Tarkan sadece basını değil sevenlerini de kandırdı
O kadar çok isterdim ki “Tarkan hayırlı olsun. Bir yastıkta kocayın. Hep mutlu olun” cümleleriyle evlilik yazısına başlamayı. Dile kolay 1992’de, bir yılbaşı gecesi “Kıl Oldum Abi” diyen ve bu zamanlara kadar baştacı ettiğimiz Tarkan’ımız o bizim. Yollarına her zaman gül döktüğümüz, Türkiye’nin starı. Yıllarca bu sektörde birlikte çok anlar yaşadık, çok olaylara imza attık acısıyla, tatlısıyla. O kendince magazin basınına bir ceza verdi ama keşke yapmasaydı. Neden mi? Sadece bizi değil sevenlerini de kandırdığı, aldattığı, üzdüğü için.
Pazartesi sabahı erkenden Tarkan’ın evlenme haberini ve fotoğrafları gördüm. Ama sadece sosyal medyada dönüyor fotoğraflar. Bizim gazetede nişan haberi çıkacağını bildiğim için hızla tüm gazeteleri tarıyorum. Çünkü ben zannediyorum ki bir gazetede haber var. Biz haberi atladık. Baktım tüm gazeteler “Nişan” diyor, “Söz” diyor.
Ardından telaşla Habertürk Magazin Müdürü, benim de 20 yıllık iş arkadaşım Bülent İpek’i aradım. Açar açmaz “Tarkan için aradın değil mi?” dedi. Tatsızdı, üzülmüştü. Çünkü zaten evlilik haberini bilip aramışlar ve Tarkan tarafı şiddetle yalanlamış. Bülent “Şahitlerine kadar biliyorduk ama ‘Evlilik yok’ diye bizi ikna ettiler” diyor. Yani gazeteciyi kandırıyor. Ama haber alma özgürlüğü olan milyonları da kandırıyor. Çok üzüldüm. Bunu benim gibi haberciler anlar. Hele ki Tarkan’dan gelmesi daha üzücü.
Attım kendimi sokağa, kuafördeyim. Saçını boyatan bir teyze gazetenin kapağında “Tarkan nişanlandı” haberini görünce “A şaşırmış mı bu çocuk? Nişanlanmış” diye bir çığlık attı. Hiç abartmıyorum. Aynen böyle bir cümle sarf etti. O haberi okuyan teyze Tarkan’ın evlendiğini bilmiyordu. Yani Tarkan kendince gazetecilere ceza veriyor ama tüm sevenlerini de cezalandırıyor.
Keşke fotoğrafları da göndermeselerdi. Hem yalanlıyorsunuz evlilik haberini hem de fotoğraf gönderiyorsunuz. Gerçekten üzüldüm. Çünkü Tarkan sana bu olay hiç yakışmadı bunu bilesin. Hem de hiç!
‘Gergin ve şaşkın BİR DÜĞÜNDÜ’
PAZARTESİ günü tesadüfen Tarkan’ın ekibinden biriyle karşılaştım. Ayaküstü bu düğün olayından konuştuk haliyle. Bana “Bize haber verildiğinde dalga geçiyorlar zannettik. Biz de çok şaşırdık. Giderken bile ‘Biri bizi kandırıyor kesin, Tarkan espri yapıyor’ dedik” dedi.
Düğün neredeyse 20 kişilikmiş ve çok keyifsiz, tatsız, şaşkın geçmiş. Tarkan sürekli çocuğu olan insanlara “Çocuk duygusu nasıl, nasıl büyüyor?” tadında sorular soruyormuş.
Orada bulunan yani Tarkan’ın ekibinden birçok kişi şaşkınlığını gece boyunca sürdürmüş. Hâlâ da inanamıyorlarmış. Sanırım bu duruma bir aileler bir de Tarkan alıştı. Türkiye geneli alışamadı. Çünkü neredeyse gün boyu insanların şaşkınlığını gördüm ve sosyal medyada “Bir devir kapandı”, “Tarkan sana evlilik yakışmadı” gibi cümleler dolandı durdu.
Bu camiada bir dostun yok mu Tarkan?
TAMAM biz çok gizli nikâhlara şahit olduk. Ama bu gizli nikâhın bahçesi mor çiçeklerle düzenlenmiş. Catering şirketi gelmiş, yemekler hazırlanmış Merdivenlere mumlar yakılmış. Yani bir hazırlık yapılmış. Gizli nikâh dediğin küçük, sessiz sedasız, süslenmemiş evin içinde olur.
Tarkan, sektörde yürürken küçük de olsa dirsek teması yaptığın Sezen Aksu, Kenan Doğulu gibi isimler neden yoktu yanında? Bu sektörde o anlık mutluluğunu paylaşacağın hiç mi sanatçı dostun yok? Yani “Sanat dünyasından dost çıkmaz” tabirini yüzde yüz kabul mu ediyorsun? E her akşam çalıştığın Ozan Çolakoğlu neden yok? Yani bu sırrını tutacağına inandığın kimse yok mu?
