Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sting gelmekten son anda vazgeçti. Birçok sanatçı hâlâ gelmeye korkuyor. Ancak Elton John, “Türkiye’yi önceki konserlerimden biliyorum, yapılanlar güzelliklerin üzerine gölge düşüremez. 9 Eylül’de Türkiye’deki EXPO Antalya konserimi büyük bir zevkle gerçekleştireceğim” diye mektup yolladı.

        Herkesin gönlünü rahatlattı. Ardından da Enrique Iglesias, “Türkiye’ye özellikle gelmek istedim. Net tutumum karşısında endişeli olan orkestra arkadaşlarım da bana güvendi” dedi.

        Hatta bir gün daha kalmak istediğini belirtmiş. Helal olsun! İşte budur. EXPO 2016 için Antalya’daki konserini iptal etmeyen dünyaca ünlü starlara tekrar helal olsun.

        Enrique Iglesias sayısız kez geldi ülkemize ve çok güzel konserler verdi, çok güzel geceler geçirdi. İstanbul’un gece hayatına bayılıyor. Ve bu yaptığı tam bir vefadır.

        Kendini seven, sahiplenen, geldiği zaman muhteşem ilgi gördüğü ülkeye vefasını gösteriyor.

        BU AŞKI ÇOK SEVDİM

        İkisinin de çocukları var. İkisi de çocuklarına düşkün. İkisinin de yaralı ilişkileri oldu. İkisi de son günlerde aradığı mutluluğu bir türlü bulamadı. Kimlerden mi bahsediyorum? Ebru Şallı ile Cem Yılmaz’dan. Aşk daha çok taze. Yeni, yepyeni. Pırıl pırıl ve geleceği parlak gibi geliyor bana. Uzun sürer bu ilişki, benden söylemesi. Gayet uzun sürer.

        BİR GÜN DE ŞAŞIRT BENİ SERDAR

        Serdar Ortaç’ın Alaçatı Ferdi Baba’da arkadaşlarıyla bağıra çağıra yaptığı sohbeti yazmıştım. Neredeyse oturduğu masanın çapını, Serdar’ın ve arkadaşlarının üzerindeki kıyafetleri de yazacaktım.

        Neden? Çünkü Serdar’ın beni yalanlayacağını çok iyi biliyordum. Ve klasik yalanlandım. Sıkıntı yok. Her zaman olduğu gibi hep ben yalan yazıyorum, hep ben kabahatliyim! Çünkü bir sanatçının en sevmediği işi yapıyorum. Direkt yazıyorum.

        Süslemiyorum, evirip çevirmiyorum. Bir şey varsa “Var”, yoksa “Yok” diyorum. Ve bilmiyorsam da “Bilmiyorum” diyorum. Varsın sevmesinler. Yapacak bir şey yok. Kendilerine tek bir tavsiyem olabilir: Arada bir beni şaşırtın.

        HACK’LENEN HACK’LENENE

        Benim yıllar önce, yani daha Facebook, Instagram, Twitter yokken başıma geldiği için tecrübeliyim. O nedenle WhatsApp’tan ya da normal mesajla bile bir link gelse soruyorum. En yakınımdan gelse de telefon edip “Sen mi yolladın?” diye soruyorum.

        Çünkü hack’lenmek böyle bir şey. Bir link geliyor ve siz onu tıkladığınız, hatta içindeki bilgileri doldurduğunuz an geçmiş olsun.

        Ama tabii başka bir sistemi varsa onu da bilmiyorum. Benim başıma gelen bu.

        Bu hafta birçok kişinin başına da gelmiş belli ki. Çünkü Twitter’dan bana, “Canım şu habere baksana”, “Canım sana bir şey gönderdim okusana” diye özel mesajlar geldi Leyla Alaton’dan, Billur Kalkavan’dan, Keremcem’den ve Yaşar Gaga’dan.

        Tabii bunu daha önce tecrübe ettiğim için asla gönderilen hiçbir mesaja bakmıyorum. Ama hâlâ bakanlar için “Aman dikkat!” diyeyim. Önleminizi alın.

        SİZ UYURKEN

        - Tuvalette bir kadın içeriden bir türlü çıkmak bilmiyor. Kapıya gelen ofluyor, söyleniyor. İçeriden bir başka kadın kapıyı açıp “Kusura bakmayın iş biraz uzun” dedi. Yani arkadaşının çıkamadığını anlattı. Ardından dışarıya zorla çıkardığı kız arkadaşına, “Yüzüne suyu öyle bir çarp ki su sana tokat atsın” dedi. Kız arkadaşını kendine getirmeye çalışıyordu.

        - Bodrum Sess tuvaletinde bir kadın söylene söylene girdi. Biz de sıra bekliyoruz. Kız, “Sarhoşa bak. O haliyle beni tavlamaya çalışıyor” diye anlatıyor. Kadın kendinden emin. Tüm bunları söylerken anlattığı arkadaşına değil aynaya bakıyor.

        BAZI İNSANLAR...

        - Her şeyi ilk kendi yazıp çiziyor zannediyor.

        - Bazı haberleri sadece kendi gazetelerinde yapıldı diye düşünüyor.

        - Başka haberleri, başka köşe yazarlarını okuyup “Okumuyorum” diyor.

        - Dinleyip “Dinlemedim” diyor.

        - Beğenip “Beğenmedim” diyor.

        - Seyredip “Seyretmedim” diyor.

        - Takip edip “Etmiyorum” diyor.

        - Ve sadece ülkede kendilerinin takip edildiğini zannediyor.

        - Ve yine sadece kendilerinden başka kimsenin okunmadığını düşünüyor.

        - Kendilerinin ünlü olduklarını zannediyor.

        Diğer Yazılar