Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ARTIK insanlar “Nasılsın, iyi misin?” demek yerine “Sen kilo vermişsin”, “Sen kilo almışsın” diye başlıyor muhabbete. Kiloyla kafayı yemek üzereyiz. 100 gram al hemen “Biraz kilo mu aldın?” diye başlıyor her cümle.

        Hadise de sonunda isyan edip “Ben seviyorum kilolarımı. Kadın dediğin etine dolgundur” demiş. Oh ne iyi etmiş. Yeter vallahi yeter. Artık şu kilo muhabbetinden bir kurtulsak. Ama kurtulamıyoruz.

        Millet kilo almamı bekliyor

        OCAK ayından beri diyet yapıyorum. Bu yaz tatilinde ara ara bozuldu tabii. Ama verdiğim kiloları almamaya özen gösteriyorum. Tamam arada 1-2 kilo alıp yeniden veriyorum. Ama zor iş. Yani emek istiyor. Kiloyu vermek zor. Korumak daha da zor. Fakat bu işi zorlaştıran daha çok insanımız. Çünkü:

        - Bakalım ne zaman kilo alacak?

        - Kesin bu kışa kilo alır, koruyamaz.

        - Yok bu kadar kilo verdi ama sonu yok. Daha veremez.

        - Bekle yakında 3-5 kilo alır diye çekiştiriyor beni.

        Geliyor kulağıma...

        Hatta insanlar sürekli “Aman Esin sakın kilo alma” diye uyarıda bulunuyor. Mesajlar atıyorlar. Öyle bir manevi baskı var ki anlatamam size. Diyet yaparken “Bıraktın mı diyeti? Kilo almaya başlamışsın” diyor, kilo verdiğin zaman da “Aman alma ha” diye bastıra bastıra uyarıyorlar. İnsanımız gerçekten kafayı kiloyla bozmuş durumda.

        Birçok kişi de “Ne yiyorsunuz, listenizi her gün yayınlasanıza” diyor. Tamam da her bünyeye göre değişen bir sistem bu. “Her liste herkese uymaz ki” diyorum ama anlatamıyorum.

        Ben yola Bo 21 kızlarından Özlem Kunduracı’yla çıktım. Yazarlarımızdan, 20 yıllık dostum sevgili Tayfun Topal tanıştırdı bizi. Oyuncu Didem Balçın’ın da ablası. Tam işinin ehli. Usta bu konuda.

        İnadımı kırdı, cesaret verdi, güç verdi; bu noktalara kadar geldik. Şimdi birçok kişi ayrıca ‘öncesi-sonrası’ bir fotoğraf ve detay bekliyor. İstediğim bir kilo var. Ona indiğimde yapacağım. Ama artık bu kilo muhabbetinden çok sıkıldım. Kimse üstüme düşmese belki istediğim kiloya düşeceğim. Diyet yaparak kilo vermek başka bir durum. Ameliyat olup kilo vermeye benzemiyor. Sadece şimdilik şunu önerebilirim:

        - Önce karar verin.

        - Diyette olduğunuzu kimseye söylemeyin.

        - Doğru insanları bulun.

        - Panik yapmayın.

        - Sakin ve kararlı olun.

        Sonrası çorap söküğü gibi gelir. Hadi bayram da bitti. Tatiller de bitiyor. Bu da belki biraz cesaret verir size. Ayrıca kış aylarında daha iyi diyet yapılıyor haberiniz ola.

        Seren muradına erdi

        HAZIR kilo muhabbetinden konu açılmışken, Seren Serengil’den de bahsetmeden olmaz. Ben bu konu hakkında hiçbir şey yazmadım. Aylardır da izliyorum. Çünkü sürekli bir Seren Serengil ve kiloları var. Yıllardır olduğu gibi.

        2 hafta önce Berkay’ın düğününde Bodrum’da gördüm Seren’i. Gerçekten küçücük kalmış. 40 kilo neredeyse. Acayip zayıflamış. Tam istediği, hayalini kurduğu gibi.

        20 senedir tanırım Seren’i. Kilo konusunda acayip takıntılıdır. Yıllardır çok uğraştı. Nasıl Sibel Can’ın yıllardır kilo haberleri yapılıyorsa, Seren Serengil’in de yapılmıştır bir o kadar. Uygulamadığı sistem de kalmadı. Ama bu sefer başarmış. Helal olsun ne diyeyim. O öyle mutlu. Kendini iyi hissediyor. Alkışlamak gerek.

        Bazı insanlar zayıf olmayı seviyor. Mesela İrem Derici de öyle. Çok sağlıksız bir şekilde kilo verdi ama her zaman “Olsun Esin, öleceksem zayıf öleyim” diyor. Aynı cümleyi Fatih Ürek de söylemişti bir keresinde bana. Ama inanın bu duruma da insanları yine etrafındaki kişiler getiriyor. Çünkü insanları çok fazla dış görünüşüyle eleştiriyoruz, didikliyoruz, kurcalıyoruz.

        Yurtdışında bile insanların kıyafetlerine, üstlerine başlarına, kilolarına bakıyoruz. Hemen “Çirkin, güzel, şişko, zayıf, kısa, uzun” diye yakıştırmalar yapılır. Oysa ki özellikle yabancı insanlar hiç ilgilenmez bu tarz şeylerle. Ne diyelim darısı başımıza. Zor ama!

        Siz Uyurken

        - BODRUM’DA bir mantıcıda 3 kadın 1’er tabak mantı yediler. Doymayıp ardından 1’er tabak da Feriha söylediler. Oh, afiyet bal şeker olsun. Saat 05.00’ti.

        - HER gece Bodrum Sess’in önünde midye dolmacı olur. O midye dolmacıdan her akşam 100’e yakın midye dolma yiyen insanlar var. Bu ‘Siz Uyurken’ de bu sayfadaki kilo haberine ithafen gelsin.

        Diğer Yazılar