Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİR dönem ‘Canısı’ şarkısı ile müzik dünyasında fırtınalar estiriyordu İbrahim Erkal. Sonra ortadan kayboldu. Son olarak Cumhurbaşkanı’nın verdiği iftar yemeğinde çengelli iğnesiyle ortaya çıktı. Bu kez herkes onu taktığı çengelli iğne ile konuşuyordu. İbrahim’i arayıp “Hayırdır” dediğimde “Kravat padişah Abdülmecid’le gelmiş. Ondan önce yoktu. Ondan önce devlet büyüklerine saygı diye çengelli iğne tutuştururlarmış. Üstatlara saygının ifadesi bu” demişti. Önceki gün tam uçağa biniyordum ki telefonuma çengelli iğne fotoğrafı gönderdi İbrahim Erkal. Ardından da ailesinin bu gördüğünüz fotoğrafını. Sonra “Bak bakalım ne anlayacaksın” diye mesaj attı. İki fotoğrafa dikkatli bakınca ailenin büyüdüğünü hissettim ve arayıp “Hayırlı olsun bebek geliyor sanırım” dedim. Meğer kayınbiraderinin hanımı bu fotoğrafı sosyal medyaya koymuş. Ailesi ve arkadaşları “Çengelli iğne ailesi” diyormuş. Yıllardır ‘Canısı’ydı şimdi ‘çengelli iğne’ oldu anlayacağınız. Çocukları Dilara 13, Eralp 12 yaşında. Hanımının üç aylık hamile olduğunu söyleyen İbrahim Erkal “Doktor yüzde 85 kız dedi. Hayırlısı olsun. Bununla birlikte 14 sene sonra yeni bir albüm de geliyor. Bir aya kadar çıkacak” dedi.

        ‘PİYASAYA EL KOYMAYA GELİYORUZ’

        Müzik dünyasında uzun süredir yoktu İbrahim Erkal. Yeni şarkılardan oluşan, yedi şarkının yer aldığı albümü bir ay içinde çıkacakmış. Albüm kapağında çengelli iğneyle poz vermiş. İbrahim Erkal iddialı, hatta “14 sene sonra piyasaya el koymaya geliyoruz” diyor. “Şarkılar çok iyi” diyor. 14 sene sonra işi zor olsa da bu işler hiç belli olmaz. Öyle bir şarkı yakar ki kaldığı yerden hızlı bir şekilde yol alır. Bu işler iyi bir şarkıya bakar. İster 10 sene geçsin ister 30 sene. Önemli olan şarkı, iletişim ve sahne.

        Boşansalar rahatlayacağız

        HAYDİ buyurun. Defalarca yazıldı-çizildi. Belçim Bilgin ve Yılmaz Erdoğan için bininci kez boşanma haberi çıktı. Yılmaz Erdoğan’ın Köyceğiz’de, Belçim Bilgin’in Londra’da yaşaması dengeleri bozuyor. Garip geliyor çoğu insana. Anlamıyorlar. Dedikoducular çıkamıyor işin içinden. Yani sürekli “Nasıl olur nasıl boşanmazlar”, “Yok canım kesin boşandılar ve saklıyorlar” diyorlar. Allah aşkına ya boşanın dengeler yerine gelsin ya “Boşanmadık” ilanı verin ya da aynı evde yaşayın. İnsanlar rahatlayamayacak yoksa.

        Rüzgar ve babasının fotoğrafı sonrasında

        RÜZGAR Çetin hapisten çıkıyor ve babası Sinan Çetin’in kollarına sığınıyor. Aslında doğduğu andan beri özellikle hızlı yaşadığı gecelerin sonunda hep o kucağa sığınmadı mı? Rüzgar Çetin’in hızlı gece hayatını bilmeyen yok. Her gece sokakta olan insanlara sorun yeter. Neler anlatırlar size. Hatta birçok mekândan “Aman Rüzgar geldi çıkalım” diyeni bile çok. Onların çoğu yazılıp çizilmedi bile. Hani kimileri “Ünlü birinin oğlu olduğu için cezaevinde” dedi ya. İşte ünlü birinin oğlu olmasaydı sizce şimdi o kollarda olabilir miydi? Cezaevinde bir sürü genç var Rüzgar gibi. Üstelik çoğu da suçsuz. Bir sürü hikâye okuyoruz. Hatta filmlerde izliyoruz suçu olmadığı halde yıllarca hapiste yatan. Neden? Ünlü bir babası, çevresi ve parası olmadığı için. Trafik kazasında ölen polis memuru ve onun çocukları bir daha babalarına sarılamayacaklar. Ama Rüzgar her zaman sarılacak. Başka sözüm yok hâkim bey. Zaten sözler de yetersiz.

        Diğer Yazılar