Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GEÇEN öğlen ameliyat olan bir arkadaşımı ziyaret etmek için Maslak Acıbadem Hastanesi’ne gittim. Arkadaşlarla ameliyat olan arkadaşımız narkozdan uyansın diye bekliyoruz. Yan masamızda da 3 kız oturuyor. Anladığım kadarıyla Almanya’dan gelmişler. Dikkat çekmemeleri mümkün değil. Hem birbirlerine çok benziyorlar hem de konuştukları konu çok dikkat çekici. Kızların saçları uzun, esmerler. Gözlerinde sürmeler. Mevzu estetik ve megastarımız Tarkan’ın eşi Pınar Tevetoğlu.

        Pınar Tevetoğlu, kısa süre önce burun estetiği olmuştu biliyorsunuz. İşte hanımlardan ikisi Pınar Tevetoğlu’nun estetik olduğu doktora gidip estetik yaptırmışlar. Şimdi de diğer arkadaşları için gelmişler. Mevzuya kulak kabartınca laf atmamak imkânsızdı. Yaşları 19-25 olan 3 kızla derin bir muhabbete daldık sonrasında. Bu muhabbete dahil olmamak işten değildi. Çok şekerlerdi çünkü.

        Meğer kızlardan biri Pınar Tevetoğlu’nu uzaktan tanıyormuş, hemen ameliyat olduğu Operatör Doktor Yakup Avşar’ın kapısını çalmış ve gelip ameliyat olmuş. Daha sonra diğer arkadaşı gelmiş. Şimdi de başka bir arkadaşı. Pınar Tevetoğlu, Almanya’da estetik satışını artırmış anlaşılan. Bu arada duyduğuma göre mega yengemiz cildine bakımı da ihmal etmiyormuş. Somon tedavileri, vitamin iğneleri de yaptırıyormuş.

        E Tarkan’ın eşi olmak kolay değil. Sonuç olarak yaşı daha küçük olsa da kendine bakması şart. Tarkan kadar bakımlı ve Türkiye’nin bayıldığı bir starın eşi sonuçta.

        Unutmadan Doktor Yakup Avşar, Sezen Aksu’nun da doktoru bildiğim kadarıyla. Son zamanlarda da kendisine bir işlem yaptırmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Mega yenge, Minik Serçe’nin güvendiği bir doktora giderek Tarkan’ın çevresine güvendiğini de gösteriyor.

        Ve hemen şunu da eklemem lazım. Pınar Tevetoğlu’nu tanıyan herkes kendisine bayılıyor. Duyumlarım bu yönde. Kendisi lokum gibi ve tatlı dilliymiş.

        İyi şarkı olmazsa Aleyna da olmaz

        SON günlerde bir Aleyna Tilki tartışmasıdır gidiyor. Geçen HT Masa’da tartışıyorduk. Ben “Sesi güzel ama ne şarkı adını ne de şarkısını bir türlü hafızamda tutamıyorum. Akılda kalmıyor. Bu tehlikeli bir şey” deyince birkaç kişi “Kızın şarkısı listeleri altüst ediyor” diye tepki gösterdi. Şunu her seferinde unutuyoruz. Şarkılar listeleri zorlar, listeleri altüst eder. Ama kalıcılığı önemlidir. Yani bundan 10 sene sonra da dinlenecek mi o şarkı? Buna bakmak gerek. Ve bu tutan şarkı sonrasında bir daha dillere dolanacak şarkı bulunabilecek mi?

        İyi şarkı olmazsa Demet Akalın da olmaz, Sezen Aksu da, Tarkan da. Örnekleri var. Uzağa gitmeyeceğim. Çok yakından bir örnek vereyim. Bakınız Tarkan’ın şimdiye kadar söylediği şarkılara bir de ‘Cuppa’ya bakın. Söz Sezen Aksu, aranjör Ozan Çolakoğlu, söyleyen Tarkan. Ama tutmadı. Olmaz, olamaz. Ekip sağlam bile olsa şarkı kötüyse geçmiş olsun.

        İçkili yerde sahneye çıkmayı bırak iyi şarkı olmazsa, 2 sene sonra Aleyna da olmaz. Kendisine tavsiyem “Benim küçük yaşta bile fanlarım vardı” havasına gireceğine şimdiden güzel şarkı arayışına girmesi ve 2 sene sonra bomba bir albümle sahalara dönmesi. Yoksa birçokları gibi ‘yok olanlar’ listesinde yerini alır.

        Siz uyurken

        - KLEIN, tuvalette 2 kadın tartışıyor. Konu ev anahtarı. Kız “Ben sana vermiştim evin anahtarını, deli misin, nerede kaybettin?” diyor, diğeri de “Saçmalama ben hiç almadım. Sendeydi anahtar.” Sonuç mu? İkisi de anahtarı bulamadı ve hakaretler havada uçuştu.

        - Adana İl Sınırı, mekân küçük. Ortam kalabalık. Dar merdivenden aşağıya bir kadın iniyor. Belli ki Cihangir’e yabancı, ayağında 21 punto ayakkabı. Merdivenden inerken düşüyordu. Sarı saçlarını bir savurdu ve beni görünce “Ne güzelmiş buralar” dedi.

        Diğer Yazılar