Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Gazeteden arkadaşlarla bir araya gelince, “Eskiden, çok eskiden” diye başlayan cümleler kurmaya başladık artık.

        Eski derken öyle 90’lardaki magazinden falan bahsettiğimizi düşünmeyin... Daha 1 sene öncesine gidiyoruz.

        Anlayacağınız, 1 sene öncesine hasret kalmaya başladık. Neden mi? Çünkü artık magazin dünyasında sıkıcı bir durum yaşanıyor.

        Eğlenceli magazin figürleri ortada yok. Çıkanlar da herhangi bir şey yapmaya, söylemeye korkuyor. Çünkü tecrübesizler.

        Evet evet yeni nesilden bahsediyorum. Yeni nesil tecrübesiz. Ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini bilmiyorlar.

        Menajerleri, basın danışmanları da onlara bir şey anlatmıyor, anlatamıyor. Sadece cool davranmalarını aşılıyorlar ki daha ünlü olmadan ego onları sarıp sarmalıyor.

        İki bölüm sonra dizileri ya da ilk şarkıları tutmazsa daha ilk günden tozlu raflarda yerlerini alıyorlar.

        Bu nedenle arada bu işi çok iyi bilen isimlerin ortaya çıkması bekleniyor. Onlar olmayınca da bir eksiklik yaşanıyor.

        İşi bilenlerin hepsi artık evlerinde oturuyor. Varsa işlerine gidiyor, sonra hemen evlerine geri dönüyorlar.

        Kimsenin ortalarda göründüğü yok. Çünkü eleştirilmek, yanlış anlaşılmak en büyük korkuları.

        Hem sosyal medya çok acımasız hem de ortada siyasi bir karmaşa var.

        Bunun için de ne görünmek ne de açıklama yapmak istiyorlar.

        Mesela Hülya Avşar, haftada bir gün Kıyı Balık’a gider, yemek yer ve çıkışta mutlaka kendini bekleyen magazin basınına malzeme verirdi.

        Şimdi de yemeğe gidiyor. Eskiden Kıyı Balık’ta daha görünür bir yerde olurdu, şimdi en arka kısımlara oturuyor. Ve sessiz sedasız gidiyor.

        Kimseler görmesin istiyor. Arada sosyal medyada fotoğraf koyuyor.

        Mesela Beyaz. Eskiden sahilde yürürdü. Arnavutköy’de balık yemeye gider, arkadaşlarıyla görüşürdü. Şimdi en fazla cuma günü stüdyoda gösteriyor kendini.

        Mesela Nejat İşler Cihangir’de, Beyoğlu’nda, Asmalımescit sokaklarında ortaya çıkardı. Şimdi o da görünmüyor.

        Ne yalan söyleyeyim, gazetecilerle kavgasını bile özledim Nejat’ın. Şimdilerde ortada yok.

        Mesela Kadir Ağabey’imiz, yani Kadir İnanır, Beyoğlu Çiçek Bar’da ya da Arnavutköy’de balıkçıda görünürdü. Hatta biz bile sık sık buluşurduk. Artık görmüyoruz kendisini.

        Geçen gün Nişantaşı’nda karşılaştık. Çok özlüyoruz çok.

        Mesela Sezen Aksu, hiç görünmüyor. Geçen sene ortağı olduğu Nişantaşı Frankie’ye pat diye gider, sahneye çıkıp şarkılar söylerdi.

        Arada gündüz Nişantaşı mekânlarında öğle yemeği yerdi. Artık bunları hiç yapmıyor.

        Mesela Serenay Sarıkaya. Yeni diye biliniyor ama ben 14 yaşından beri tanıdığım için onu da eskilerden sayıyorum.

        Kerem Bürsin ile birlikte olmaya başladıktan sonra hiç görünmemeye başladı. Sadece işini yapmak için çıkıyor, sonra yine gidiyor. Eskiden sürekli karşılaşırdım. Şimdi ortada yok.

        Mesela Çağatay Ulusoy, hep Tarabya tarafında ortaya çıkardı. Gecelerde kendini gösterirdi. Şimdi o da kayıplarda.

        Gördüğünüz gibi bu liste uzayıp gider. Yoklar, ortaya çıkmıyorlar, çekiniyorlar. Ama bence hata yapıyorlar. Daha görünür olmaları gerek.

        BURCU HAREKETLİ DE HADİSE NE ALAKA!

        Her 5 kişiden biri terlemiyormuş. Türkiye’de yapılan bir anketten bahsedeceğim şimdi size.

        Tam da havaların ısındığı, toplu taşıma araçlarının püfür püfür ter korktuğu zamanlarda yapılan bir anketten. Rexona’nın yaptırdığı ankete göre, yüzde 66 ihtiyaç duymadığından deodorant kullanmıyormuş. Yüzde 21 ise sadece özel günlerde deodorant kullanıyormuş.

        Yüzde 70 AVM’de yürümekten keyif alıyormuş. Yani ulaşım ve alışveriş yaparken yapılan hareket yetiyormuş anlayacağınız.

        En çok terleten hareketler ise ev temizliği, AVM alışverişi, merdiven çıkmak, alışveriş torbaları taşımak ve toplu taşıma aracına koşmakmış.

        “Memleketin en hareketli kadınları kim?” diye sorulduğunda ise yüzde 43 “Burcu Esmersoy”, yüzde 29 “Hadise” demiş.

        Hayır, Burcu’yu anladım da Hadise ne alaka!

        Hadise nasıl hareketli, hiç çözemedim. Yani hareketli kısmını dans ettiği için düşündülerse saçma olmuş.

        Neyse efendim, tekrar başa dönersek, ter kokusuna aman dikkat! Havalar ısındı havalar.

        Diğer Yazılar