'Bizim mesleğin derin devleti fısıltıdır
BUNU ben değil Hülya Avşar söylüyor. Ama altına da imzamı atarım.
Ortaya bir fısıltı atın mesela ve doğru olmasın. O fısıltı büyür büyür, dönüp dolaşıp kulağınıza gelir ve siz bile inanırsınız.
Kendinizin ortaya attığı doğru olmayan fısıltıya da “Bak işte ben söylemiştim” dersiniz. Bunu sadece magazin dünyası için değil, her iş için çoğaltabiliriz.
Ve bu şekilde günlerce kendinizden söz ettirebilirsiniz. Doğru olmayan ya da doğru olan bir şeyin sadece küçük ama minicik bir fısıltısıyla.
Hülya Avşar’ın yeni nesil için bir kitap yazmasını söylerim ve yazarım her zaman. Çünkü “Magazini ve sektörü bu kadar iyi kullanabilen tek insan” diyebilirim.
İnsanın hiçbir şey yapmadığı zaman zirvede kalması, kendinden söz ettirmesi hiç de kolay değil. Ama Hülya Avşar bunu hep başarıyor.
O nedenle Avşar’ın yönetmenliğini, senaristliğini, ışıkçılığını, hatta kameramanlığını kendisinin yaptığı “Selfie” filmi, yeni nesle ders niteliğinde olacak gibi.
SIRADA CENK’İN KLİBİ VAR
HÜLYA Avşar, yönetmenliğini yaptığı “Selfie” filmini tamamladı tamamlamasına ama şimdi yeniden kamerayı eline alacak Cenk Eren için. Çünkü Cenk Eren’in bu senenin başında çıkardığı “Ferdi Özbeğen Şarkıları”nda bulunan “Ağla Halime” şarkısının klibini çekecek Hülya Avşar. Ve klibin her detayıyla ilgilenecek. Şahsen ben de merakla bekliyorum.
Sıla’dan ‘Ağla Halime’
FERDİ Özbeğen’in söylediği “Ağla Halime”yi bilmeyen, sevmeyen çok azdır. Daha önce çok kişi yorumladı. Bu sene de keyifle Cenk Eren’den dinledik. Hatta ben bıkmadan hâlâ hem Cenk Eren’den hem de Allah rahmet eylesin Ferdi Özbeğen’den dinliyorum.
Şarkıyı şimdi de Sıla yorumlayacak. Eylülde çıkaracağı albümüne koyacakmış. Güzel şarkıyı güzel sesi olanlar yorumlasın. Bizler de keyifle dinleyelim.
************
SON GÜNLERDE EN ÇOK DUYDUKLARIM
- KARIM beni aldatıyor.
- Kocam beni aldatıyor.
- Sürekli birileriyle yazışıyor diye şüpheleniyorum.
- DM’den bana bir sürü mesaj geliyorsa ona da kesin geliyordur.
- Normal arkadaş düşüncesi kalmamış kimsede. Herkes bir başka yaklaşıyor.
- Elinden telefon hiç düşmüyor.
- Parmağım kireçlendi, elim sürekli telefonda.
- Telefona bakmadığın an bir şey kaçırdım zannediyorum.
- Deliriyorum sanırım. Sürekli arkamdan iş çevrildiğini düşünüyorum.
- 5 yıldır sevgilim yok. Her gün biriyle takılıyorum, ama asla sevgili olamıyorum.
- Tatile gitmek istemiyorum.
- Bodrum’dan soğudum.
- Evden çıkmak istemiyorum.
- Of neden böyle içim sıkılıyor. Bir şeyler olacak bak gör.
- Aslında benim hayatım böyle değil. Sosyal medyada sadece şekil olsun eşe dosta diye öyle şeyler paylaşıyorum.
- Evde otururken bazen “Bugün fotoğraf koymadım” deyip arşivden fotoğraf kurcalıyorum. Bulamıyorsam sokağa çıkıp bir şeyler çekiyorum.
- Saatimi kuruyorum bir paylaşım yapmak için.
************
RUH HALİMİZ
SON zamanlarda sağdan soldan duyduğum karamsar cümleleri yazmamın nedeni şudur: Haletiruhiyemizi anlatabilmek.
Sosyal medyada çok renkli, rengârenk hayatların gerisinde bir karanlık his oluşmuş durumda.
“Sosyal medya ile kendi özel hayatınızı dengeleyemiyorsanız vah halinize” diyorum sayın okuyucu.
İleride sizi tehlike bekliyor demektir, haberiniz ola.
Ben bu yazıyı şuracığa bıraktım. Belki bir uyanış olur. Saygılar. İyi pazarlar.
