Kaan'a sesleniyorum: Dünyadan Kaan'a, dünyadan Kaan'a!

YILDIZ Tilbe’nin meşhur şarkısı ‘İki Kadın Bir Adam’lı mevzu, Seçkin Piriler, Kaan Tangöze ve Kıvılcım Ural filmi hız kesmeden hatta çirkinleşerek devam ediyor. Bir aldatma yaşandı, boşanma gerçekleşti. Ama mevzu bitmedi, bitemiyor. Çünkü kadınlar durmuyor. Bir adam var ve hâlâ onun için birbirlerine söylenmedik söz bırakmıyorlar. Adamın da umurunda değil. Gizliden fotoğrafı çekiliyor, o başka dünyada belli. Gitarı elinde, iki kadın birbirine mi girmiş, çocukları bunlardan haberdar olacakmış umurunda değil. Belli ki bu durumdan da memnun.

İki kadın kendisi için hâlâ çekişiyor ve çirkinleşiyorlar. Ama çocuklar için artık ya anneleri ya babaları bir “Dur demeli” bu duruma. Çünkü belli ki sonradan gelen kadın Kıvılcım Ural durmayacak. Baksanıza çirkin bir davranış sergileyip “Köpek”li bir gönderme yaptı bile. Korkunç, gerçekten korkunç ve çirkin. Ben bunu yazarken utanıyorum, bakarken utanıyorum. Kadınlar durmuyor, duramıyor. İlla ki birbirlerine laf söyleyecekler. Biri diğerinin altında kalmayacak. Geçenlerde bir kafede bir araya gelip 5 saat kalkmamalarından, “Önce o kalksın” demelerinden, inatlaşmalarından belli.

Ben artık buradan Kaan’a sesleniyorum: Kaan artık duruma el at. Ya kız arkadaşını durdur ya da iki çocuğunun annesi eski eşini. Çok ayıp bir hal almaya başladı artık durum. Saygı yerlerde.

Tam bu yazıyı buraya kadar yazarken Kaan’ın basın açıklaması e-mail kutuma düştü. Basın yayın kuruluşlarına “Kıvılcım’ın üzerine çok geliniyor. Bu duruma saygı gösterin” deniyor. Ya bizde bir tuhaflık var gerçekten ya da Kaan’da.

Biz gösteriyoruz, hatta biz “Saygı gerek” diyoruz ama kadınlar susmuyor Kaan. Bence sen biraz dünyaya dön de neler olup bitiyor bir bak, ne dersin?

Ben olsam

- En başta söyleyeceğimi söyler, bir daha bu konuyla ilgili ağzımı bile açmazdım.

- Kim ne derse desin umurumda olmazdı.

- Belli bir saatten sonra doğru söylemişler, yalan söylemişler, iftara atmışlar umurumda olmazdı. Evet sinir oldurdum ama kendimi tutar hayatıma, yarınıma bakardım. Eninde sonunda geçer, geçiyor. Ve daha güzel günler, kişiler gelir.

- Konuyu açan, konuşmak isteyen herkesi hayatımdan çıkarırdım.

Seçkin’e tavsiye

- Gençsin, güzelsin. Geriye bakma, önüne bak.

- Tamam çok yara aldın, hâlâ kendini toplayamıyorsun ama bırak. Çocukların, geleceğin için yeni bir hayat kur.

- Kıvılcım’ı görünce bırak, inatlaşma, ortamdan kalkan sen ol. Umurunda bile olmasın, sallama.

- Ben senin yerinde olsam onu görünce orada oturmayı bırak, adını anmam. Hakkında bir kelam bile etmem.

- Hayatını tamamen değiştir. Sana iyi gelecek insanlarla görüş, konuş ve bu konuyu yanında konuşan herkesten hızla uzaklaş.

Kayahan aşkı tabii ki ölmez ama...

İPEK Açar’ın Kayahan ustaya olan aşkını bilmeyen yoktur. Gerçekten büyük bir tutkuyla âşıktı Kayahan’a. Gözünü bile ayırmazdı. Âşık olduğu adamı, kaybettiği günden bu yana dilinden bir kez olsun düşürmedi. Zaman zaman özel olarak da bir araya geliyoruz. O zamanlarda da Kayahan’a olan aşkını, özlemini sık sık dile getiriyor. Bugün de ikincisi düzenlenecek ‘İyi ki Doğdun Kayahan’ konserinde sahneye çıkacak birçok ünlü isimle birlikte. Hatta bu gece giyeceği kıyafeti Gülnur Güneş hazırlıyor. O kadar heyecanlı ki... Ben de yanında olacağım, konseri izleyeceğim, Kayahan’ı anacağız.

KENDİNİ TAMAMEN KAPATMAMALI

Önceki gün HT Magazin’de Mehmet Çalışkan’ın yaptığı bir röportajı vardı İpek’in. Kayahan’ın aşkının kendisine bir ömür yeteceğini ve tüm aşk kapılarını kapattığını ima ediyordu. İpek daha genç bir kadın. Gelecekte güzel günler, belki de güzel aşklar yaşayacak. Tamam Kayahan’a olan aşkı inanılmaz, unutulmaz, çok saygıdeğer ama kendini tamamen bu kadar kapatmamalı bence. Yeniden âşık olsa, aşk yaşasa kimse onu yargılamaz, eleştirmez. Zaten kimsenin de buna hakkı yok. Bence İpek kendini tamamen kapatmamalı. Güzelliklere kapısını açmalı. Kayahan aşkı hem onun için hem de bizim için hayran olarak özel. Onun yeri ayrı, unutulmaz. Başkası geliyor diye bu aşk, sevgi, hayranlık unutulmaz zaten. İpek’in de kendini tamamen kapatmaması şart. Tabii ki kolay değil. Ama zamana bırakmalı.