Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ülkede son yıllarda yaşanan olaylar malum. Ve yaşanan her acıyla gece hayatına bir sekte vuruluyor. Yılbaşı gecesi Reina’da yaşanan olay da herkesi fena halde korkuttu. Bu yüzden zaten birçok kişi tedirgin; sokağa çıkmak, hiçbir mekâna gitmek istemiyor.

        İşte bu duygulara sahip birçok insan varken cuma günü Ulus’ta bir mekânda silah seslerinin yükseldiği haberi hızla yayılıyor. Allah korusun, aklıma binbir türlü şey geldi. Tabii anında olayın terör değil, klasik müşteri kavgası olduğu ortaya çıktı.

        Yıllardır yazıyor çiziyoruz. “Kim olursa olsun, mekâna silahlı kimseyi almayın” diyoruz. Hele ki şimdi daha çok hassas, daha çok dikkatli olunmalı ve kimsenin değil silahla küçücük bir çakıyla bile o mekânlara girmemesi şart. Ama olmuyor işte. Kimse hassas davranmıyor. Bakın yine yaşanıyor, yine yaşanıyor. Millet eğleniyor, müziğin sesi yüksek. Ortam karanlık, tıka basa dolu ve silah sesleri. E müşteri nasıl çıksın sokağa? Hayatını nasıl devam ettirsin? Mekân sahipleri kan ağlıyor. E ağlar tabii. Kimse kendi camiasına, kendi işine sahip çıkmazsa olacağı bu. Bakın her dönemde, her mekânda bu tarz sorunlar yaşanır. Ya biri birinin düşmanıdır. Ya kendi sevgilisine bakmıştır ya da içeriye alınmamıştır. Klasik mevzular, ama artık olmamalı. Artık daha da dikkatli davranılmalı. Müşteri didik didik, gerekiyorsa donuna kadar aranmalı.

        MURAT EVLENMEYE DOYAMADI

        Murat Yıldırım evlendi malumunuz. Şimdi de gelinin ülkesinde düğün yapılacakmış.

        Vallahi ne diyeyim, Murat Yıldırım evlenmeye doyamadı. İnşallah hayatları düğün tadında geçer. Bu arada konu Murat Yıldırım’dan açılmışken... Kenan Işık’ın yerine geçen Selçuk Yöntem’in yerine oturacakmış. Bence erken karar vermiş, çok erken. Ama tabii kazanacağı 150 bin TL de az değil, o da haklı.

        SİZ UYURKEN...

        Cihangir Hazine’de bir arkadaşının doğum gününe katılan Erkan Petekkaya sahneye çıkıp şarkılar söyledi. Hatta Yeşim Salkım da konuklar arasındaydı, o da sahneye çıktı. Gece, ünlü isimlerin mini konserleriyle daha da bir güzel oldu.

        Klein’ın merdivenlerinde bir grup eğleniyor. Kızlardan biri, bir erkeğe tokat attı. Önce ben “Ne oluyor?” dedim. Meğer kızın sevgilisiymiş, cilvele- şiyorlarmış. Hayır şu şiddet olayını cilveleşmekten çıkarsan olmaz mı? Gerçekten insan sevinirken bile şiddet kullanmasın ya. Hiç kullanmasın. Böyle sevgi mi olur?

        BUGÜN PAZAR GÜZEL OLSUN

        Aralık ve ocak ayının ilk pazar günü kötü geçti hepimiz için. Mutsuz ve acılarla geçti. Uzun süredir ilk kez bu pazar güzel geçecek inşallah. O zaman ne mi yapmalı?

        Önce günaydın. Mis gibi bir çay, kahve için, kendinize nasıl geliyorsanız. Çaylar, kahveler eşliğinde tabii ki gazeteler okunmadan olur mu?

        Sonra mesela bir yürüyüş yapmalı. Mis gibi havayı içine çekmeli. Neresi mi? Belgrad Ormanı olabilir, deniz kenarı olabilir. Maçka Parkı olabilir. Ya da gönlünüz nereyi istiyorsa. Yürüyüş her zaman güzeldir. Önemli olan arabaların, korna seslerinin çok olmadığı bir yer olsun yeter. O da bu ülkede pek mümkün değil ama siz bulursunuz bir şey, hadi kalkın.

        Sonra diyeti, kaloriyi düşünmeden pişisi, gözlemesi bol, yumurtaları tavada, peynirleri, reçelleri, zeytinleri güzel mi güzel bir kahvaltı. Ve kahvaltıda bol bol gazete, dergi kurcalayın. Bırakın telefonları bir kenara, gazeteyi alın elinize. Kahvaltı ederken ne güzeldir, ne keyiflidir. Oh mis gibi kızarmış ekmeklerle.

        Ve tabii kahvaltı sonrası ne mi yapmalı? Sinema, sinema, sinema. Tiyatro, tiyatro, tiyatro. Yürüyüş, yürüyüş, yürüyüş. Aileyle geçirilen en tatlı zamanlar. Benim pazar anlayışım bu. Bol bol yürüyüş, sinema, tiyatro, konser, maç, aileyle geçirilen zaman, kendinle geçirdiğin zaman. En güzeli...

        Pazar demek kaloriyi düşünmemek demek. Hadi şöyle güzel bir akşam yemeği. Rakı-balık da olur. Kebap da olur. Evet evet balık-kebap, pazar demek. Yabancılar neden hayran bu ülkeye, neden bir gelen bir daha gelmek istiyor? Çünkü bizim mutfağımız, ülkemiz güzel. Yapılacak o kadar güzel şeyler, o kadar güzel lezzetler var ki bu ülkede. Say say bitmez. Hadi güzel bir pazar olsun. Gözyaşı akmadan, huzurla, mutlulukla. Mis olsun. Tadından geçilmesin inşallah...

        Diğer Yazılar