Şener Şen'in adı korkuttu

Dün HT Magazin’de Mehmet Çalışkan’ın haberinde Şener Şen’in yeni bir film çekeceği yazıyordu.

Şükür, yeni filmi yeni sezonda izleyeceğiz.

Ustanın daha sık film yapması gerektiğini düşünenlerdenim.

Benim gibi düşünenlerden dolayı da Şener Şen, Twitter listesinde uzun bir süre TT listesinde kaldı.

Ama yeni film heyecanını yaşayanların dışında daha çok korkan kişilerin mesajları vardı.

Yani TT listesinde Şener Şen’in adını gören birçok kişi şu yorumları yaptı:

- Rahatsızlandı falan zannettim, aklım çıktı. Allah uzun ömürler versin.

- Baba büyüksün, acı haberini alırım diye tıklamaya bile çekindim.

- Panik atak hastası olduk hepimiz. Şener Şen’in adını görünce öldü zannettim.

- Adını listede görünce kalbim yerinden çıkacaktı.

Öyle ki on yılda bir kendini gösteren Şener Şen’in daha çok kendini göstermesi gerekiyor.

Bu ülkedeki birçok kişinin hem morale hem de enerjiye ihtiyacı var.

Şener Şen gibi ustalar, birçok kişinin moral kaynağı olduklarını kabul etmeli. O anlamda ustanın bir kez daha bunu fark edip kendini geri planda tutmaması gerek.

YETER Kİ SEN MUTLU OL TARKAN

Tarkan, “Benim de mutlu olmaya hakkım var. Evlendim diye niye eleştiriliyorum anlamıyorum” diyor.

Haklı tabii. Tarkan’ın da evlenmeye, baba olmaya hakkı var.

Yeter ki sen mutlu ol Tarkan, ama bu sevenlerinin hatası değil.

Sen kendini öyle bir yerde tuttun, öyle bir gösterdin ki bir anda evlenmen haliyle şok etkisi yarattı.

Birçok kişi hâlâ o şoktan çıkamıyor.

Hâlâ seni evinde pijamalarınla otururken, kayınpederinle tavla oynarken hayal edemiyor.

ET, SİNİR YAPIYOR

İki gündür Erkan Can’ın gerginliğini konuşuyoruz.

Bu ani gerginliğini kimse ona yakıştıramadı.

Ama sırf Erkan Can değil ki, son zamanlarda sokakta tam bir sinir harbi yaşanıyor.

İnsanlar birbirinin omzuna çarpsa kavga çıkıyor.

Geçen gün tam da bu sinir hallerinden, yemekten, diyetten konuşuyorduk ki Ebru Şallı, “Sen artık hiçbir şeye sinirlenmiyorsundur da” dedi.

Nereden mi geldik bu konuya?.. Çünkü ben uzun zamandır değişik bir diyet yapıyorum.

Ve bu diyette et yok. Ebru’ya, “Sen yıllardır et yemedin, kivi yedin. Meğer ne doğru şey yapıyormuşsun” dediğimde, “Evet, et yememek her şeyi değiştiriyor. Sonunda doğru yolu bulmuşsun. Bak dikkat et, çok fazla et yiyen insanlar çok gergin ve sinirlidir de. Ülkemizde genelde herkes sinirli. Çünkü çok fazla et tüketiliyor” dedi.

“Bu da değişik bir bakış açısı” diyeceğim ama kendimden yola çıkarak şunu çok net söyleyebilirim ki gerçekten sinirlerim alınmış gibi.

Dört aydır pamuk hallerindeyim.

Artık et midir bunun sebebi yoksa sokakta sinirlenen çok insan görünce kendimi daha da mı sakinleştiriyorum bilemiyorum, ama durum bu.

Yoksa sinirden ölüyorum o ayrı.

Çünkü evden sokağa adım attığım anda başlıyor sinirli hallerim.

Cihangir’de şehrin göbeğinde oturan biri olarak yere tüküren mi ararsınız, sokağa çöp atan mı?

Kornanın dibine kadar kökleyen mi, trafikte insana asla yol vermeyen, bilakis arabayı üstüne üstüne süren mi?

Kavga eden mi ararsınız, gözleriyle kadınları soyan mı?

Daha ne sayayım? Yazarken bile sinirlendim.

Haydi bol yemekli, bol keyifli iyi pazarlar.