Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bundan1 yıl kadar önce sosyal medyada bir çocuk dikkat çekmeye başladı. Önceleri Periscope’ta videolar çekiyordu. Sonrasında Snapchat’te her anını görüntülemeye başladı. Bir anda takipçileri hızla çoğaldı.

        Her gün o şehirden bu şehire gitmeye başladı. Bir uçaktan iniyor, bir uçağa biniyordu. Pahalı alışverişler, manikürler, makyajlar... Etrafında ünlüler boy göstermeye başladı. Bir ünlünün en az 20 yılda ilmek ilmek işlediği başarıya, üne, paraya, şöhrete Kerimcan Durmaz kısa bir sürede kavuştu.

        Şöhretli insanlar kendi partilerine Kerimcan’ın gelmesi için büyük jestler yapıyor, hatta onun doğum günü partisine gidip pahalı hediyeler alıyor, pırlanta yüzükler takıyorlardı. Amerika tatilleri, futbolcu Sabri’nin eşi Yağmur Sarıoğlu ile otobanda hız yapmaları derken birçok kişinin dikkatini kısa sürede çekti.

        Yazın Türkiye’nin tüm tatil yörelerini dolaşıp öğlen ayrı, gece ayrı bir mekânda sahneye çıkıyor, dans ediyor, kendini gösteriyordu. Hatta bir yarışmanın jüri koltuğuna bile oturdu. Ancak tüm bunlar olup biterken çok kişi de şunları söylemeye başladı:

        Kerimcan Durmaz’ın başına bir şey gelecek.

        Türkiye henüz buna alışık değil.

        Bu kadar para kazanıyor, bu paranın hesabını sorarlar.

        Arkasında güçlü biri yoksa Kerimcan Durmaz’ı yaşatmazlar.

        Etrafta Kerimcan Durmaz’lar çoğaldı. Bu çok kötü.

        Herkes bu çocuğu örnek alıyor, kim bu çocuk?

        Ne kadar kısa sürede parladı. Ne özelliği var.

        Sesler yükseldi. Birçok köşe yazarı, “Bu çocuğun ne özelliği var? Gazeteci arkadaşlara sesleniyorum, haberini yapmayın” dedi, ama kendi gazetelerinde boy boy haberleri oldu. Kısacası Kerimcan Durmaz her şekilde haber oluyor, televizyonda magazin programlarına çıkıyordu.

        Önceki gün de Samsun’da saldırıya uğradı. Kendisi “Ayağım burkuldu” diyor ama etraf hiç de öyle söylemiyor. İddialar, Kerimcan Durmaz’ın çok kötü dayak yediği, yanındaki insanların da kötü durumda olduğunu belirtiyor.

        Şiddetin her türlüsüne karşı çıkıyorum. Bu gerçekten hoş bir olay değil. Asla kabul edilir yanı yok. Ancak birçok kişi de bu olayı duyduğunda, “Türkiye’de bu kadar para kazanmanın bir bedeli var. Çok şımarmıştı” diye yorum yapıyorsa geçmiş olsun.

        Şiddete eğilim büyük. Ve evet, Türkiye henüz Kerimcan Durmaz gibi birine alışık değil. Ayda 200 bin TL kazanıp bu kazancının günden güne 400 bin TL’ye çıkmasına hiç ama hiç alışık değil. O yüzden de Kerimcan Durmaz hadisesi zamanla tozlu raflarda yerini alacak gibi görünüyor.

        Hacamat çok moda

        Kiminle konuşsam hacamat yaptırıyor. Ben çocukken görürdüm, büyükler sırta bardakları koyar, bir şeyler yaparlardı. Uzun zamandır da yapılışını görmedim. Ancak geçen gün bir arkadaşım, “Esin muhakkak yaptırmalısın” dedi.

        Ben daha ne olduğunu anlamadan önceki gün arkadaşım, “Bodrum’a gidiyorum hacamat yaptırmaya” dedi. Meğer son günlerde spor, siyaset, magazin, sosyete, aklınıza kim gelirse hacamat yaptırıyormuş.

        SiZ UYURKEN

        “Eve yalnızca Habertürk Gazetesi giriyor. Bayılıyorum ‘Siz uyurken’lere. Ben ne zaman ‘Siz uyurken’de olacağım” diyen Mert Bey’le Papermoon’da karşılaştım. Önünde kocaman bir pizza vardı. Ve hatta makarna. Bakınız Mert Bey “Siz uyurken”desiniz. Hatta saat gece yarısını çoktan geçmişti.

        Drone’da tuvaletin önünde Muzi Karaata sıra bekliyor. Tek kişilik bir tuvalet kabini olduğu için kapının önünde beklerken arkadaşıyla dans ediyordu.

        Lucca’da üç kız kendi aralarında, “Şimdi Tülay gelecek, ona oyun oynama zamanı. Bize bunu nasıl yapar gösterelim” diye sinirli sinirli konuşuyorlar. Ancak çok ısrarlarına rağmen benim orada olduğum süre boyunca Tülay, kızların yanına gelmedi. Başına geleceklerden haberdardı sanırım.

        Diğer Yazılar