Unutkan olduk unutkan

- Her sene “Bodrum mu, Mikonos mu, Alaçatı mı?” muhabbeti yapılıyor. Sonra birçok kişi “Neden Mikonos’a bu kadar gidiliyor? Yunan adalarını zengin ediyorlar” diye söyleniyor. Ama yaz gelmeden ilk o söylenenler rezervasyonlarını yaptırıyor, ilk fotoğrafları onlar paylaşıyor. Ve ada gün geçtikçe tıklım tıklım doluyor. Sonra kış geliyor, yine yaz dönemi başlıyor aynı muhabbet. Herkes unutuyor. Unutkan olduk unutkan. Seneye yine aynı muhabbet.

- Her sene bir ihanet haberi yaza damgasını vuruyor. Herkes onu konuşuyor. Sağım, solum, önüm, arkam herkes “Nasıl, nasıl, nasıl?” diyor. Ama birkaç gün geçiyor, unutuluyor. Gelsin sıradaki başka aldatmalar. Birkaç yaz sonra “Ya öyle bir şey vardı değil mi?” diye hatırlatmalar yapılıyor. Unutkan olduk unutkan. Seneye yine aynı muhabbet.

- “Tarkan da hep aynı, hep aynı. Hiçbir değişiklik yapmıyor. Gitmeyeceğim bu sene Tarkan’ın konserine” diye söylenen kişi “Tarkan’a bilet bulabilir miyiz?” diye arıyor. Her sene her yaz konseri zamanı aynı muhabbet oluyor. Kış geliyor unutuyoruz, yaz geliyor yeniden başlıyor. Unutkan olduk unutkan. Seneye yine aynı muhabbet.

Eurovision’a Aleyna gitsin

BİR dönem “Amma büyütüyoruz. Dünyada bu kadar büyütülmüyor bu Eurovision, bizde böyle” diye burun kıvırıyorduk. Ama yetti, özledik. Yeniden başlasın, 6 sene sonra gelsin Eurovision’umuz. Gelsin yeniden, her şey yeniden başlasın. Hatta bu sefer daha bir güzel olur. Hepimiz ekran başına oturur bu sefer çekirdeklerimizi değil telefonlarımızı elimize alır, tweet atarız. Ülkece değerlendiririz saniye saniye.

Hatta Aleyna Tilki katılsın, hiç düşünülmesin bile. Ama Aleyna’yı özgür bıraksınlar. İlk çıkışı gibi çıksın. Kıyafetine, şarkısına karışmasınlar. Zaten yarışma gecesi sonrası gelmez artık ülkeye. Çünkü göndermezler. Dünya müzik sektöründen gelecek teklifleri düşenebiliyorum. Direkt “Gel” derler. Ciddi potansiyeli var çünkü.

Kenan, Tarkan ve Sıla sıralamasına girer

TEMMUZDA Kenan Doğulu hem Harbiye Açıkhava’da hem de Çeşme’de Spiaggia Grande’de sahneye çıktı. 2 yerde de konserleri bu ay tekrarlanacak. 12’sinde Çeşme’de, 15’inde İstanbul Harbiye Açıkhava’da. Bunun açılımı şudur ki Kenan Doğulu çok özlenmiş. Hem de çok.

Seneye Harbiye Açıkhava’da Tarkan ve Sıla sonrasında ‘en çok konser veren’ sıralamasına girer. Hatta Harbiye Açıkhava’da 3 gün üst üste konser verir. Bir de güzel albüm yaparsa kesin konser sayısı yükselir eskisi gibi. Ve tıklım tıklım da doldurur. Yıllardır sayısız Kenan Doğulu sahnesi ve konseri izlemiş biri olarak söylüyorum.

Karışmayın kıyafetime

YETER, Allah aşkına yeter! Karışmayın kıyafetime, Maçka Parkı’ma. Yeter. Biraz nefes alalım. Bari oralarda alalım. Karışmayın. Namus şortla, etekle olmaz. Hiçbir şeyimize karışmayın. Gülüşümüze, kahkahamıza, pantolonumuza, eteğimize, şortumuza, türbanımıza, mayomuza, bikinimize, haşemamıza. Bırakın kim ne isterse öyle giysin. Karışmayın. Allah aşkına yeter!