Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GEÇMİŞTE şöhret olan kişi, günümüzde asla şöhret olamazdı. Önceki gün Erol Evgin’in Hakan Gence’ye verdiği röportajda da böyle bir soru var.

        Erol Evgin, “Şimdi star olmam çok zordu. Artık daha agresif ve frapan işler yapılıyor. Ben o yıllarda insanların ‘muhallebi çocuğu’ dediği gibi bir tiptim. Biz imaj falan bilmezdik ki. Bizim imaj maker’ımız Mevlânâ’ydı. Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol” demiş.

        Anlayana çok iyi demiş, ancak günümüzde Mevlânâ’nın bu sözünü bilenlerin sayısı çok azaldı diyebiliriz. O cümle günümüzde, “Olduğun gibi değil, sosyal medyanın istediği gibi görün” durumuna geldi.

        Çünkü insanlar sırf moda diye, sırf başkası giymiş diye “giyiyor, takıyor, takıştırıyor, makyaj yapıyor, poposuna silikon koyduruyor” ya da yüzünü, gözünü değiştiriyor, belini inceltiyor, bacaklarını uzatıyor.

        Anlayacağınız, artık kimse olduğu gibi görünmek, göründüğü gibi olmak istemiyor. Yeni nesil şöhretler de tıpkı sosyal medya gibi.

        DİDİKLENME NEDENİM

        “ESİN Hanım, Murat Başoğlu’nun kaçamak olayının detaylarını bildiğiniz halde yazmıyorsunuz. Neden koruyorsunuz? Kim koruyor, kim var arkasında?” diye bitmek bilmeyen sorulara toplu yanıt: Asla kimseyi korumuyorum, kayırmıyorum. Benim için mevzu neyse o. Ancak Hande Bermek’le mevzu sonrası mesajlaşmış ve onu da bu köşede yazmış biri olarak şunu çok net anladım ki ortada bir çocuk var ve o çocuk için bazı şeyler çok dikkatli yazılmalı, çizilmeli. Ve bu konu öyle hoyratça konuşulacak bir konudan çıkmış durumda. Mevzu tamamen budur. Meraklısına.

        BUGÜN PAZAR NE Mİ YAPACAĞIZ?

        Bodrum'daysanbol bol denize gir.

        Alaçatı’daysan bol bol sokaklarında dolaş.

        İstanbul’daysan hava sıcak ve nemliyse sinemaya git.

        Eskişehir’deysen bol bol bisiklete bin.

        Trabzon’daysan yaylalara çık. Yeşilliklerin güzelliklerini seyret.

        Konya’daysan Mevlânâ’ya git, ruhunu dinlendir, öğretisini anlamaya çalış. Kendini o ana bırak.

        İzmir’deysen Kordon’da gez.

        Ankara’daysan Kuğulu Park’a git. Kısacası her neredeysen kendine ve ruhuna iyi gelecek şeyi yap. O şehrin tadını çıkar.

        DEMET'İN YAŞADIĞI OLAY SONRASI

        SON zamanlarda Demet Akalın’ın yaşadıklarını konuşuyor birçok kişi. Peki ne mi konuşuyor ve ne mi hissettiler?

        Çoğu kişi Demet Akalın’a sahip çıktı.

        Seven sevmeyen birçok kişi empati yapıp üzüntü duydu.

        Sevmeyen birçok kişi “Demet’e çok üzüldüm” dedi.

        “Mevzu Demet Akalın değil herkes olabilir” dedi. Ve bu bir kez daha bana şunu gösterdi ki.

        Evet kötü insanlar var.

        Maalesef her zaman vardı, hep de olacaklar.

        Ancak biz Türk insanı çoğunluk olarak kötü günde bütünleşiriz, birleşiriz, kenetleniriz.

        Tabii bazı insanların mutsuzluğundan mutluluk duyanlar var. Ama inanın muvaffak olamıyorlar.

        PAZAR TAVSİYESİ

        Her olumsuz şeye gülümsemeye çalışın.

        Gülmek iyidir, çünkü sana kendini iyi hissettirir.

        Endorfin salgılarsın.

        Kötü insanları ve yaptıkları kötülükleri o an unutursun.

        Enerji verir.

        Keyfin yerinde olduğunda daha üretken olursun.

        Kalori yakmaya yardımcı olur.

        Hayatı, kendini, aileni, işini, dostlarını daha çok seversin.

        Üç günlük hayatın zamanını somurtarak değil gülerek geçirmiş olursun.

        Çünkü stres çok ama çok kötü bir şey.

        Hadi gelin bugün en azından stresi bir günlük bir kenara bırakalım.

        Malum yarın güneş tutuluyor. Ne olacağı da hiç belli değilmiş. O yüzden gülelim hanımlar-beyler.

        Diğer Yazılar