Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HOLLYWOOD kirli defterleri ortaya dökmeye başladı. Peşi sıra taciz itirafları geliyor. Kevin Spacey’den sonra şimdi de Dustin Hoffman. Haydi bakalım buradan buyurun.

        Yazar Anna Graham Hunter, 1985 yılında Dustin Hoffman’ın kendisini taciz ettiğini açıklamış. Bakalım daha kimler itirafta bulunacak. Tabii benim en merak ettiğim şey, bizim Hollywood, yani Yeşilçam. Yeşilçam’daki ustalar da kirli çamaşırları ortaya dökmeye başlar mı, ne dersiniz? Ya da buna cesaret edebilirler mi?

        Bence edemezler, ama en büyükler bir başlarsa itiraflara, bir bir anlatmaya, peşinden takip eden çok olabilir. Belli olmaz, 2017’de yaşadığımız tuhaf magazin olaylarına bakarsak her an her şey mümkün. Çünkü özellikle sosyal medyanın insanlarda yarattığı tuhaf bir duyguyla artık kimse sır tutmak istemiyor. Daha doğrusu tutamıyor. O yüzden sal gitsin.

        **************

        BİR BAKMIŞSIN GİSELE İLE BİRLİKTEYİM

        2017 gerçekten tuhaf bir yıldı. Öyle aşklar meşkler yaşandı ki hâlâ anlamak mümkün değil. Bunların en başında da Metin Hara ile Adriana Lima geliyor. Çünkü dengeleri altüst ettiler. Özellikle erkekler tarafında tüm dengeler bozulmuş durumda; öyle ki etrafımda birçok erkek şu durumda:

        -- Bir bakmışsın Gisele Bündchen ile el eleyim. Hiç belli olmaz bu işler. Bak Hara’ya kiminle birlikte.

        - Beni Rihanna bir görse kesin âşık olur. Hayır Adriana, Metin Hara’yla birlikteyse beni Rihanna havada karada kapar.

        - Artık biz erkeklerin elde edemeyeceği kadın olmadığı kesinleşti. Adriana Lima’yı görüyorsun. Başka sözüm yok.

        - Adriana Lima’nın ilişkisi sonrasında hiçbir şey sürpriz olmaz. Kimin kiminle olacağı belli değil. Unutma.

        - Hiç kimse elde edilmez değil.

        Daha neler söylüyor erkekler bir bilseniz. Özgüven tavan anlayacağınız.

        **************

        ‘DÜŞERSİN İNŞALLAH’

        BİR baba, bir anne kendi çocuğunun düşmanı olabilir mi? Çocuğum olmadığından mıdır yoksa çok dikkatli oluşumdan mıdır bilmiyorum, ama etrafımdaki anne ve babaların çocuklarına davranışlarına ve söyledikleri sözlere hep dikkat ederim.

        Önceki gün de havaalanında bir baba, oğluna “O elindekiyle birlikte sen de yere düşersin inşallah” diyordu. Çocuk elindeki renkli şekeri ağzına atarken yüzünü buruşturdu. Babasına baktı ve kafasını geri çevirdi. Baba, çocuğun bu tavrına daha da sinirlendi ve söylediklerini tekrarladı. Belli ki o çocuk şekeri almak için ısrar etmiş ya da ağlamış. Baba da almak istememiş, ama çocuk ısrar edince almak zorunda kalmış. Ama aldıktan sonra da böyle söylüyor oğluna. Nefret kusuyor.

        Malum, çocuk nasıl görürse büyüyünce de öyle oluyor. O da babasından duyduğunu arkadaşına, eşine, dostuna, karısına ve kendi baba olunca da çocuğuna söyleyecek. Bu yüzdendir ki zaman zaman, “Herkes anne-baba olamaz ya da olmamalı” diye yazarım. Güzel pazarlar. Çocuklarınızı sevgiyle büyütün. Sevgiyle.

        Diğer Yazılar