Birileri seni gözetliyor
Sosyal medya müdavimlerinin günlerdir sabırsızlıkla bekleyip “Hadi ne zaman başlayacak?”, “Sana canlı uygulama geldi mi?”, “Amerika’da yaşayan herkeste canlı bağlantı var”, “Orada güncelleme yapan kişiler Türkiye’de de kullanıyor” diye konuştuğu canlı Instagram uygulaması salı akşamı nihayet geldi. Tam da 22.30 civarında sayfamda takip ettiğim herkes, birer birer canlı bağlanmaya başladı. Kimisi yemekte, kimisi arkadaşının evinde, kimisi evinde pijamalarıyla bağlantı yaptı.
O dakika herkes yayında olduğu için kim kimi izledi, o da belli değil tabii. Ve ilk gün, gecenin ilerleyen saatlerine kadar yayın yapıldı.
O an çok eskilere gittim. Yıl 2001... Yapımcı Pelin Akat ilk kez “Biri Bizi Gözetliyor”u Türkiye’yle tanıştırmış ve tüm Türkiye ekrana kilitlenmişti. Çok tartışıldı, çok konuşuldu.
Yıl 2017 ve herkes kendi reality programını yapmaya başladı. Bu durumda artık herkes herkesi gözetliyor. Ve tabii bu durumda bir şey var ki siz istemeden de bir başkası sizi binlere, milyonlara gözetletebilir.
INSTAGRAM'DA REYTİNG SAVAŞLARI KIZIŞIR
Evet sadece televizyonda değil Instagram’da da reyting savaşları kızışacağa benziyor.
Daha ilk dakikalarda bile herkes birbirine, “Seni kaç kişi izledi?”, “İnanamıyorum, beni şu kadar kişi izledi” diye konuşmaya başladı.
Ve bu izlenme durumuna ilk meydan okuyan da Demet Akalın oldu.
İlk canlı yayınını yaptıktan hemen sonra bu görüntüyü Instagram hesabında paylaştı ve “Bak canım, dakikada bu, yap seninkini de görelim” dedi.
5.4 milyon kişinin takip ettiği Demet Akalın 2 dakika yayında kaldı ve binler izledi.
MEKANLAR İÇİN BÜYÜK SIKINTI
Ben gazeteci olarak mekânların içinde kayıt yapılmasına son derece karşıyım. Fakat önceki gün şunu yaşadım ki herkes canlı yayın yapıyordu.
Yani durum fotoğraf çekme, Snapchat’e 8 saniye görüntü koyma olayından çıktı. Instagram’da canlı yayın süresi uzun ve istediğiniz kadar yayında kalabiliyorsunuz. Ben ilk gün deneyimledim.
Gece boyunca dolaştığım her mekânda takipçilerime canlı bağlantı yaptım. İlk önce Ah Mazi’de sahneye çıkan Kibariye’yi dinlettim, ardından Cihangir Hazine’de Özay Bakır’ı ve daha da geç saatlerde Opera’da Özgür Alter’i.
Hatta hatta görüntüme istemeden birçok kişi de girdi, girmemesi için çok uğraş verdiğim halde. O yüzden şimdiden canlı bağlantılar için “Kolay gelsin” diyorum. Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili daha çok yazar, çizeriz.
SİZ UYURKEN
- Cihangir Hazine’de Ferhan Şensoy’un doğum günü vardı. Kardeş Derya Şensoy ve yakın arkadaşları, Özay Bakır’ın şarkıları ile eğlendi. Hatta bir araya sahneye mekanda bulunan tüm sanatçılarteker teker çıkıp şarkı söyledi.
- Cihangir, gece yarısı bir kadın bağırıyor. Meğer telefonda biriyle kavga ediyormuş. Kadın “Yeter artık gel, bıktım. Her gün kandırıyorsun beni. Aylar oldu” diyordu.
BİR KEZ DAHA ANLADIM Kİ...
- Herkesin ruhunda gazetecilik yatıyor.
- Çok kişi göz önünde olmak istiyor.
- Hatta çok çok kişi meşhur olmak istiyor.
- Ve çok kişi değil, çok çok çok kişi televizyonda olmak istiyor.
- Ve gerçekten ama acayip çoğunluk Türkiye’nin kendisini tanıdığını düşünüyor.
'ANAMIN ŞALVARI MODA OLDU'
Uzub süredir İstanbul’da sahneye çıkmayan Kibariye’yi izledim önceki gün Etiler Ah Mazi’de. Yine doğal, samimi, içtendi. Aklına esen her şeyi sahnede konuşmaktan geri kalmıyordu.
Önceki gün nereden konuyu açtı, nasıl bağladı bilmiyorum ama “Anamın şalvarı meşhur oldu” dedi ve sonra “Ben yırtık kotla geldim buralara. Haddimi bilir, dünümü unutmam. Bak yırtık kot bile meşhur oldu” diye devam etti.
Araya Romanca kelimeler kattı, güldü, kahkaha attı, anında şarkıya girdi.
Kibariye’yi binlerce kez dinlemiş ve izlemişimdir. Şunu bir kez daha fark ettim ki, kendi gibi olmaktan çıkan insanların çoğaldı- ğı günümüzde Kibariye koruma altına alınmalı.
