Bu kez tarih için Bodrum'dayım
NE güzel topraklarda yaşıyoruz. Taşı toprağı buram buram tarih kokuyor memleketin. Her köşesinden sanat, tarih fışkırıyor. Önceki gün ölümsüz aşkların ve gladyatörlerin kenti Stratonikeia’daydım. Bu antik kent her yaz akın akın koşa koşa deniz, güneş, kum ve eğlence için gittiğimiz Bodrum’da. Muğla’nın Yatağan İlçesi’nin batısında, Yatağan-Milas karayolu çıkışına bir kilometre mesafede yer alan Stratonikeia, Eskihisar Köyü’yle iç içe. Türkiye’nin kültür elçisi olarak bilinen EPOS7 Derneği beni arayıp davet edince koşarak gittim. Çünkü bu dernekte kendi ayakları üzerinde duran, duyarlı, ülkesini seven 25 kadın var. Üstelik Stratonikeia antik kenti adını bir kadından alıyor ve o kadına armağan olarak kurulmuş. Ben ne olursa olsun hemcinsinin yanında olan bir kadın olarak bu geziyi kaçıramazdım. İyi ki de gitmişim. Harika bir gün geçirdim. Derneğin başkanı Ayşe Zafer Kozanoğlu’nun yanında Arzu Sabancı, Aslı Şen, Berna Çebi, Işın Baral Kulaksızoğlu, Fatoş Mildon, Fatoş-Ayşenaz Yapar, Ahu Akkurt, Özgür Doğa Keleş gibi EPOS7 üyelerinin katıldığı davette Feryal Gülman da vardı. Yatağan ve Muğla belediye başkanları da davetlilerle tek tek ilgilendi. Gün boyu sürprizlerin yaşandığı gezide Stratonikeia ve Lagina antik kentleri ile ressam ve arkeolog Osman Hamdi Bey’in evi ziyaret edildi.
Hâlâ yaşayanlar var
Kültür mirasımızın gelecek nesillere aktarılması amacı ile kurulan EPOS7 Derneği Başkanı Ayşe Zafer Kozanoğlu, “Kültürümüz, tarihimiz müthiş. Bunu gelecek nesle taşımak görevimiz, borcumuz. Stratonikeia’nın Unesco Dünya Mirası listesine girmesini sağladık” dedi. Bu tarihi kent MÖ 3’üncü yüzyılın ilk çeyreğinde, Seleukos kralı Antiokhos tarafından karısı Stratonike’nin adına kurulmuş. Helenistik dönem boyunca, Seleukos hanedanı, Ptolemaios hanedanı, Rodos ve Roma arasında el değiştiren şehir, MÖ 130 yılında tamamen Roma’ya bağlanmış. Anadolu’nun fethinden sonra Türk hâkimiyetine giren kentte beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi’nde yerleşim olmuş. Müthiş bir tarih. Hâlâ bu kentte yaşayan insanlar var ve evlerini bırakmak istemiyorlar.
‘Turist Türkiye'yi tanımıyor'
Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün tüm EPOS7 gönüllülerini Yatağan Muğla Pınarbaşı Restaurant’ta ağırladı ve “Kendi arkeolojik değerlerimizi sunabilirsek o zaman sürdürülebilir turizm olur. Yoksa yok olacak. Muğla’da tespit edilen 130 antik yerleşim var. 12’sinde kazı yapılıyor. Belediye olarak katkı sağlamaya çalışıyoruz. Muğla’ya sadece denizden bakılmasın. Dağlardan, ovalardan bakılsın. Lagina çok özel yer. Biz maalesef bunları sunamıyoruz. Deniz, güneş, kum turizmiyle geldiğimiz nokta belli. İnsanlar tatile geliyor, otele giriyor, yiyip içip ülkesine dönüyor. Türkiye’yi tanımıyor. Sonra da gidiyor “Ben Türkiye’de tatil yaptım” diyor. Ama bilmiyor ki Türkiye’nin tarihini. Artık bu durumdan çıkmalıyız” dedi.
Büyük aşklar yaşanmış
DERNEĞİN yönetim kurulu üyelerinden Arzu Sabancı, “Biz burayı ilk gördüğümüzde araştırdık. Türkiye’de sayısız kazı yeri var, Zafer Hanım ile İlber Ortaylı’ya gidip danıştık. Öyle yol aldık. Büyük aşkların ve gladyatörlerin yaşadığı bu kenti göstermek ve Unesco Dünya Mirası listesine girmesini sağlamak inanılmaz keyifli” dedi.
ANTİK KENTE UĞRAYIN
Yolunuz Bodrum’a düşerse ki düşüyor, otele, tekneye, yemeğe koşmadan önce hiç düşünmeden bu antik kente bir iki saat ayırın. İnanın pişman olmayacaksınız. Hatta uzun uzun oturun o taşlarda. O tarih kokan şehri içinize çekin ve yaşananları hayal edin. Yani deniz, güneş ve kum hatta gece hayatı dışında çok şey var Bodrum’da. Aklınızda olsun.
