Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bazı insanlar hemen eski defterleri açar, anlatır da anlatır. Yazar da yazar. Sen de bilirsin. Bundan en çok nasibini alan da sensin. Ama ben dünü hiç sevmem sevgili Ebru Gündeş. Hatta nefret ederim. Açandan da hiç hoşlanmam.

        Yok 12 albüm, yok 12 aşk, yok yatlar, katlar, mücevherler, özel uçaklar. Hiç gerek yok. Ama memlekette bu eski defterleri en ufak bir rüzgâr estiğinde açmayı seven çok kişi var malum. Neyse sağır sultan biliyor zaten.

        Ben hep yarına bakarım. Ama bu halk senin dününü, yaşadığın her anı bilerek sevdi, biliyor musun sevgili Ebru Gündeş. Kayıtsız, şartsız. “GÜL”lerle karşıladı. “ŞAH”landırdı. Güzel “DİLEK”lerde bulundu. Sen de farkındasın zaten. Sevginin, ilginin şifrelerini çözmeyi en iyi bilen ünlüsün.

        Cuma günü elime 27 sayfalık mahkeme celbi geldi. Oku oku bitmiyor. İlk 13 sayfa sadece hukuk dersi. Kopyala yapıştır. Sonrasında konu ancak HT Masa’ya geliyor. Oysa iki sayfada biterdi tüm sıkıntı.

        Diyorsun ki:

        “Her insan başkalarıyla birlikte yaşar, onlarla temasta bulunur, konuşur. Fakat hiçbir insan bütün hayatını diğer insanlarla paylaşamaz. İnsanın yaşadığı hayatta öyle bir saha vardır ki, bunu sadece kendisi bilmek ister (gizli saha). Bunun yanında bir de, bütün insanlarla değil, sadece yakınları ve arkadaşlarıyla paylaşmak istediği hayat sahası vardır (ortak saha). İşte kural olarak bu iki sahaya dair olayların yayımlanması hukuka aykırı olacak ve kişinin özel yaşamı ihlal edilecektir.”

        Haklısın, aynen doğru. Yani biz, senin 8 Kasım’da “özel saha” ya da “ortak saha”da yapmadığın, tüm basın-yayın kuruluşlarına gönderdiğin, kamuya açık yaptığın basın açıklamasını 13 Kasım’da konuşmuşuz. Sen konuşulmasını istemediğin şeyler için 16 Kasım’da yayın yasağı çıkarmışsın. Bize de bunun üzerinden 100’er (Yüzer) Türk Lirası manevi tazminat davası açmışsın. Özür dilememizi istiyorsun. Özür dilenir Ebru Gündeş. Ben hiç çekinmem özür dilemekten. Hatalıysak dilenir tabii, neden dilenmesin.

        Hem Ebru Gündeş, bildiğim kadarıyla tasarruf günlerindesin. Bir mahkeme kaybedildiği zaman karşı tarafın masraflarını da açan kişi ödüyor. Başıma geldi bir kere. Aman aman, hâlâ içime dert. Tam da haklıyken bir de üstüne para ödemek, ne fena, ne kötü bir şey bilirim.

        E şimdi tasarruf günlerinde 100 TL’lik tazminat davası gayet yerinde olmuş. Hem gözümle gördüm, önceki gün tarifeli uçakta uçtuk birlikte. Ama hâlâ 1 A’da oturup selamsızsın. Ve “Benim özel uçağım var, ama bakın sizin aranıza karışıyorum” der gibi de mağrur ve gururluydun. Sevgiyle kal Ebru Gündeş. O yüzden ver herkesi mahkemeye, lütfen geri durma.

        BİR HAFTA NASIL GEÇTİ

        Neredeyse 8 sene sonra Gülben Ergen’den “Esin’im” diye bir mesaj geldi. Hem de saat 08.45’te. Pardon, yanında da gül şeklinde emojisi vardı. Yani haftanın son günü enteresan kapandı.

        Caner Erkin ile Şükran Ovalı ne zaman evlenecek, bir türlü karar veremedik. Hatta tarih sürekli değişti. Onun netleşmesini bekledi tüm ahali.

        Mika-Der için hazırlanan Love My Body koleksiyonunun lansmanında cemiyet ve sanat dünyasından ünlü isimler bir araya geldi. Arzu Sabancı konuklarla tek tek ilgilendi.

        Futbola pek bulaşmam. Siyaset, futbol, ekonomi gibi konular uzmanlık alanım olmadığı için hadsizlik yapmamak için bulaşmam. Ama sıkı takipçisiyim o ayrı. Ve bir Fenerbahçeli olarak Beşiktaş’a üzülmedim mi? Çok üzüldüm çok.

        ARJANTİNLİLER BİLMİYOR BU İŞİ

        Tam da tekmecilerin çoğaldığı, her sabah “kadına bir şiddet” haberini okuduğumuz günlerde dün Habertürk Gazetesi’nin ikinci sayfasında “Sokakta laf atana 60 dolar ceza geldi” haberiyle yıkıldım!

        Olacak iş mi? Arjantin’de, “istenmeyen fiziksel temas, bir kişiyi takip etme, kamusal alanda mastürbasyon ve uygunsuz teşhir” için 60 dolar para cezası verilecekmiş. Ve bir kimsenin vücudu hakkında doğ- rudan ya da dolaylı yorum yapmak suç kapsamına giriyormuş. Görüyor musun? Tekme, taciz, şiddet, kaçırma, tecavüz bunları geçtim. Normalde hepimiz suçluyuz.

        MEMLEKETTE 7'DEN 70'E KONUŞMALAR

        Şişko.

        Çirkin.

        Boyun kısa.

        Boyunuz buyunuza denk değil.

        Birbirinize yakışmamışsınız.

        Onun burnu kötü. Burun ameliyatı olması lazım.

        Ağzı çok büyük.

        Poposu büyümüş.

        Çok kilo almış.

        Suratın çökmüş, bir şey mi oldu?

        Bu saç rengi yakışmadı sana.

        Çocuğu çok kilolu. Obez, obez.

        Bunlar ve bunlar gibi bir sürü kelime eklemeden başlayamayız konuşmaya. Şimdi ne olacak; sohbetlerin, gıybetlerin tadı mı çıkar! Yani bu Arjantinliler de hiçbir şey bilmiyor canım.

        Diğer Yazılar