Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        En son bir ödül töreninde karşılaşmıştık Yasemin Allen’le.

        Los Angeles’a yerleşeceğinden bahsetmiş ve “İngilizce konuşmak, hatta İngilizce rol yapmak istiyorum. Workshop’lara katılacağım, bazı eğitimlerden geçeceğim. Kendime biraz yatırım yapacağım” demişti.

        Önceki gün de büyük bir veda partisi verdi Klein’in üst katındaki Flamme’de.

        BPC tarafından düzenlenen gecede dostlarıyla son kez bir araya gelen Yasemin için özel vokal performans sergilendi ve DJ kabinine de Aksak, Candaş Baş ve Gazali geçti.

        Güzel gece sonrasında Los Angeles’a giden Yasemin, uzun bir süre Türkiye’de olamayacak.

        Belki de planlarını gerçekleştirir ve kimsenin yapamadığını yapıp Hollywood’da yerini alır.

        Bunu daha önce ülkede deneyen çok oldu.

        Yılmaz Erdoğan, Los Angeles’ta bir şirket bile kurdu. Sinema dünyasına adım atmak, hatta oyuncular yetiştirmek için.

        Meltem Cumbul yıllarca Los Angeles’ta yaşadı.

        Kenan Doğulu’nun da bir müzik şirketi vardı. Hatta Los Angeles’ta müzik dünyasının kapısını aralamak üzereydi. Ama şimdiye kadar oralarda yaşayıp o kapıları açan çok olmadı. Belki buna Yasemin çok yaklaşır, belli mi olur?

        EŞİNE 100 KIRMIZI GÜL

        Sevgilier Günü’nde her zaman kırmızı gülleri erkeklerin, kadınlara alması beklenir, ama bu kez size farklı bir şeyden bahsedeceğim.

        Bülent Serttaş’ın eşi Selvi Serttaş, eşi için sahneye 100 adet kırmızıgül koydurmuş.

        14 Şubat Sevgililer Günü’nde Vitrin’de sahneye çıkan Bülent Serttaş’ın sahnesi çiçek bahçesiydi.

        Ne güzel bayıldım.

        Farklı kadınlara hep hayran olmuşumdur. Kalıplarında yaşamayan kadınlara... Sevgiyi, aşkı illa ki karşıdan beklemeyen kadınlara...

        Selvi de o kadınlardan, helal olsun. Bu arada Bülent Serttaş’ın marş olan “Aşk Bodrum’da Yaşanıyor Güzelim” ve “Gel Beraber Gidelim Alaçatı”ya şarkılarından sonra şimdi de “Kadınlar” geliyor.

        Bağdat’ın söz yazarı Ayla Çelik’in yazdığı “Kadınlar”, Bülent Serttaş’ın yeni albümünde olacak. İşte size “Kadınlar”ın nakaratı. Belli ki erkeklerin dilinden düşmeyecek.

        KADINLAR

        Karalar bağlamak ablaların işi

        Bozar mı adamı gecenin üçü, beşi

        Erkek erkeğe içelim

        İtiraz etmesin bir kişi

        'PİSLİK ÇUKURU'NDA HER GÜN MANŞETLERDE

        Şahan Gökbakar bir dönem “Magazin denilen pislik çukuru” dediği eklerde 10 gündür boy boy röportajlar veriyor.

        Tuhaf değil mi?

        Magazin aslında sanıldığı gibi pislik çukuru değildir. Ama bunu itiraf edecek yürek yoktur.

        Ve nasıl ki bir sektörde çalışanlar hepsi aynı kefeye konulamayacağı gibi bu sektörde çalışanların da aynı kefeye konulamayacağını kimse fark edemiyor.

        Başka sözüm yok hâkim bey.

        SİZ UYURKEN...

        - La Boucherie’de Derya ve Ferhan Şensoy kardeşler ile senarist Ece Yörenç uzun ve koyu bir sohbetin içindeydi. Üçlü gecenin ilerleyen saatlerinde bol kahkahalı bir sohbet etmekten kendilerini alamadılar.

        - Ah Mazi’de tuvalette 3 kadın, kendi aralarında eğlenmeye gelenler arasında bulunan bir kadını çekiştiriyor. Kadınlardan biri, “Ne kadar genç ve güzel görünüyor. Görünce şoke oldum” diyor, diğeri ise “Hadi canım ne alaka. Gayet yaşını belli ediyor” diyor. Gerçekten bu kadınlara “Pes” diyorum, başka da bir şey demiyorum.

        Diğer Yazılar