Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YAZDIĞIM vakit kabahatli oluyorum. Hatta törenleri düzenleyenler küsüyor, düşman oluyor. Fakat törenler hakkında hemen şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki bizde ödül töreni zaten olmaz. Artık düzenlemeyin bence. Hem kendinizi hem bizi kandırmayın. Törenleri düzenleyenler de bu işi bilmiyor, ödül almaya gelenler de. Çünkü bizim törenlerin baş kahramanı ‘ego’! Hem düzenleyenlerde hem de ödül alanlarda ego yüksek miktarda mevcut. Ülkede birçok şey bitti zaten ödül törenleri de bitse kimse fark etmeyecek gibi. En son 59’uncusu düzenlenen Grammy Ödül Töreni’ni hep birlikte izledik. Şöyle biz göz atalım.

        1- Bizde o şovu yapacak Beyonce gibi bir ünlü yok...

        2- Adele gibi bir ünlü de yok. Ödülleri toplayacak ama hâlâ Beyonce diyecek. Beyonce’yi övecek, alkışlayacak.

        3- Bizde aday yok. Düşünün ki tüm adaylar aynı anda salonda bulunacak ve ödül aldığını o anda öğrenecek.

        4- Bizde bir Katy Perry yok. Bir Rihanna yok. Yani Katy şarkı söylerken Rihanna havalara zıplayıp alkışlayacak. Hadi canım kandırmayalım kendimizi. Yok öyle ünlü, yok. Tören bitene kadar salondan ayrılmayacak. Asena Atalay cevabı ile “Geçiniz” diyorum.

        Tehlike geçti rahat olun

        - Peluş küçük ayıcıklar.

        - Kırmızı güller.

        - ‘Sevgilin var mı’ soruları.

        - Elinde güller, kırmızı kıyafetli, kırmızı rujlu kadınlar.

        - ”Sevgilim iyi ki hayatımdasın” diye uzayıp giden aşk dolu sosyal medya mesajları.

        - ”Sevgililer Günü’nde bir şey yapmazsa ilişkimiz biter” tadında gereksiz cümleler.

        - ”Ah ah benim bey yıllardır Sevgililer Günü’nü unutuyor” diyen ev hanımları.

        - ”Ben bu Sevgililer Günü’nden hiçbir şey anlamıyorum” diyen erkekler.

        - ”Bir gün olsun atlamadım karıcığımın, sevgilimin özel günlerini, özellikle Sevgililer Günü’nü” diyen beyler.

        - Sevgililer Günü’nde yapılan evlenme teklifleri.

        - Köprülere ve teknelere açılan “Seni Seviyorum” “Benimle evlenir misin?” pankartları.

        Geçti bitti geçmiş olsun. Şükür önümüzde daha bir sene var, rahatız. Güle güle gereksiz, dünya saçması Sevgililer Günü.

        Almanya konserleri

        YILLARDIR bilinen şeydir, Almanya konserlerinin yapıldığı yerler lüks değildir. Yani bizim ülkemizdeki gibi salonlar, kulüpler, mekânlar yok. Zaten sanatçı bunu bilerek teklifi kabul eder ve anlaşmayı yapar. Çoğu ünlü isim playback yapıyor. Uzun yıllardır gitmiyordum, geçen hafta gittim değişen bir şey yok. Yine aynı, hep aynı.

        1- Salonların durumu aynı.

        2- Organizasyonu yapanlar aynı.

        3- Ünlü sahne öncesinde ya da sonrasında sayısız fotoğraf çektirmek zorunda.

        4- Sahneden iner inmez yüzlerce insan kulise hücum ediyor. İster terli, ister yorgun olsun kimsenin umurunda değil. Kimse tutamıyor.

        5- Sahne öncesi yine yüzlerce insan odaya hücum ediyor. Sanatçı ister stresli ister gergin olsun kimsenin umurunda değil. Tek istedikleri fotoğraf çektirmek. Öyle üç, beş değil. Yüzlerce kişi. Bu yapılmazsa organizatörler çok ciddi sorunlar yaratıyor. Çünkü fotoğraf çektirme garantisi veriliyor herkese. İşte geçen hafta böyle bir organizasyondaydım. Gerçekten değişen bir şey yok. Yıllarca gittim ünlü isimlerle. Karşılama, otel, konaklama, salonlar, izleyici derken hep aynı. Yıllardır aynı. Orada yaşayan gurbetçi dostlarımız organize ediyor. Tabii ki Türkiye’deki profesyonellik ve kalite yoka ama bunu bilerek gidiyor ünlü isimler. O yüzden gidiyorsan işini yapıp döneceksin. Durum budur. Yoksa hiç gitmeyeceksin.

        Diğer Yazılar