Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Öncekigün Tolga Sezgin’in Shang Palace’ta verdiği yeni yıl yemeğinde karşılaştım Gülşen’le. Doğuma çok az kalmış.

        Geçen hafta Londra’da olduğu için doğumu orada yapacağı yazılıp çizildi. Hatta birçok kişi gibi ben de öyle duydum.

        Ben de kendisini görür görmez, “Aaa neden buradasın. Doğuma gittiğini zannediyordum. Herkes öyle söylüyordu” diye tepki verdim.

        Ve tabii Gülşen’i görmüşken birkaç soru sormadım dersem yalan olur. Ayaküstü muhabbetimizde hamilelikle ilgili merak ettiklerimi kısa ve öz sordum. Hadi merak edenlere gelsin.

        - Londra’ya gittiğin için orada doğum yapacaksın zannedildi. Ama şimdi seni burada görüyorum.

        Yok Esin, öyle zannedildi ama ben ülkemde doğuracağım. Bunu daha önce de söyledim ama insanlar anlamak istemiyor. Bak buradayım işte, görüyorsun.

        - Uçağa binme yasağı geldi mi?

        Bu hafta sonrasında yasak. Artık doğumu bekleyeceğiz.

        - Heyecanlı mısın?

        Çok. Anlatamam duygumu. Bir an önce kucağıma almak istiyorum.

        - Demet Akalın’ın albümünde “Hayalet” yıkıyor ortalığı. Hayalet tamamladı albümü.

        Esin hani başkasına verdiğin şarkıya titizlenir, heyecanlanırsın ya... Çok titiz çalıştım. Sonuç olarak onun kaderiyle oynuyorsun. Ya tutmazsa, ya beğenilmezse. Acayip heyecanlandım, ama sevildi çok şükür. Kendi albümümü bir sene ertelediğim için tamamen o şarkıya yoğunlaştım.

        - Albümü tamamen bebek için erteledin sanırım.

        Evet sadece oğlumla ilgilenmek istiyorum.

        - Doğum sonrası hızla spor, diyetbaşlayacak mı?

        Ben sporu asla bırakmadım. Her gün mutlaka 1 saat yürüdüm. Doktorum da bunu özellikle istedi. Yürümek çok önemli.

        - Normal doğum mu yapacaksın?

        Evet, çok istiyorum. Normal doğum için şu an hazırım. Ama tabii doğumda bu durum değişebilir.

        - Bebeğini saklayacak mısın?

        Esin bir kucağıma alayım da hayırlısıyla.

        SİZ UYURKEN

        - Opera’da tuvalette bir kız ağlıyor. Tabii sordum neden ağladığını. Kız meğer sevdiği bir adamı başka kızla görmüş. Gidip kıza tokat atmış. Sonra sevdiği çocuk bu kıza tokat atmış. O da bu yüzden ağlıyormuş.

        - Goya’da tuvaletin önünde sıra bekleyen 5 kişi, oldukları yerde durmadan dans ediyorlardı. Tuvalete girip yine dans etmeye devam ettiler. Hiç boş durmadılar.

        Unutmadan...

        Elçin Sangu ile Barış Arduç’u yazmıştım önceki gün. Yazımda “Küçük yaş izleyicisi var” demiştim.

        Bir sürü eleştiri aldım. “52 yaşındayım, ben de bayılarak izliyorum” gibi yorumlar geldi.

        O anlamda öncelikle tabii ki tüm izleyicilerden özür dilerim. Anlatmak istediğim, çoğunluk olarak daha küçük yaşlarda hayranları olduğuydu.

        Belli bir yaşta hayranlık çok yoğun yaşanır, ama yaş ilerledikçe o büyük hayranlık azalır. Yani “bu hayran kitlesi ikiliyi birbirine yakıştırdığı için ileride başka kimseyi yanlarına yakıştırmayacaklarıydı” anlatmak istediğim.

        Ve tabii Barış ile Elçin’in artık farklı rollerle izleyici karşısına çıkma vakitlerinin geldiğiydi. Kendilerinin iyiliği için.

        Tabii ki bundan önce başka rollerle karşımıza geldiler. Ama bu “güzel” ve “yakışıklı” olayı 2 senedir o kadar kafalara kazındı ki, acilen bu durumdan çıkmaları lazım.

        Farkında değil misiniz, kimsenin oyunculuklarını konuştukları yok. Keza böyle “en yakışan çift” ya da komedi olmayan diziyle “en komik oyuncu” ödülünü almaya devam edecekler.

        Bir oyuncu için hoş olmasa gerek. Onu anlatmaya çalışmıştım. Ama yine her zaman olduğu gibi nerelere çekildi nerelere.

        Sosyal medya hesabım, sahte takipçilerin saçma sözlerinden geçilmedi.

        MİRKELAM: AZ BİRAZ BOTOKS VAR TABİ

        Ömcekigün Karaköy Goya’da Mirkelam’ı dinlemeye gittim. Gelir gelmez kapıda karşılaştık. Sarılıp öpüştük.

        Uzun süredir görmüyordum. Malum 90’larda bir gece ansızın koşmaya başladı ve ertesi sabah Türkiye’de onu tanımayan yoktu.

        90’ların böyle acayip bir etkisi var gerçekten. İnanılmaz iz bıraktı o yıllarda. İşte Mirkelam’ı da bu heyecanla dinledim sahnede.

        Kendisine İskender Paydaş eşlik ediyordu. Güzel bir müzik birlikteliği vardı anlayacağınız.

        Zaten Mirkelam da “Benim burada olmamın sebebi İskender’dir. Onun sayesinde şarkı söylüyorum” dedi ve “Tamam yıllar geçiyor. Az biraz botoks falan var artık” diye konuştu. Evet vardı gerçekten, ama kimde yok ki? Özellikle erkekler artık botoks, örümcek ağı, somon tedavisi gibi birçok şeyi yaptırıyor.

        Bu iyi, hatta güzel bir şey. Ben erkeklerin estetik yaptırmasına asla karşı değilim. Tabii fazlası zarar. Kadında olduğu gibi. Sınırı aşmamakta fayda var.

        Diğer Yazılar