Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Show TV’nin başarılı dizisi “İçerde”, ikinci bölümüyle de tüm rakiplerini sildi süpürdü.

        Daha fragmanlarda, “Bu yılın dizisi olur” diye yazmıştım.

        Çünkü bu dizide olması gereken her şey var.

        1- Ekip.

        2- Senaryo.

        3- Mafya-polis ilişkisi, aksiyon.

        4- Zenginlik ve fakirlik.

        Tabii Çetin Tekindor gibi bir usta. Ve tabii ki Çağatay Ulusoy ile Aras Bulut İynemli.

        İkisi de yaptıkları tüm işlerde başarılı oldular ve kendilerini geliştirdiler.

        Yani tutmaması için hiçbir sebep yok.

        İzleyici için de yeni bir heyecan.

        Çünkü dizi izleyicisi artık sıkılıyor; daha fazla aksiyon, daha fazla hareket peşinde.

        Uzun uzun bakışmalar, uzun uzun diyaloglar yerine daha hareketli bölümleri tercih ediyor.

        O yüzden “İçerde” tüm izleyiciyi içine almayı başardı.

        Bu sezon da bu hızla gider.

        ‘MAFYA OLURSAM ŞOKE OLURLAR’

        Yapılan röportajlarda genellikle “Dizi-sinema teklifi geliyor mu? Hangi rolü oynamak istersiniz?” diye bir soru sorulur. Hadise’ye de sorulmuş bu soru.

        Hadise de, “Seyirciyi şoke etmek gerek. Mafya üyesi Hadise süper olur” demiş. Yani gönlünde yatan rolün mafya rolü olduğunu söylemiş.

        İzleyici Hadise’yi mafya rolünde görünce şoke olacakmış. İlahi Hadise, inan hiç gülesim yoktu. Hayır neden bu mafya rolleri seyirciyi hep şoke ediyor onu da anlamıyorum.

        Ama genelde herkesin gönlünde bir mafya olmak var. Hadise’yi de sarmış bu istek. Belli ki o omzunda kürkler, ful makyajı, etrafında korumalar, emirler yağdıran bir hanım ağa olduğunu hayal ediyor.

        Oysa başka rollerde olsa seyirciyi daha fazla şoke eder. Memlekette öyle insan çok Hadise. Gel sen başka rollerle şoke et seyirciyi.

        MERYEM’İN KARİYERİ

        Aylar önce Meryem Uzerli’nin yeni dizisi ve vereceği kararlar hakkında bazı şeyler yazmıştım. Ne yapacağına bir türlü karar veremeyen Meryem Uzerli, artık senaryo görmek istiyor.

        Senaryoyu beğenmeden bir sözleşmeye imza atmak istemiyor. En doğrusunu yapıyor ama bu durum onun kariyerini biraz etkiler. Bir kere çok gecikti, ikincisi de hiçbir rol “Hürrem Sultan” gibi etkili olamayacak.

        Meryem’in bahtsızlığı, çok güçlü bir karakterle ilk kez izleyici karşısına çıkmış olması.

        Hürrem Sultan’da gördüğü ilgiyi görmeyi beklemeden oyunculuğunu başka rollerde de kanıtlamalı acilen. Bazen bu kadar uzakta kalmak da etkili olmuyor.

        Bir dönem ortalığı kasıp kavuran Sanem Çelik, uzun bir zaman ortadan kaybolunca o kemikleşmiş seyircisini de kaybetmişti. Dizi izleyicisi başka bir oyuncuyu sahiplenmeye, sevmeye, izlemeye çok müsaittir. Aman dikkat!

        HAZIRLIKLAR SÜRÜYOR

        Önceki gün Başak Dizer’le karşılaştım.

        Deniz Marşan’la ortak oldukları Room’u Valikonağı Caddesi’ne taşımaya hazırlanıyorlar.

        Üç katlı mekânın en altında bir kafe-bar da olacakmış.

        İşletme işine de el atıyorlar.

        Bence moda ve dizi sektörünün vazgeçilmez buluşma noktası olur. Geç bile kaldılar.

        Ekim ayında açılacakmış.

        Kıvanç Tatlıtuğ’un dizisi de ekimde başlıyor.

        Karı-kocanın en telaşlı ayı anlayacağınız.

        Bu arada Kıvanç Tatlıtuğ’un dizisinde de kıyafet danışmanlığını eşinin şirketi yapacak.

        Yani “Aşk-ı Memnu”daki gibi yine birlikte çalışacaklar.

        Diğer Yazılar