Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SİBEL Can’ın dizisi erken final yapmış. Yani reytinge kurban gitmiş. Olur herkesin başına gelir tabii ama Sibel Can için artık bu tarz şeyler ekstra riskli. Her teklifi kabul etmemeli. Diziyi biraz izlemiş ve “Sen Sibel Can’sın, dizide oynamayıver. Etrafında aklıselim bir kişi yok mu bunları sana söyleyecek” diye yazmıştım. Sibel Can çok üzülmüş. Keşke üzülmese, kırılmasa, ne demek istediğimi anlasa. Oysa onu seven biri olarak bunu söylemek istemiştim. Kalkacağı çok belliydi. Olmadığı, olamayacağı çok ama çok belliydi. Kariyerine böyle zarar veren işlerde olmaması gerektiği açıktı. Keşke o ve ekibi bunu görebilse. Çünkü artık ne dizi izleyicisi eski izleyici ne yeni nesil oyuncular eski oyuncular. Sibel Can’ı ekranda gören kişi sahnede nasıl hayal etsin? Sahne ışığı ve dizi ışığı farklı. Bence yanlış bir dizi projesi her şeyi etkiler. Sibel Can’ın ‘Kaldırım Çiçeği’nde oynadığı günler geçmişte kaldı, bunu kabul etmeli.

        ************

        Ekip olmadan asla

        ÖNCEKİ gün Bologna uçağında Netflix’ten indirdiğim Lady Gaga’nın belgeseli ‘Five Foot Two’ ve Prenses Diana’nın hayatını anlatan ‘The Story of Diana’yı izledim. Şimdiye kadar sayısız dünya starının belgeselini izlemiş biri olarak şunu direkt söyleyebilirim ki ekip olmadan dünya starı olunmuyor. Bu hafta HT Magazin’de İpek Durkal da Lady Gaga belgeselinden bahsederken bu konuya özellikle değinmiş. Ekip olmadan hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceğini anlatmış. Lady Gaga ekibi ne derse onu yapıyor, onlar ne derse kulak asıyor. Oturması, kalkması, kıyafeti, saçı, makyajı her şeyi hazırlanıyor. Hiçbir şeye karışmıyor. Saçı, makyajı yapılırken piyano çalıyor, başka şeylerle ilgileniyor. Sadece şunu rica ediyor ekibinden: “Değişiklik yaptığınız zaman lütfen bana haber verin. Çünkü şarkı söylerken ritmimi, kolumu, diyaframımı sizin hazırladığınız kıyafete ve saça göre düzenliyorum. Son dakika kıyafette bir değişiklik olursa, mesela bir kemer eklenirse tüm dengem bozuluyor.” “Onu istemem, bunu istemem. Öyle olmasın. Böyle olsun” demiyor. Ve tabii “Bana her zaman doğruları söyleyin. Beni gereksiz pohpohlamayın” diyor. Ekibi ne derse uyuyor. Sadece şarkılarından mesul. Bence sanatçılarımızın da bu tarz belgeselleri izlemesi ve ekiplerini ona göre kurmaları şart. Unutmayın bir kişi her şeyi yapamaz, her detayı düşünemez.

        ************

        Paparazzilerden şikâyet edenler için

        Paparazziler için “Bıktık”, “Öldük”, “Sınırları aşıyorlar”, “Terbiyesizler” diyen her ünlünün de Lady Diana’nın belgeselini izlemesini tavsiye ederim. İnanılmaz bir kovalamaca var. İzlerken acayip heyecanlandım. Mesleğe başladığım ilk günler, yani 90’ların magazin dünyası geldi aklıma. Ne güzeldi, mis gibiydi. Şahane ve gerçekti. Üşenmeyin ve izleyin derim. Lady Diana’yı özleyenlere de ilaç gibi gelecek emin olun.

        Diğer Yazılar