İbrahim boşanmak istemiyor
Yıllardır konuşuluyordu İbrahim Kutluay’ın Demet Şener’i aldattığı. Ve ikili şu ara mahkeme yolunda. Bu konuyu çok kez yazdık çizdik.
Artık sağır sultan bile duydu. Detaylara girmiyorum ama ikili hakkında hâlâ çok şey konuşuluyor.
Şu an sıralayamayacağım, yazamayacağım kadar ciddi mevzular, konuşmalar ve söylentiler var. Şimdi diyeceksiniz ki: “Neden yazmıyorsun?”
Evli insanlar hakkında çok hassas olduğumu yıllardır beni takip edenler bilir.
Bu konuda oldukça dikkatli davranmaya çalışıyorum. Ha bir de her söylentiyi yazsaydık işin içinden çıkamazdık.
Neyi, ne zaman, hangi cümlelerle yazacağın, söyleyeceğin çok önemlidir, özellikle magazin yazıyorsan. Neyse, söylenenlere göre İbrahim Kutluay boşanmak istemiyormuş.
Oysa biz yıllardır hep boşanmak isteyen tarafın İbrahim Kutluay olduğunu bilirdik. Ama şunu çok kez duyuyorum. İbrahim Kutluay’ın herkese farklı şeyler anlattığını.
Örnek vermem gerekirse, birine gidip “Demet’in boşanmak istediğine bakmayın, boşanmayacak” diyor, bir başkasına ise “Boşanmak istemiyorum” diyormuş.
Yıllarca diğer kadına gidip “Peşimi bırakmıyor, ben boşanmak istiyorum” deyip Demet Şener’e, “Kadın yapıştı bana. Ben sana âşığım. Evimi seviyorum, boşanmak istemiyorum” dediği gibi. Kafanız karıştı değil mi? Benim de karışıyor, arapsaçı bir durum. Hâkim bey çıkarsa bu karışık davanın içinden, bir gün biz de çıkarız inşallah.
Dizi izleyicisi iyi senarist oldu
Kıvanç Tatlıtuğ çok yakışıklı, Tuba Büyüküstün çok güzel. Örselenen, sevilmeyen, itilen bir erkek çocuğu. Pamuklara sarılan bir kız çocuğu.
Çocuğu olmayan, servete konmak için uğraşan kötü bir gelin ve çok güçlü, kötü, her istediğini elde etmeye alışkın bir baba.
Zenginlik, güç, ihtiras, güzellik. Daha ne olsun... Ama işte bunlar kurtarır mı Kıvanç ile Tuba’yı bilinmez.
Çünkü Türk halkı çok iyi bir dizi izleyicisi ve senarist artık. Dizinin ilk bölümünü izlerken 10’uncu bölümünde neler olacağını çözüyor. O yüzden senaristler aman dikkat!
Artık, “Yakışıklı, güzel, para, güç... İki kavga, iki itişme, iki toprak mevzusu koyalım reyting rekorları kırar” düşüncesiniz varsa anında uzaklaşın, yazdıklarınızı da çöpe atın. Güzellik, yakışıklılık, para, güç de kurtaramayabilir birçok şeyi. Benden söylemesi.
Aman dikkat!
* “ASLA beni kandırmaz, asla bana kötülük yapmaz. Anamdan, babamdan daha yakınız” dediğiniz eşiniz, dostunuz, arkadaşınız, bir gün gelir özel mesajlarınızı, konuşmalarınızı, fotoğraflarınızı, hatta en özel anılarınızı ortalara dökerse hiç şaşırmayın. Artık öyle bir dönemdeyiz.
* “Asla benim arkamdan iş çevirmez, beni koruyup kollar” dediğiniz bir kişi sizi bir gün öyle bir yanıltabilir ki o anda “Yok artık” diyebilirsiniz. Hiç demeyin. Artık normal oldu bu tarz şeyler. Hatta “Sen bunu bana yaptın” dediğiniz zaman “Ne var canım bunda” yanıtı bile alabilirsiniz.
*En yakın dostunuz, sevgilinizi, eşinizi sizden çalabilir. Hem de gözünüzün içine baka baka.
TARIFELI YOLCULUK
Klasik Ebru Gündeş. Aklı, zekâsı her zaman bilinir. Kötü günleri kendine iyi şekilde çevirmeyi çok iyi bilir. Mesela çıkan aşk dedikoduları sonrası cam fanusu kırdı adeta. Yıllar sonra görünür hayatına yeniden döndü.
Evlendiği günden bu yana tarifeli uçağa binmeyen Ebru Gündeş, normal insanlar gibi uçak yolunda göründü. Tabii ki hiç binmedi değil. Örnek mi: Eşi Reza Zarrab, Miami’de gözaltına alındıktan bir gün sonra memlekete dönerken tarifeli uçaktaydı.
Şunu demek istiyorum; Ebru Gündeş cephesinde bu dedikoduyla birlikte buzdağı kırıldı. Konuşmalarından da anlaşılıyor ki önümüzdeki günlerde daha çok göreceğiz kendisini. Belki bir iki gözyaşıyla birlikte. Bakın şimdi böyle eleştiriyor gibi durabilirim ama Ebru Gündeş’in nereden nereye geldiğini çok iyi bilen biri olarak söylüyorum bunları. Tam da magazin dünyasına, tam da Ebru Gündeş gibi bir isme yakışır cinsten hareketler ediyor şu anda. Dedikodular üzerine eşinin özel uçağıyla gitseydi bambaşka olurdu. Ama o oyunu kuralına göre oynuyor. Olması gerektiği gibi.
