Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DİDEM Soydan “Deodorant kullanmak zorunlu olsun” deyince tabii çatlak sesler hemen yükselmiş. Klasik. Ve sanırım koku sever bir vatandaş “Didem Soydan ilk kez metroya binmiş ve kokudan rahatsız olup deodorant kullanmak zorunlu olsun demiş. E tabii kimse onun gibi yattığı yerden para kazanmıyor, herkes eşek gibi çalışıp terleyerek metroya binip evine gidiyor” diye yazmış.

        Şaka değil. Didem’in yattığı yerden para kazandığını düşünüyor. Ayrıca yattığı yerden de para kazanabilir. Bunda bir sıkıntı yok ve yattığı yerde de insan terleyebilir. Yani yattığı yerde de kokabilir, eşek gibi çalışabilir. Nedir yani bu bizim insanımızın bu ezikliği? Ben de bunu bir türlü çözemiyorum.

        *************

        KİMİSİ

        - Oturarak para kazanır.

        - Uçarak para kazanır.

        - Yattığı yerden kazanır.

        - Yürüyerek, koşarak, yüzerek, pedal çevirerek para kazanır.

        - Bağırarak para kazanır.

        - Güzelleşerek para kazanır.

        Kazanır da kazanır. Yani bu koku, terleme başka bir şey hanımlar, beyler. Yani su, sabun sevmekle alakalı. Tamam mı, anlaştık mı? Okey midir?

        *************

        ÖPÜŞMEDEN SEVGİ OLMAZ

        RTÜK öpüşmeyi sevmiyor. Aslında sevmiyor değil zannediyor ki küçük bir öpüşme ve sarılma tüm ahlaki değerleri altüst edecek. Oysa ki öpüşme sevginin en temel göstergesidir. Keşke her gün haberlerde ya da gündüz kuşağında izlediğimiz vahşet, kan, cinayet, kaçırma, kavga olmasa da bol bol öpüşme olsa. Belki şu son yıllarda yaşanan vahşilik yok olur.

        *************

        KÜÇÜK BİR DÜZELTME VE ÖZÜR

        ÖNCEKİ gün Erkan Kolçak Köstendil’in ödül aldığına dair bir bilgi paylaşmıştım. Küçük bir yanlış anlaşılma olmuş. 4 kısa filmden oluşan sinema filmi ‘Suma’ festivalde henüz yarışıyormuş. Ama çok yakın zamanda sonuçlar gelecekmiş. ‘Tırnık’ın çekimleri de yaz başında başlayacakmış. Özür ve düzeltme. İnşallah benim yazı sonrası kısmet olur, ödül gelir. Ki bence kesin alır.

        *************

        BU HERKÜL PEK MEŞHUR OLDU

        GEÇEN sene ‘İçerde’ye yaptığı illüstrasyon afişleri ve Contemporary’deki ‘Herkül’ heykeliyle kendinden söz ettiren Emre Yusufi’yle önceki gün Korukent’teki stüdyosunda buluştuk. Yaptığı tüm işleri sergilediği küçük stüdyosunda bir de müzik stüdyosu kurmuş. Çünkü ‘Zeytin’ adını verdiği bir albüm yapmış ve konserlere çıkıyormuş. Mesela bu akşam sahnede Emre.

        Albüm, eserler derken bu sene de ‘Çukur’un afişlerini hazırlayan Emre Yusufi’yi aslında ilk keşfeden Ozan Güven olmuştu. Aldığı Emre Yusufi eserinin bir farklı versiyonunu Cem Yılmaz da alınca farklı kitleler kendisini tanımaya başlamıştı. Şimdi birçok kişinin yakından takip ettiği Emre Yusufi’ye Contemporary’de en çok fotoğrafı çekilen ve hemen satılan 40 bin Euro’luk heykeli sormadan edemezdim.

        Bu heykelden sadece 3 tane yapmış. Dördüncüsü olmayacak. Contemporary’den sonra Kuveyt ve Belçika’ya gitti ikisi. Üçüncü için de yurtdışından istekler var ama “Keşke Türkiye’de kalsa” diyor. Herkül’ün yeni versiyonları da sıradaymış. Sanatseverlere duyurulur.

        Diğer Yazılar