Hadi gel doya doya sanat konuşalım
İSTANBUL ahalisi hem eylüle hem de sezona çok hızlı giriş yaptı. Davet, defile, parti derken uzun süredir bu koşturmadan uzak olan bir kesim “Bu yoğunluk çok iyi geldi” cümleleri kurmaya başladı. Önceki gün de bol bol sanat konuşuldu çünkü Contemporary Istanbul Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı 12’inci kez kapılarını açtı.
Ben sanat konuşmaya Nişantaşı Spago’da buluştuğum Ali Pamir ve Firuz Soyuer’le öğle yemeğinde başladım. Davette oldukça sayılı küçük bir grup vardı. Ardından bu yıl ‘İstanbul’un Sanat Hikâyeleri’ başlığıyla sanatseverlerle buluşan Contemporary Istanbul için Lütfü Kırdar’a geçildi. 11 yıldır Akbank’ın desteğiyle yapılan çağdaş sanat fuarında 4 saat gezdim ama doyamadım. Üstelik çok kalabalık değildi. Çağdaş sanatı seviyorsanız telefonunuzu sessizce çantanıza koyun ve tek başınıza giderek doya doya gezin derim.
************
Sanatın farklı yüzlerini destekliyoruz
FUARIN basın sponsorları arasında yer alan Habertürk ve Bloomberg HT’nin özel bir alanı var. Eğer sanata ilginiz olduğunu düşünüyorsanız alın elinize istediğiniz rengi ve istediğiniz yüzü çizin. Gayet keyifli oluyor. Mutlaka kendinizi deneyin ve içinizdeki sanatçıyı ortaya çıkarın. Aklınızda olsun.
************
Cem Yılmaz ve arkasından konuşulanlar
ÖNCEKİ gün açılış daveti henüz başlamamışken Cem Yılmaz ve Ozan Güven eserleri keşfe çıkmıştı bile. Malumunuz Cem Yılmaz’ın sanata tutkusu ve yatırımları bilinir. Ozan Güven ve Cem Yılmaz’ı görmüş turuma devam ediyordum ki yanımda bulunan iki kız ve bir erkekten oluşan grubun dedikodularına kulak misafiri oldum.
Kızlardan biri “Cem Yılmaz kesin yine ciddi eserler alacak” derken, yanlarındaki erkek “Sanatla hiç ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Kızlara hava atmak için sanatla ilgilenmiyorsa ne olayım” dedi. “Tipik Türk erkeği repliği” dedim ve yoluma devam ettim.
************
30 galeri gelmekten vazgeçti
CONTEMPORARY Istanbul, bölge galerilerinin yanı sıra Avrupa, Amerika ve Asya’nın en önemli galerilerini, sanatçılarını ve koleksiyonerlerini bir araya getirerek geniş bir sanatsever kitlesine ulaşmayı hedefliyor. Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya ve Doğu Akdeniz ülkeleriyle beraber Avrupa ve Amerika’ya uzanan bu fuar tüm dünyaya hitap ediyor. Ancak bu yıl 30 galeri ülkede ve dünyada yaşanan gerilim yüzünden fuardan çekilme kararı almış. Eksikleri olsa bile bu güzel fuar 17 Eylül’e kadar sürecek, aklınızda olsun.
************
Contemporary’nin 3 insan tipi
- “Geldim, göründüm, fotoğraf koydum, hadi Fenix’te sosyalleşeyim” diyenler.
- Uzun uzun eserlerin önünde durup “Ah uh, süper” diyenler.
- “Doyamadım yarın yine geleceğim, çocuğumu da getireceğim” diyenler.
************
4 saatlik sanat turundan geriye kalan
- NURGÜL Yeşilçay’la karşılaştım. Fransız kadınlarını andıran giyimi, saçları, sade makyajıyla eserleri inceliyordu. Bir eser alacağından bahseden Yeşilçay, bu sezon bir İran filmi için kamera karşısına geçeceğinin müjdesini verdi. Detaylar daha netleşmemiş. Yakında bildiririm.
- EMRE Yusufi’nin boks eldivenli eseri en çok fotoğrafı çekilen işlerden biriydi. İnsanlar bu boks eldivenlerinin arasında olmak için sıraya girdi. Elçin Sangu da eserle ve Emre Yusufi ile fotoğraf çektirdi. Eserin fiyatı 45 bin Euro.
- GEÇEN yıl Ali Elmacı’nın eserine saldırı olmuş ve Elmacı işini geri çekmek zorunda kalmıştı. Bu yıl ise Elmacı’nın ‘Ali Harikalar Diyarında’ adını verdiği eseri en dikkat çeken işlerden.
- VE tabii Ahmet Güneştekin. Kendi standında misafirleri ve sanatseverlerle tek tek ilgilendi. Pilevneli Sanat Galerisi’nde bulunan 450 bin dolarlık eseri gecenin favori sohbet konularından biriydi.
