en sevimsiz kroki, ama bunu yapmaya bayılan gazeteci arkadaşlar var. Bana her zaman çok saçma gelmiş bir didikleme. Sonuç olarak insanlar evli ve çocukları var artık.

        Erkekler kadınları geçti

        MALUM estetik sadece kadınların tekelinde değil artık. Özellikle son yıllarda erkekler daha çok estetik yaptırır oldu. Aslında çok yaptıran vardı da gizliyorlardı. Artık hiçbiri gizlemiyor ve olay sadece saç ektirmeden ibaret değil. Daha da fazlası... Kadınlar ne yaptırıyorsa hemen hemen erkekler de birçok estetik operasyon için bıçak altına yatıyor.

        Geçen gün Doktor Mevlüt Dağ ile sohbet ederken de bu konu açıldı. Mevlüt Bey “Esin Hanım erkek müşterilerim daha çok ve inanılmaz ilgililer estetikle. Genç gözükmek istiyorlar. Yaşlı olmak istemiyorlar. Ve sağlıklı olmanın peşindeler” dedi. Bence artık herkes genç gözükmek istiyor. Kadını, erkeği... Küçük çocuklar bile büyümek istemiyor. Eskiden çocuklar hemen büyümek isterdi, şimdi “Ben küçüğüm” diyorlar direkt. Onlar da akıllandı.

        CEM BELEVİ’NİN BAŞARISI

        MÜZİK dünyasında yetenekli isimler kalıcı olacaklarını iyiden iyiye gösterir oldu. Mesela Cem Belevi bir sürü şarkı yaptı, dizilerde oynadı ama sabun köpüğü gibi yok olmayacağını son single’ıyla göstermiş oldu. ‘Alışamıyorum’ adlı single ve klip çok güzel. şarkıyı aylar önce dinlediğimde de çok sevmiştim. Kapağı, Cem’in duruşu, sesi, yorumu kendi gibi... Taklit etmeye çalışmamış kimseyi. Başka kimseyi andırmıyor, kendisi gibi ki bence en önemlisi de bu. O yüzden Cem fazlasıyla müzik dünyasında güzel şeyler yapacağını hissettiriyor.

        Yeni diziye başlıyormuş. “Diziden para kazanıyorum, orada daha çok olayım derse” yazık olur. Müziğe daha çok emek harcamalı, çünkü yakışıyor.

        Diğer Yazılar