Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önceki akşam Bostancı Gösteri Merkezi’nde Cenk Eren’in konserinde sahneye çıktı ve yıllar sonra şarkı söyledi Nebahat Çehre. Öncelikle:

        - Cesaretine...

        - Fiziğine...

        - Kıyafet seçimine...

        - Mütevazılığına...

        - 73 yaşına rağmen hâlâ taş gibi duruşuna helal olsun.

        Gerçekten birçok kişi bunu yapmazdı. O gece yüzlerce göz Nebahat Çehre’yi o kısacık anda didik didik didikledi. Gözlerini bir an olsun hareketlerinden, kıyafetinden, saçından, duruşundan, yüzünden ayırmadı.

        “Estetik var mı estetik”, “Kilo almamış hiç”, “Biraz göbeği mi çıkmış ne?”, “Aman Tanrım, nasıl koruyor kendini” tarzında kulaktan kulağa konuşmalar yaptı.

        Ki bunların olacağını çok iyi biliyordu Nebahat Çehre, ama önemsemedi. Cenk Eren’in bir telefonuyla çocuklar için yıllar sonra sahneye çıktı ve canlı şarkı söyledi. “Bir Dilek Tut” derneği yararına 3 çocuğun hayallerini gerçekleştirdi.

        Böyle yürekli, cesaretli kadınlara bayılıyorum. Nebahat Çehre bunların en başında geliyor.

        ER MEYDANINDAN BAŞARIYLA İNDİ

        Cenk Eren’i yıllardır tanırım. Günlerdir bu konser için hazırlanıyordu. Saba Tümer’e sunuculuk yapması, Nebahat Çehre’ye de şarkı söylemesi için teklif götürdü. İkisi de geri çevirmedi.

        Nebahat Çehre, “Cenk’in duruşu, tarzı, başarısı ortada; onu çok beğeniyorum” dedi. Evet, Cenk’in sahnesinin, sesinin güzel olduğu bilinir.

        Tanju Okan ve Ferdi Özbeğen şarkılarından sonra yorumculuğu da tasdiklendi. Artık dinleyiciden tam not aldı, büyük beğeni kazandı ve müzik kariyerindeki rotasını bambaşka bir alana yöneltti.

        Önceki gün ilk kez konser verdiği Bostancı Gösteri Merkezi’nde de bunu kanıtlamış oldu. Bu tarz konser alanları, er meydanıdır. Cenk Eren, bu er meydanından alnının akıyla indi. 2 bin 500 kişiye muhteşem bir 2 saat yaşattı.

        ‘ARTIK SUSMAYACAĞIM’

        Önceki gün Derin Mermerci’nin Cihangir Hazine adlı mekâna alınmadığını ve sosyetik kadınların bu durumu kıs kıs gülerek konuştuğunu yazmıştım.

        Cumartesi sabahı Derin Mermerci’den, “Esin niye bu tarz haberler çıktığını bilmiyorum, ama tek bildiğim artık böyle haberlerin karşısında sessiz kalmayacağım” diye mesaj geldi. Tabii ki sessiz kalmamalı. Herkes hakkını aramalı.

        Derin Mermerci, “Bir gece gittik. Eşim Cem, Mustafa Oğuz, Mehmet Yılmaz, Elif Mısırlı gayet güzel bir geceydi o kadar” dedi.

        Ben üstüme düşeni yaptım, Derin’in mesajını, açıklamasını yayımlıyorum. Bu köşede adı geçen herkesin yanıt hakkı vardır. Sonuna kadar da herkes bu hakkını kullansın lütfen. Ama o geceye dönersek... Bu dedikodunun neden çıktığı nı araştırdım.

        Evet, kapıda küçük bir bekleme süresi yaşanmış.

        Sonrasında Derin Mermerci mekâna alınmış. Sosyetik hanımların, “Derin mekâna alınmamış” diye çıkardıkları dedikodu, kapıda geçen o 10 dakikadan ibaret. “Artık gerisini, kadınların kadınlara düşmanlığını, kıskançlığını siz kestirin” diyor, güzel pazarlar diliyorum.

        Ben kendi hemcinslerimi çözmekte zorluk çekiyorum. O yüzden bu durumu daha fazla yazamayacağım. Aklım bu kadarına yetiyor.

        SİZ UYURKEN...

        - Cuma gece yarısı Sess’te tuvaletin önünde sıra bekliyorum. Kabinden 3 kız birden çıktı. Hayır nasıl sığışıyorlar oraya anlamıyorum. Hani küçücük yer. Birinin klozetin üstüne çıkması, diğerinin kapının arkasına saklanması, ötekinin de lavabonun üzerine oturması gerekiyor. Anlamıyorum, anlamıyorum.

        - Yine cuma gece yarısı Beşiktaş ışıklarda bir adam kadını itiyor, kadın da ona sarılmaya çalışıyor. Seslerini duyamadım ama kadın bir şeyler söylüyor, adam da “Sakın, sakın” diye işaret parmağını sallıyordu. Anladığım kadarıyla ciddi bir gönül mevzusuydu.

        Diğer Yazılar