Yüz Yüze'den ilk izlenimim
SHOW TV’nin yeni ve iddialı yapımı “Yüz Yüze”nin fragmanını ilk izlediğimde şunları söyledim:
- Bu dizi iş yapar.
- Sinem Kobal’ı özlemişiz.
- Sinem ve Birkan fena derecede yakışmış.
- Birkan Sokullu’nun dönemi şimdi başlıyor.
- Türkiye’nin Mr. and Mrs. Smith’i olurlar mı?
- İzleyici aşk, nefret, kardeşlik, çete, kovalamaca ve ihaneti çok sever.
- “Düşman olduklarını bilmeden birbirine âşık iki düşman” Türk izleyicisinin en sevdiği hikâyedir.
- Yeter ki düşmanlık bir yerinden girsin.
- Yeter ki aşk illa olsun.
- Yeter ki zengin, fakir mutlaka bulunsun.
Fena halde de sevdim dizinin enerjisini. Sinem’in fitliğini, kendine özenle bakmasını. Yüzü, mimikleri, saçlarının boyu, rengi bile değişmiyor. Hatta bir an “Çocukluğundan bu yana tanıyoruz. Artık evimizin kızı olmuş, farkında değiliz. O kadar hayatımızda ve gözümüzün önünde büyüdü ki” dedirtti.
Merakla bekliyorum. Bu sezon çok konuşuruz diziden.
**************
BİR KENAN’IN ADONİSLERİNİ GÖRMEMİŞTİK
SİNEM Kobal’ın eşi Kenan İmirzalıoğlu’nun da merakla beklenen “Cingöz Recai” filminin fragmanı yayınlandı. Haliyle “1969 yılındaki Ayhan Işık’ın Cingöz Recai’sinden sonra Kenan İmirzalıoğlu nasıl oldu?” tartışmaları da başlayacak. İzleyince masaya yatıracağız ancak ben bugün hem pazar hem biraz kafa dağılsın hem de gözler şenlensin diye Kenan İmirzalıoğlu’nun adonislerine değineceğim.
Son yıllarda reyting düşer düşmez Çağatay Ulusoy, Kıvanç Tatlıtuğ, Burak Özçivit gibi yakışıklıların manasız sahnelerde tişörtleri çıkar adonisler, six pack’ler havada uçuşurdu. Kadınlar, “Bunlar erkekse diğerleri ne” diye fısıldarken, erkekler de “Hemen spora yazılmam gerek. Biraz göbek fazlam var” gibi düşüncelere kapılırdı.
Şimdiye kadar bir tek Kenan İmirzalıoğlu’nun adonislerini, six pack’lerini görmemiştik. Onlar da “Cingöz Recai” fragmanında ortaya çıktı. Burada yönetmen “Gördüğünüz, göreceklerinizin teminatıdır” diyor. Şaka bir yana hazırız; Kenan İmirzalıoğlu’na da, kaslarına da, her türlü oyunculuğuna da. Hatta pek özlemişiz.
**************
BİR SEVGİLİYİ BEKLER GİBİ BEKLİYORUM
ŞENER Şen’in filmi “Yol Ayrımı”nı, bir sevgiliyi bekler gibi bekliyorum. O kadar merak içindeyim. Şener Şen’i görmek, onun oyunculuğunu izlemek için çok heyecanlıyım. Sonra da “Birçok genç bize bu duyguyu yaşatmak için filmler yapıyor. Şener Şen’in sırrı da bu olsa gerek” diyorum.
**************
BU ÜLKEDE BÖYLE AŞAMALARDAN GEÇMEK
RÜZGAR Erkoçlar’dan bahsediyorum. Düşünsenize yaşadıklarını. Cinsiyetini değiştiriyor, bir de evleniyor. Maddi manevi zorluklar yaşıyor, ama yılmıyor. Hatırlayın, fırında çalıştı, laf söylendi. Kimse rahat vermedi. Didiklendikçe didiklendi. Aylarca evde işsiz oturdu. Şimdi de DJ’lik yapıyor. Çünkü yapmak istediklerini rahatlıkla yapamadı. Sonunda da evlendi. Düğün sabahı da eşiyle gidip altınını bozdurdu. Ki hangi Türk erkeği ya da kadını yapmıyor bunu.
Belki balayına gidecekler ve paraya ihtiyaçları var. Belki düğün için borçlandıkları parayı ödeyecekler. Türkiye’nin geneli böyle değil mi? Salon parasını çıkarmak için düğün yapılır.
Neyse, ben neyi anlamıyorum biliyor musunuz? Biz ülke olarak hem halden anlayan hem de anlamayan bir toplumuz. Bu nasıl oluyor, asla çözemiyorum.
