Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Biz biriz, bölünemeyiz.

        Hoşgörüyü bir saniye bile bırakmamalıyız.

        Birbirimize saygılı olmalıyız.

        Bu topraklarda dili, dini, ırkı ne olursa olsun yıllarca kardeşçe yaşadığımızı unutmamalıyız.

        Bir partiye değil geleceğimize oy verdiğimizi unutmamalıyız.

        OY VER

        Bugün geleceğimiz için önemli bir değişiklik yapıyoruz. O yüzden mutlaka oy ver. Üşenme, erteleme, uyuma, esneme, “Amannnnn ben oy kullanmayacağım” deme. Gidip oy ver.

        SONRASINDA

        Hava mis. Harika ötesi hatta. O yüzden oyunu ver, yani vatandaşlık görevini yap ve parka, bahçeye koş. Deniz kenarına koş. Çoluğunla çocuğunla, ailenle mis gibi havanın tadını çıkar. Yeşillik olan bölgelerde dolaş özellikle. Tüm stresini at. Güzel bir kahvaltı yap. Ve tabii güne gazetelerini okuyarak başlamadan geçme.

        ALİŞAN, EVLEN DE İNSANLAR RAHATLASIN

        Alişan 20 yıldır sektörde. Ben ise 22 senedir...

        Neredeyse bu sektöre girdiğim günden bu yana Alişan’ın bir evlenme muhabbeti var ki bitmiyor.

        Tamam, o dönemler Mustafa Sandal, Kenan Doğulu, Tarkan gibi isimler için de bu durum vardı. Hatta Beyazıt Öztürk’ünki hâlâ devam ediyor.

        Ama Alişan’ınki çok başka. Neden mi? Bakın Ece Erken ile Esra Erol kolları sıvamış, kız arıyorlarmış Alişan’a.

        Bu sadece Alişan için yapılır.

        Ha Beyaz için de herkes kız aramaya mecbur hisseder kendini.

        Ama bence bu doğru değil. Yahu bırakın adamları...

        Ne istiyorlarsa onu yapsınlar. Herkes evli, çocuklu olmak zorunda değil.

        Çok kişinin yapısına aykırı zaten bu evlilik durumu. Hem Alişan gerçekten evlenecek olsaydı annesi çoktan başgöz ederdi onu. Demek ki zamanı var.

        Bu arada Alişan’la sık sık karşılaşıyoruz Nişantaşı’nda. Kucağında çocuklarla falan.

        Demek ki yavaş yavaş zamanı geliyor.

        ‘KÜS MÜYÜZ Kİ SAFİYE?’

        Önceki gün Günay’da sahneye çıkan Özgür Alter ile Bülent Ersoy’u dinlemeye gittim.

        Bülent Ersoy’u dinlemeye gelenler arasında Banu Alkan ile Safiye Soyman’ı görünce şaşırdım.

        Malumunuz bir vagon tartışması vardı yakın zamanda.

        Safiye Soyman, “Bülent Ersoy’la ikili program yapacağız” dediğinde Bülent Ersoy “Ben lokomotifim; vagonlarla lokomotifin yan yana gelmesi abesle iştigal olur” demiş, Safiye Soyman da ağlamıştı.

        Bu üçlü anlaşıp barışmışlar, daha doğrusu Banu Alkan ile Safiye Soyman, Bülent Ersoy’u dinlemeye gelerek durumu yumuşatmak istemişler.

        Bence de pek güzel yapmışlar, uzamasına gerek yok. Bu arada gece boyunca Bülent Ersoy masaya sataştı ve Safiye Soyman’ı sahneye çıkardı.

        Safiye Soyman “Barıştık mı?” diye sorunca da “Küs müydük ki Safiye?” dedi.

        Bülent Ersoy’un hiç kimseyle küs kalmak istemediğini biliyorum. Ajda Pekkan’la küs olması bile onu rahatsız ediyor bence. Özellikle arkadaşı, canı Oya Aydoğan’ı kaybettikten sonra hayatından eski dostların eksilmesini istemiyor. Sadece yaptığı açıklamaların ve kendisinin anlaşılmasını istiyor ki bunda da haklı.

        Ben de arkadaşlarımın beni anlamasını, bir yey yaptığımda en azından, “Esin bunu yaptıysa vardır bir bildiği” demesini isterim.

        Bülent Ersoy’un hassasiyeti tamamen bu yönde. Bu üçlüyü yakında Show TV’de yayınlanacak programda izleyeceğiz. Hatta dördüncü bir kişi daha olacakmış.

        Merakla, sabırsızlıkla bekliyorum bu kadroyu.

        Diğer Yazılar