Al misketlerini ver misketlerimi
İnsanlar âşık olurlar, hatta sonsuz güzellikler yaşarlar. Hiç bitmeyecek gibi... Evlenirler, ömür boyu evli kalacaklarını zannederler. Sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz ve tam da işte başlıkta gördüğü- nüz durum yaşanır, yani “Al misketlerini ver misketlerimi”...
Bu duruma yakın zamanda yaşanan bir olaydan örnek vereceğim. Boşanmalarının ardından Sarp Levendoğlu ile Birce Akalay birbirlerini sosyal medya hesaplarından silmişler.
Son yıllarda malum, artık evdeki fotoğrafları yırtmak yeterli değil. Öncelikle oturup Instagram fotoğraflarını temizlemek şart.
Bu da demek oluyor ki birbirlerini gördükleri yerde bir daha selam da vermeyecekler. E nasıl olacak, çünkü aynı sektördeler. Ya birlikte bir teklif gelirse.
Karışık, çok karışık bir durum anlayacağınız. O nedenledir ki sosyal medyaya vıcık vıcık fotoğraf koymamakta yarar var.
BİZ AŞIRI MUTLU, UYUMLU VE ÇOCUKLUYUZ
İşte tam da buna benzer bir durum. Yazdan bu yana Instagram’ın “keşfet” bölümünde önüme sürekli bazı çiftler düşüyor. Instagram çiftleri. Yani evli, mutlu, çocuklu türünden çiftlerin bir de ciddi uyumlu halleri var.
Karı-koca-çocuk. Kıyafet, duruş, poz derken hepsi tam da proje tadındalar. Önce gerçekten bir iş için zannettim, proje zannettim, ama değilmiş.
Tamamen kendi sayfaları ve çok eğleniyorlar. Tebrik ediyorum. Çünkü bu ciddi bir mesai. Kıyafet, duruş, o poz için uğraşmak, yani buna kafa yormak gerek.
Nasıl duracaksınız, ne giyeceksiniz, hadi siz giyindiniz koca ne giyecek, çocuk ne giyecek? Saç, makyaj yapılacak. Fotoğrafı kim çekecek? Yüzlerce çekilecek fotoğrafların arasından en güzelini bulup koyacaksınız ve en çok like’ı siz alacaksınız...
Harbi uzun biri mesai bu.
Benim Canan-Volkan Çetin ve Simge-Saim Kılıç çifti çok dikkatimi çekiyor. Hatta önce Simge ve Canan’ı ikiz zannettim. Çünkü ikisi de bir örnek takılıyor.
Sayfalarında küçük bir gezinti yaptım, Allah sizi inandırsın kendime kızdım. “İki kıyafeti, çantayı, ayakkabıyı bir araya getirip doğru düzgün fotoğraf koyamıyorum sayfama” diye.
Neyse, kendilerini harcadıkları bu uzun mu uzun mesaiden dolayı kutluyorum. Takipçileri çok fakat hayatta başka olaylar da var. Onları da kaçırmamalarını tavsiye ediyor, “Allah uyumlarını bozmaz inşallah” diyorum.
Ayrıca Allah korusun, bu çiftler yollarını ayırmaya kalksalar hesaplarını komple kapatıp yeniden açmaları gerekiyor. Çünkü fotoğrafları temizlemeye kalksalar işin içinden çıkamayacaklar. Allah korusun tabii.
ÇILDIRMAYA AZ KALDI
Son günlerde Meclis’te kavgalar bitmek bilmiyor. Meclis bir ülkenin resmi görüntüsüdür. Bir de “Şiddete son vermeliyiz”, “Kadın haklarını korumalı ve daha da ileri taşımalıyız” diyen kadınların vay haline. Meclis’te bu sefer erkekler değil kadınlar kavga etti hâkim bey. Söyleyecek başka sözüm yok. Artık şiddet konusunda konuşmaya da gerek yok. Çünkü iş çığırından çıktı.
SİZ UYURKEN
Nişantaşı Nopa’da iki kız yemek yiyor yan masamda. Kızlardan biri, “Bak burada yediklerimi birine söylersen seninle asla konuşmam. Bugün çıldırma günüm, deli gibi yemek yiyeceğim, sakın karış- ma” diye tembih ediyordu.
Must’ta kalabalık bir grup eğleniyor. Kızlardan biri “Bak içeride o yakışıklı çocuk var, sakin ol” dedi. Diğer kız da “Kaan mı içeride” diye bağırdı. Öteki, “Mikrofon vereyim istersen. Yavaş olsana” dedi.
